Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili , müvekkili banka ile davalılar arasında imzalanan sözleşme ile davalı ...’a kredi kullandırıldığını, diğer davalıların söz konusu sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını , ancak kredi borcunun ödenmediğini, bunun üzerine başlatılan icra takibine davalılarca haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan asıl borçlu ... ve diğer davalılar kredi borcunun ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı tarafın bakiye kalan asıl alacak miktarı için itirazın iptali davası açtığı, davalı tarafın dava konusu borcu ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, ticari araç kredisi nedeniyle alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı takip konusu alacağın 8.497 TL kısmını kabul ederek fazla kısma itirazda bulunmuştur. Davacı icra takibinde asıl alacak ve işlemiş faiz isteminde bulunmuş ise de, dava dilekçesinde asıl alacak ve faiz miktarı açıklanmadan 6.503-TL alacağa yönelik itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi ihtiva etmediği gibi, denetime de açık değildir....

      Dava, davacı banka ile davalıların murisi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir. Mahkememizce bu kapsamda davaya konu edilen ... İcra Müdürlüğü'nün .../... esas sayılı icra dosyası uyap sistemi üzerinden celp edilerek dosya arasına alınmış ve dosya davacı bankanın genel kredi sözleşmesine istinaden talep edebileceği asıl alacak ve icra takibinde talep edilen ferilerin hesaplanması amacıyla bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ... havale tarihli bilirkişi raporu taraflara usule uygun şekilde tebliğ edilmiştir. Dava konusu ......

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, genel kredi sözleşmesinin kefili olan davalının ödenmeyen kredi borcunun tahsili amacıyla yapılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağının %40’ından az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin şirket ortağı olduğu dönemde imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin ödenerek kapatıldığını, daha sonraki sözleşmeye göre tahsis edilen kredilerden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....

          DAVA TARİHİ : 26/11/2019 KARAR TARİHİ : 22/06/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/07/2023 Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının icra takibine itirazının iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı davaya cevap vermemiştir....

            Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır. Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır....

              Dava kredi kartı alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 26. maddesinde kredi kartı borçlarıyla ilgili özel bir faiz düzenlemesi bulunmaktadır. Bu nedenle somut olayda 5464 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca faize hükmedilmesi gerekirken 6098 sayılı TBK'nın 88-120. maddesi hükümlerinin uygulanması suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 10/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                den müştereken ve müteselsilen tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ''Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir....

                  den müştereken ve müteselsilen tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlatılan icra takibine davalılar tarafından süresinde yapılan itirazın iptali ile asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsili taleplerine ilişkindir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde İcra Takibine İtirazın İptali; ''Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir....

                    Dava, davacı banka tarafından tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için davalı kefil aleyhinde “tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla” genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır. BK’nun 487.maddesinde kefilin borçlu ile birlikte müteselsil olarak sorumlu olması halinde alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden ve ipotekleri paraya çevirmeden kefil aleyhine takip yapabileceği düzenlenmiştir. Bu durumda davacı bankanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı kefil aleyhine icra takibi başlatmasında kanuna aykırı herhangi bir nokta bulunmamaktadır. Mahkemece bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu