Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Somut olayda; Avanos Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/679 E....
vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez....
Esas sayılı dosyasıyla istihkak davası açmış, mahkemece yapılan yargılama neticesinde tesis edilen 17.11.2020 tarih, ... E. ve 2020/1245 K. sayılı kararla; davanın kabulüne, haczedilen menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu karar verildiğini, davalı şirketin karara karşı yaptığı istinaf müracaatının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) 23. Hukuk Dairesinin 05.05.2023 tarih, 2021/107 E. ve 2023/710 K. sayılı kararı ile esastan reddedilerek karar onanmış, istihkak davasına ilişkin karar kesinleşmiş ve yargılama sürecinde müvekkili şirketin lehine sonuçlandığını, istihkak davasına ilişkin kararın kesinleşmesi üzerine, müvekkili şirket tarafından haciz ve muhafaza baskısı altında ihtirazı kayıtla, .... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasına ödenen paranın, 31.07.2019 ödeme tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tahsili için .......
Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.03.2012 gün ve 31/175 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ile davacılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dosyadaki bilgi ve belgeler ile dinlenen tanık beyanlarına göre, eski evin tarafların miras bırakanından kaldığı, yeni evin ise murisin sağlığında yapılmaya başlandığı, tamamlanmadan murisin öldüğü ve bundan sonraki inşaat malzemelerinin parasının davalı ... tarafından karşılandığını açıkladıklarını, bu malzeme bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak İsa tarafından ayrı bir dava açma olanağı bulunduğuna göre yerinde olmayan taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararlar neticesinde, usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığını, icra dosyasından kesilen ve Devlete giden harç miktarlarının icra takibine ve dolasıyla işbu davaya konu edilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davanın sebepsiz zenginleşme temeline dayanan itirazın iptali davası olduğunun açık olduğunu, davacı 3.kişinin icra dosyasına yatırmış olduğu ve müvekkiline ödenen para miktarı kadar dosya borçlusunun sebepsiz zenginleştiğini, HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartının oluşmadığını iddia ve beyan ederek davanın usulden reddine, aksi taktirde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.05.2021 tarih ve 2019/550 Esas - 2021/408 Karar sayılı kararıyla; "......
geçerli olduğu ve murisin alt soyu olan davalıya karşılıksız kazandırmada bulunduğunun kabulü ihtimalinde ise TMK 699....
Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Şu durumda; hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye, karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde, kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır. Ancak, burada denkleştirme yapılırken, iade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilmeyeceğini öğrendiği tarihe dikkat edilmelidir....
İddia ve savunmaya göre; istek, Türk Kanunu Medenisinin 603. maddesine dayalı mirasta iadeye ve yatırılan faiz parası yönünden ise miras payı oranında alacağa ilişkindir. Mirasta iade davasının açılabilmesi için; mirasbırakanın, sağlığında miras payına sayılmak üzere bir kazandırmanın yapılmış olması zorunludur. Davanın açılması için terekenin paylaşılmış olması mecburiyeti bulunmamaktadır. Paylaşmadan önce, paylaşma sırasında veya paylaşmadan sonra mirasta iade davası açılabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/707 E. sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açtığını, murisin vasiyetname ile uyuşmayan bir tasarrufta bulunduğunu, bu suretle vasiyetnamenin ortadan kalktığını, kaldı ki vefatı tarihi itibari ile muris adına kayıtlı bir taşınmaz mevcut değilse de taşınmazla ilgili olarak murisçe açılmış ve halen derdest bir tapu iptal ve tescili davası bulunduğunu, bu dava sonuçlanarak hak sahipliği belli olmadan, taşınmazın terekeye dahil olup olmayacağı dolayısıyla tapu iptal ve tescil davası beklenmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Erzurum, Gez Mah., 743 ada 21 parsel, Erzurum, İstasyon Mah., 32 ada 10 parsel saylı taşınmazlarda A Blok 7 numaralı bağımsız bölüme tedbir konulması ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....