Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve bağıştan rücu hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca alacak isteklerine ilişkindir....

    bulunduğunu, murisin borçlanmasını gerektirir bir hastalığının olmadığını, murisin davalıya sağlığında maaşını çekmesi ve mal varlığını yönetmesi için vekaletname verdiğini, murisin sağlığında iken mal varlığının büyük bir kısmını elden çıkardığını, murisin yapılan işlemlere izni ve muvafakatı olduğunu, davalının onun haberi olmadan bir işlem yapmadığını, Fatih'te ki taşınmazın murisin sağlığında satıldığını, murisin çocuklarına ve davalıya sağlığında başka bir mal vermediğini belirttikleri, Mali müşavir bilirkişinin raporunda özetle; banka hesaplarındaki miktarları ve hareketleri ayrı ayrı belirttiği, T6 iş bankası ve Ziraat Bankası hesabına ve kız kardeşi Nermin Gültekin Tuna'nın adına kayıtlı Şenesenevler Ziraat Bankası'na para aktarıldığına ilişkin bir kayda rastlanmadığını, murisin net terekesinin 146.066,35 TL olarak hesaplandığı, daha sonra tenkis bilirkişisinden rapor ve ek rapor alındığı, Tenkis bilirkişisinin raporunda; davalı eşe yapılan kazandırma toplamının 123.391,27 TL...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi 02.10.2019 tarih ve 2018/75 Esas, 2019/313 Karar sayılı kararında özetle; "...davacılar muris T3 terekesinden davalıya aktarıldığını beyan ettikleri 40.000,00TL'nın 30.000,00TL'nın terekeye iade edilmesini istemiş, mahkememizce bildirilen deliller toplanmış, tanıklar dinlenmiş, Ziraat Bankası Sarıgöl Şubesinden davalıya murisin hesabından aktarılan bir ödeme bulunup bulunmadığı sorulmuş, bunun yanında aynı bankadan dava konusu 40.000,00TL'nin ödeme işlemine ilişkin belgeler getirtilmiş, konutta teslim işlemini yapan banka çalışanı ve işlem anında murisin yanında ve dekontta imzası bulunan tanıklar dinlenmiş, dava konusu işlem tarihi itibariyle davalının Ziraat Bankası hesabına 10.000,00TL'lik bir nakit girişi olduğu, ancak kim tarafından yatırıldığının belli olmadığının bildirilmesi, bir an için bu ödemenin muris tarafından davalıya aktarılan para olarak kabulü halinde dahi, davacı tarafça davalıya muris tarafından verildiği beyan...

    vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-) Dava, ortak taşınmaza yapılan faydalı ve zorunlu masrafların BK'nun 61.maddesi gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili talebine ilişkindir Paydaşlığın giderilmesine konu olan taşınmaza, paydaşlar tarafından faydalı ve zaruri masraf yapılmış ise; bu masraf, diğer paydaşlardan sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istenebilir. Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tesbit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez....

      Ne var ki, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için, bir tarafın mal varlığının diğer tarafın malvarlığı aleyhine çoğalması gerekir. İade borcunun kapsamını belirlemede öncelikle fakirleşme ve zenginleşme zamanının tespit edilmesi gerekir. Sebepsiz zenginleşme borçlusunun bu muhdesatın yapıldığı anda ekonomik açıdan zenginleştiği, yapanın ise o anda fakirleştiği ileri sürülemez. Zira vücuda getiren paydaş tarafından kullanılan muhdesatın, diğer paydaşlara herhangi bir katkısı bulunmamaktadır. Ekonomik yönden zenginleşme ve fakirleşmenin, satış suretiyle taşınmazdaki ortaklığın giderildiği anda gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Daha açık deyişle, sebepsiz zenginleşme; satışın yapılıp bedelinin ödendiği tarihte gerçekleşir. İyileştirmeden doğan sebepsiz zenginleşme nedeniyle hükmedilecek miktar, iyileştirmenin satış tarihinde taşınmazın değerinde meydana getirdiği artış oranında olmalıdır. Somut olayda; Avanos Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/679 E....

      Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

      Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, mülkiyeti muhahafaza kaydı ile yapılan satıştan itibaren 3 yıl geçtiği ve taksit sürelerinin sona erdiği zilyetliğin borçlunun elinde olduğunu, mülkiyetin borçluya geçmediği iddiası kabul görmediği ve davacının alacağının sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde tahsil edebileceğinden bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3.kişinin 6183 sayılı Yasa'nın devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Taşınır malın mülkiyetinin devrini öngören mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi MK'nun 764.maddesi gereğince noterde resmi şekilde yapılması ve alıcının yerleşim yeri noterliğinin özel siciline tescili gerekmektedir.Mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin geçerli olması için bu iki koşulunda birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 30.03.2012 gün ve 31/175 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ile davacılar vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dosyadaki bilgi ve belgeler ile dinlenen tanık beyanlarına göre, eski evin tarafların miras bırakanından kaldığı, yeni evin ise murisin sağlığında yapılmaya başlandığı, tamamlanmadan murisin öldüğü ve bundan sonraki inşaat malzemelerinin parasının davalı ... tarafından karşılandığını açıkladıklarını, bu malzeme bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak İsa tarafından ayrı bir dava açma olanağı bulunduğuna göre yerinde olmayan taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Şu durumda; hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye, karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde, kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır. Ancak, burada denkleştirme yapılırken, iade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilmeyeceğini öğrendiği tarihe dikkat edilmelidir....

            Ancak, Borçlar Kanunu’nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Bu davada, sebepsiz zenginleşmenin iade borcunun para ile ifa edileceği durumlarda faizin hangi tarihte işlemeye başlayacağı sorunu ile karşılaşılmaktadır. Sebepsiz zenginleşmede geri verme borcu, zenginleşmenin geçersiz bir nedene dayanması durumunda hemen geleceğe yönelik bir neden bulunuyorsa onun oluşmadığı an; var olan bir neden bulunuyorsa da onun ortadan kalktığı zaman doğmuş olur. Edim yerine getirildiği sırada geçerli bir hukuksal nedenin bulunmasına karşın sonradan bu neden ortadan kalkmış olursa, bu durumda sebepsiz zenginleşme, nedenin ortadan kalktığı an meydana gelir (HGK. 6.2.2008 tarih 2008/3-40-102)....

              UYAP Entegrasyonu