Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak isimlendirilen muvazaa türünün Türk Hukukunda büyük yeri ve önemi vardır. Muvazaa davalarının büyük bölümü muris muvazaasına ilişkin bulunmaktadır. Muris muvazaası da taraf muvazaası gibi pozitif hukukumuzda ayrıntılı biçimde düzenlenmemiş, sadece Borçlar Kanununun 18.maddesinde nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa olarak soyut bir şekilde hükme bağlanmıştır. Ancak bu yönde pek çok davaların bulunması, toplumun gereksinmeleri ve zorlamaları ile, muris muvazaası gerek öğretide ve gerekse uygulamada geniş boyutları ile ele alınmış, bu yönde görüş ve kurallar geliştirilmiştir. Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir....
Asliye Hukuk Mahkemesinde, Bafra ilçesinde bulunan taşınmazlar ile Gaziosmanpaşa ilçesinde bulunan bir adet taşınmaza ilişkin muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tesciline ilişkin açıldığı, dava konusuna ilişkin aynı tanıkların dinleneceği, aynı delillerin toplanacağı, bu kapsamda tek taşınmaz yönünden mahkemece yetkili olunmasına karşın tefrik kararı verilerek dosyanın gönderilmesinin usul ekonomisi ilkesine uygun düşmediği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalı ... tarafından satın alındığı,ancak davalının yurt dışında olması nedeniyle mirasbırakan anneleri adına tescil edildiği,daha sonra gerçek malik ...’e devredildiği, muris muvazaası iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2013 NUMARASI : 2012/258-2013/416 Taraflar arasında görülen muris muvazaası, tazminat davası sonunda, yerel mahkemenin yetkisizliğine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi .....'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı maddi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın miras payından kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin bulunduğu ve murisin ölmeden önceki son ikametkahında görülmesi gerektiği belirtilerek dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2016/6358 Esas, 2016/5464 Karar sayılı ve 03/05/2016 tarihli kararında "...Somut olaya gelince; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların mirasçı olmayan 3. kişilere karşı da açılabileceği hususunun göz ardı edilerek 3. kişi durumunda bulunan davalıya karşı dava açılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez..." şeklinde açıklandığı üzere muris muvazaasına dayalı davanın mirasçı olmayan üçüncü kişiye karşı açılmasına engel bir durum yoktur. Ancak dava dilekçesinde taşınmaz maliki üçüncü kişiye husumet yöneltilmediği gibi, taşınmazın devrediliği Necati Usta isimli kişinin iyiniyetli olduğu belirtildiğine göre davacı taraf, dava dışı kişinin ara malik yahut emanetçi olarak kullanılmak suretiyle taşınmazın muris muvazaası yoluyla devredildiği iddiasında değildir. Davacı tarafın iddiası taşınmaz bedelinin muris muvazaası yoluyla davalı uhdesine geçmiş olmasına ilişkindir....
de onların eşleri adına satış gibi gösterilerek tapuda devredildiğini, taşınmazların satışının gerçek satış iradesini içermediğini, mirasçılardan mal kaçırma işlemini garantiye almak maksadı ile yapılmış bir işlem olduğunu, davalılar adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazların devir işlemlerinin muris muvazaası nedeniyle geçersizliğinin tespiti ile buna dayanılarak davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının muris muvazaası nedeniyle iptali ile veraset ilamındaki hissesi oranında davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : FERİZLİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2014 NUMARASI : 2013/195-2014/167 Taraflar arasında görülen tapu iptali ve pay oranında tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, usulden reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, muris muvazaası davalarında pay oranında tapu iptali-tescil isteğinde bulunulamıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi ( mevsuf-vasıflı ) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, muris muvazaası nedeniyle terekeye dönüş istekli olarak tapu iptal-tescil talebinde bulunulmakla birlikte; ilk derece mahkemesince pay oranında verilen iptal-tescil kararı davacı tarafından istinaf edilmediğinden davacının talebini pay oranında iptal-tescil olarak daralttığı kabul edilerek değerlendirme yapıldığında temyiz edilen karara konu 4 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibarıyla değeri 208.853,00 TL olup, davacının ¼ olan miras payına karşılık gelen 52.215,25 TL'nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070.00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan ...'nin kayden maliki olduğu 107 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamını 30.06.2011 tarihinde satış suretiyle davalı oğlu ...'a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 01/04/1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa türünde en önemli unsur, miras bırakanın iradesidir. Somut olayda; miras bırakan ... 17.06.2011 tarihinde davalı oğlu ... ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak bu iradesini ortaya koymuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul, yasa ve hukuka aykırı olduğunu, gerçekleştirilen akitin belediye rayiç bedeli üzerinden yapılmasının ortak muris T9 bu parayı almadığını göstermeyeceğini, akit tarihinin 24/03/2005 tarihi olmasına rağmen 07/01/2019 tarihi olduğunu, ortak muris T9 akit tarihinin üzerinden yaklaşık 8 ay sonra 11/11/2005 tarihinde vefat ettiğini, yerel mahkemenin tanık beyanlarına göre muris muvazaası olduğunu kabul ettiğini, ancak davacıların isticvabına başvuru yaparak ortak muris vefat ettikten 14 yıl sonra davayı açtıklarını açıklattırmadığını, davacılar ve diğer mirasçıların hepsinin bu taşınmazı muris T9 müvekkiline sattığını ve muris T9 taşınmaz karşılığı olan parayı aldığını bildiklerini, davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak devredilen taşınmazın tapu kaydının davacıların miras hissesi oranında iptali ile davacılar adına miras hisseleri oranında tescili...