Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Dava, dilekçesinde, temyiz konusu 230 parsel sayılı taşınmazın davalı tarafından dava tarihinden önce üçüncü kişiye temlik edilmesi nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açılamadığından ve murisin sebepsiz bağışlaması nedeniyle bedelinin terekeye iadesi talep edilmiş, ıslah ile davacıların miras payı oranında tazminata karar verilmesi istenilmiş olup, mahkemece tazminata karar verilmiştir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 4.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Hükme esas alınan 16.12.2013 günlü bilirkişi kurulu raporunda, davalının ortak hesabın açılmasından murisin ölüm tarihi 23.08.2010 tarihine kadar ortak hesaptan farklı tarihlerde toplam 46.000.00 TL bedeli davalının tek imza çektiği, 1.180.000.00 TL bedelin ise davalı ve murisin imzalarıyla davalı kişisel hesabına aktarıldığı belirtilmiştir. Muris Sabahat’ın sağlığında davalı ve murisin ortak hesabındaki 1.180.000.00 TL nı muris ve davalının ortak imzalarıyla, başka bir deyişle murisin ortak hesabında payına düşen bedeli kendi iradesiyle karşılıksız olarak davalı kişisel banka hesabına aktarması TMK’nın 669. maddesinde hüküm altına alınan mirasta denkleştirme davasının konusunu oluşturmaktadır. Yasal mirasçılar mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS - TEREKEYE İADE Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, terekeye iade, mirasta denkleştirme, olmazsa tenkis istemli dava sonunda Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 14.12.2021 tarihli, 2021/416 Esas ve 2021/1229 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan babaları ... ......

        Buna göre borcun kaynağı olarak öngörülen sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için diğer şartların yanında en önemlisi zenginleşenin mal varlığında meydana gelen artışın haklı bir sebebe dayanmamasıdır. Zira zenginleşmeyi doğuran sebep, kazandırma veya zenginleşenin müdahalesi ya da umulmayan bir olay olabilir. Zenginleşme bu olaylardan hangisinden kaynaklanırsa kaynaklansın mutlaka haklı bir sebebe dayanması gerekir. Aksi hâlde sebepsiz zenginleşme söz konusu olacaktır. Bu itibarla TBK 77. maddesinde özellikle “haklı bir sebep olmaksızın” ifadesine yer verilmiş ve haklı olmayan sebep teşkil edecek hususlar örnek olarak sayılmıştır....

        Zamanaşımına uğrayan çek nedeniyle kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilirse de, hamil, arada temel ilişki bulunduğu cirantaya karşı bu çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını tanık dahil her türlü delil ile kanıtlayabilir. Keşideciye karşı ise uyuşmazlık tarihinde yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nın 644. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunabilir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep yönünden ispat külfeti keşidecide olup keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince; mahkemece taraflar arasında temel ilişki bulunduğu kabul edilerek hüküm oluşturulmuştur. Oysa davacı kendisinden önce gelen cirantaya karşı temel ilişkiye, keşideciye karşı ise sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak istemde bulunabilir....

          Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır.Somut olayda araç satım sözleşmesi; motorlu taşıtların ne şekilde el değiştirebileceğini hükme bağlayan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20/d maddesi gereğince noterde yapılmadığı için geçersizdir.Geçersiz sözleşme gereğince taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilirler. Davacı, aracı davalı ...'a iade etmekle teslim borcunu ifa etmiştir. Buna göre araç için yapılan masraf bedellerinin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda aracın kayıt maliki davalı ... tarafından ödenmesi gerekir....

            nın diğer davalı durumundaki kiracıdan tahsil ettiği kira bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda davalılardan talep edilip edilemeyeceği hususunda toplanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2013/13-1018 Esas, 2014/508 Karar 09/04/2014 tarihli ilamında vurgulandığı üzere; Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı BK)’nun konuya ilişkin 61 ve devamı maddelerindeki (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (Benzer hüküm 6098 sayılı TBK)’nun m.77 vd.yer almıştır.) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir....

              Terekeye karşı yapılan mülkiyetten kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası ve el atmanın önlenmesi gibi davaların dışında vekalet görevinin kötüye kullanılması, ehliyetsizlik vs. gibi davalarda terekeyi temsil eden tüm mirasçıların bir arada hareket etmek suretiyle davayı birlikte açmaları, ayrıca, mirasçılardan birisinin terekeye iade şeklinde dava açması halinde de tüm mirasçılarının davada muvafakatlarının sağlanması, aksi takdirde terekenin atanacak temsilci marifetiyle davada temsil edilmesi ve yürütülmesi gerekeceği (T.M.K. 640 md.) tartışmasızdır. Somut olayda, davacı tarafından ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı olarak pay oranında açılan davanın dinlenme olanağının bulunduğu söylenemez. Öte yandan, tereke adına dava açılmadığına göre terekeye mümessil tayin edilerek yargılamaya devam edilmesi de pay oranında açılan davanın dinlenmesini olanaklı hale getirmez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki murise ait paranın terekeye iadesi ve davacının miras hakkı oranında tahsili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 28.11.2017 gün ve 2016/17701 Esas- 2017/8896 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, müvekkilinin annesi olan muris ... ’ın 19.04.2015 tarihinde vefat ettiğini ve geriye mirasçıları olarak davacı ... ve ...’u bıraktığını, murisin yıllarca hastalık çektiğini, yakalandığı hastalıkların tedavi masraflarının karşılanması amacıyla ......

                  Buna göre; sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik (illiyet) bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekmektedir. Sebepsiz zenginleşme halinde zenginleşen ve fakirleşen arasında kanun gereği bir borç ilişkisi doğmakta olup, bu borcun konusu malvarlığında meydana gelen fazlalığın geri verilmesidir. Dava konusu olayda ,davalının kazanımlarının dayanağı olan veraset belgesi iptal edilmiş ve yeni veraset belgesine göre davalının mirasçı olmadığı tesbit edilmekle,davalının yaptığı kazanımların hukuki dayanağı ortadan kalkmış ve yapılan ödemeler davalı nezdinde sebepsiz zenginleşme oluşturmuştur.Davanın konusu tahsil edilen paralara ilişkin olup," Geri vermenin kapsamı” başlığı altında düzenlenen TBK’nun 79. ve 80....

                  UYAP Entegrasyonu