Bu halde, mahkemece ...ın davaya dahili ile taraf teşkilinin sağlanarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Kabule göre de; Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1-2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesi gerekirken tapunun iptali ile davalı ... adına tesciline karar verilmesi de isabetli görülmemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/68 sayılı dosyasında tasarrufun iptali davasına dayanak teşkil eden 250.000 TL'lik alacağa dayalı açılan davanın davacı lehine sonuçlandığı, davacı alacaklının alacağını ... 6. İcra Müdürlüğünün 2011/4701 takip sayılı dosyasına dayalı olarak tahsil ettiği belirtilerek, davanın konusu kalmadığından dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş, hüküm; davacı ve davalılardan ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Mahkemece iddia, savunma toplanan deliller ve bozma ilamı doğrultusunda davalılar arasındaki dava konusu satış işleminin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalı ... adına olan hissesinin iptali ile davalı ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK’nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı ... vekili ile davalı ...‘ın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davanın alacağın tahsiline yönelik olması nedeniyle İİK’nun 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak dava konusu satış işleminin davacıların ... 2....
Davalı, temliklerde muvazaa olmadığını, murisin borçlarını ödemek için dava konusu taşınmazları kendine sattığını, satışın gerçek olduğunu, temlik tarihinde taşınmazları satın alacak maddi gücünün bulunduğunu, taşınmazların aile dışına satılmasını istemediği için satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğunun ispatlandığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, düşüncesi alındı, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak isteğine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/265 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talepli alacak davası açtığını, mahkemece davalının adına kayıtlı taşınmaz üzerine teminat karşılığında tedbir konulmasına ilişkin verilen ara karardan sonra, teminat yatırılıp tedbirin uygulanması talep edilmeden önce, davalının adına kayıtlı taşınmazı diğer davalıya devir ettiği, yapılan bu tasarrufun muvazaalı olduğu belirtilerek, Elbistan Pınarbaşı Mahallesi 350 ada 354 parsel de davalılar arasında satımı yapılan bağımsız bölümün davalı üçüncü kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı borçlu adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve açıklamalara göre davanın, niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nin 277. Maddesinde düzenlenen İptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece sözlü yargılama için duruşma günü tayin edilmeksizin karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın genel hükümlere dayalı olarak açılan muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olduğunu, buna rağmen mahkemece davanın tasarrufun iptali davası nitelendirilerek dava şartı (aciz vesikası) yokluğundan ötürü reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, aksinin kabulü halinde dahi mahkemece taraflarına aciz vesikası sunmak üzere süre vermesi gerektiğini, mahkemece haciz yapıldığı ve fakat satışın yapılmadığı, icra takibinden bir sonuç elde edilememiş olması gerektiği belirtilmiş ise de haczin ihtiyati haciz olup istihkak iddiası ileri sürüldüğünü, müvekkilinin alacağına hala kavuşmadığını, müvekkili ile dava dışı Meka Ofis Mob. Mim. İnş. Taah. Eğt. Hiz. Org. San. Tic. Ltd....
nın davalı ile yaptığı 13/05/2013 tarihli satış işleminin iptali ile borçlu ... üzerine yeniden tescil edilmesini talep ettiklerini beyan ederek davalı lehine muvazaalı olarak yapılan tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.Davalılar ... ile ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, aciz vesikası bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların hukuki değerlendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir (HMK 33 md.) Dava dilekçesindeki açıklama ve nitelendirmeye göre dava TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı hile (aldatma) hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açtığına ve hile olgusu da ispatlanamadığına göre; davacı ...'ın temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 11.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali davalarında; davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları tespit edildiği takdirde takip konusu alacağın tahsili için İİK 283/1- 2 maddesi kıyasen uygulanarak tapu kaydının iptaline gerek olmadan davacının alacaklarını alabilmesi için dava konusu taşınmazların haczi ve satışı konusunda davacının alacak ve ferileriyle sınırlı olarak cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilecektir. Somut olayda davacının talebinin TBK'nun 19.maddesi gereğince açılmış muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğuna, davalı Cevat adına olan tapu kaydının iptali ile dava dışı arsa sahibi Huriye adına tescil talep edildiğine göre, İcra dosyasında Huriye'nin borçlu olmadığı, davanın kabulü halinde dahi bu dosyadan alacağın taşınmazın satışı yolu ile tahsil edilemeyeceği gözetildiğinde dava açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır....
Mahkemece, davalı ...’ın başlattığı icra takibine esas bonoların tanzim ve vade tarihlerinin, davacının davalı ... aleyhine yaptığı icra takip tarihinden önce olması nedeniyle Oktay’ın takip konusunun muvazaalı nitelikte olmadığı, davalı ...’nın Mehmet’in avukatı olmasının muvazaanın varlığını göstermeyeceği, avukatın müvekkili hakkında sözleşmeye dayalı takip yapabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi (Borçlar Kanunu’nun 18. maddesi) kapsamında muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Muvazaa; tarafların üçüncü kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uymayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır, şeklinde tanımlanabilir. Muvazaa daha çok sözleşmenin yorumuyla ilgili olduğundan, öğreti ve uygulamada kapsamlı olarak incelenmiş ve belirli kurallara bağlanmıştır....