Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19 maddesine dayalı muvazaa ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı şirket hissesinin devrine ilişkin işlemin iptali ile pay oranında tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeni usulden reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde, murisleri ...'nin ......

    Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak isimlendirilen muvazaa türünün Türk Hukukunda büyük yeri ve önemi vardır. Muvazaa davalarının büyük bölümü muris muvazaasına ilişkin bulunmaktadır. Muris muvazaası da taraf muvazaası gibi pozitif hukukumuzda ayrıntılı biçimde düzenlenmemiş, sadece Borçlar Kanununun 18.maddesinde nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa olarak soyut bir şekilde hükme bağlanmıştır. Ancak bu yönde pek çok davaların bulunması, toplumun gereksinmeleri ve zorlamaları ile, muris muvazaası gerek öğretide ve gerekse uygulamada geniş boyutları ile ele alınmış, bu yönde görüş ve kurallar geliştirilmiştir. Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir....

      Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı ... tarafından satın alındığı,ancak davalının yurt dışında olması nedeniyle mirasbırakan anneleri adına tescil edildiği,daha sonra gerçek malik ...’e devredildiği, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2016/6358 Esas, 2016/5464 Karar sayılı ve 03/05/2016 tarihli kararında "...Somut olaya gelince; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların mirasçı olmayan 3. kişilere karşı da açılabileceği hususunun göz ardı edilerek 3. kişi durumunda bulunan davalıya karşı dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez..." şeklinde açıklandığı üzere muris muvazaasına dayalı davanın mirasçı olmayan üçüncü kişiye karşı açılmasına engel bir durum yoktur. Ancak dava dilekçesinde taşınmaz maliki üçüncü kişiye husumet yöneltilmediği gibi, taşınmazın devrediliği Necati Usta isimli kişinin iyiniyetli olduğu belirtildiğine göre davacı taraf, dava dışı kişinin ara malik yahut emanetçi olarak kullanılmak suretiyle taşınmazın muris muvazaası yoluyla devredildiği iddiasında değildir. Davacı tarafın iddiası taşınmaz bedelinin muris muvazaası yoluyla davalı uhdesine geçmiş olmasına ilişkindir....

        Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, muris muvazaası nedeniyle terekeye dönüş istekli olarak tapu iptal-tescil talebinde bulunulmakla birlikte; ilk derece mahkemesince pay oranında verilen iptal-tescil kararı davacı tarafından istinaf edilmediğinden davacının talebini pay oranında iptal-tescil olarak daralttığı kabul edilerek değerlendirme yapıldığında temyiz edilen karara konu 4 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibarıyla değeri 208.853,00 TL olup, davacının ¼ olan miras payına karşılık gelen 52.215,25 TL'nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070.00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....

          in raporu okundu, açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan ...'nin kayden maliki olduğu 107 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamını 30.06.2011 tarihinde satış suretiyle davalı oğlu ...'a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 01/04/1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa türünde en önemli unsur, miras bırakanın iradesidir. Somut olayda; miras bırakan ... 17.06.2011 tarihinde davalı oğlu ... ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak bu iradesini ortaya koymuştur....

            de onların eşleri adına satış gibi gösterilerek tapuda devredildiğini, taşınmazların satışının gerçek satış iradesini içermediğini, mirasçılardan mal kaçırma işlemini garantiye almak maksadı ile yapılmış bir işlem olduğunu, davalılar adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazların devir işlemlerinin muris muvazaası nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile buna dayanılarak davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının muris muvazaası nedeniyle iptali ile veraset ilamındaki hissesi oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkin olduğu, mahkemece davanın reddine karar verildiği, toplanan delillere göre muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının red edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ancak, davacıların tenkis talepleri hakkında herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadığı belirtilerek, davacıların tenkis talepleri hakkında gerekli inceleme ve araştırma yapılarak sonucu uyarınca karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada: Davacılar, mirasbırakan babalarının davaya konu 1849 nolu parselini alacaklılarından kaçırmak amacıyla davalı oğluna temlik ettiğini ileri sürerek muris muvazaası nedeniyle payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Muris muvazaası nedeniyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı tarafların yaptığı istinaf başvurusu üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince davacıların başvurusu esastan reddedilmiş, davalının başvurusu ise kabul edilerek iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muris muvazaası Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşılacağı üzere dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteği ile açılmış ise de yargılama sırasında vasiyetnamenin tenfizi ile dava konusu taşınmazın yarı payına ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescil şeklinde ıslah edildiğine, yargılama ıslah isteği yönünden yürütülerek çözüme kavuşturulduğuna, temyiz isteği de davanın nitelendirmesinin hatalı olduğuna yönelik bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

                  UYAP Entegrasyonu