WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın 13.02.2012 tarihinde vefat ettiğini, muris ile davalının evli oldukları dönemde sık sık boşanma aşamasına geldiklerini, son olarak davalının 2006 yılının sonuna doğru açtığı boşanma davasında murisin tüm malvarlıklarına tedbir koydurduğunu, murisin davalının boşanma davasında almış bulunduğu tedbir kararının uygulamaya konulmasını önlemek amacı ile davaya konu kooperatif hissesini arkadaşı olan ... isimli şahsa bila bedel devir ettiğini, daha sonra şartlı barışmaya istinaden satış yapmış gibi göstererek davalıya 28.05.2007 tarihinde hissenin devir edildiğini, gerçekte bu devrin bir satış olmadığını müvekkilinden mal kaçırılmasının amaçlandığını, muris muvazaası olduğunu, murisin arzusu üzerine bila bedel devri yapılmış gibi gösterildiğini, ortada gerçekten bir ortaklık devir sözleşmesi olmadığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı bulunan taşınmazdaki hissenin muris muvazaası nedeniyle iptali ile hissesi oranında müvekkili adına tescilini bunun mümkün olmaması halinde ise tenkisini...

    a intikal ettiği, davalının nizasız ve fasılasız 20 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile zilyetliğinde bulundurduğu gerekçesiyle adına tespit ve tescil edildiği, öte yandan, mahkemece yapılan keşifte dinlenen tanıkların; murisin ölümünden sonra erkek çocukları arasında yapılan paylaşım sonucu çekişmeye konu taşınmazların davalının tasarrufuna bırakıldığını ifade ettikleri, dolayısıyla muris tarafından yapılmış bir temliki işlemin bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde yukarıda açıklanan olgular ve iddianın ileri sürülüş biçiminden; davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmadığı, davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılmış olsa idi Daire bozma ilamının yerinde olacağında da kuşku yoktur. Bu durumda; davada dayanılan istek bakımından inceleme yapılması gerekirken hukuki nitelemede yanılgıya düşülerek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı değerlendirme yapılmış olması doğru değildir....

      Somut olayda dava muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası olup asliye hukuk mahkemesi dışında başka bir mahkemede görüleceğine ilişkin yasal düzenleme bulunmamaktadır. Dava doğru olarak asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Davanın asliye hukuk mahkemesi nezdinde çözümlenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle davanın Kadastro Mahkemesi Sıfatıyla görülmesi ve bu sıfatla esasa ilişkin hüküm tesis edilmesi hatalı olmuş ve kararın bu nedenle kaldırılması gerekmiştir. Kabule göre de mahkemece, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmiş ise de gerekçede mal kaçırmaya yönelik muris muvazaasının ne şekilde oluştuğu hususu gerekçelendirilmeden karar verildiği görülmekle gerekçe yetersiz bulunmuştur....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptali Ve Tescil istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili, dava konusu taşınmazın bedelsiz olarak davalıya devir edildiği, ara malik olduğu iddiasıyla Muris Muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davaya dahil Edilen (davalı) T5 vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada mirasbırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/07/2020 NUMARASI : 2018/141 ESAS, 2020/77 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

      Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle tazminat ve muris tarafından davalıya verilen bileziklerin değerinin tespiti ile zararın davalıdan tahsiline ilişkindir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz." kuralı nazara alınmıştır....

      İlk derece mahkemesinin 15/10/2020 tarihli kararına karşı istinaf yoluna başvuran davalı T4 vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul, yasa ve hukuka aykırı olduğunu, gerçekleştirilen akitin belediye rayiç bedeli üzerinden yapılmasının ortak muris T9 bu parayı almadığını göstermeyeceğini, akit tarihinin 24/03/2005 tarihi olmasına rağmen 07/01/2019 tarihi olduğunu, ortak muris T9 akit tarihinin üzerinden yaklaşık 8 ay sonra 11/11/2005 tarihinde vefat ettiğini, yerel mahkemenin tanık beyanlarına göre muris muvazaası olduğunu kabul ettiğini, ancak davacıların isticvabına başvuru yaparak ortak muris vefat ettikten 14 yıl sonra davayı açtıklarını açıklattırmadığını, davacılar ve diğer mirasçıların hepsinin bu taşınmazı muris T9 müvekkiline sattığını ve muris T9 taşınmaz karşılığı olan parayı aldığını bildiklerini, davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak devredilen taşınmazın tapu kaydının davacıların miras hissesi oranında iptali ile davacılar adına miras...

      Dairenin 29.06.2020 tarihli ve 2018/2867 E., 2020/3194 K. sayılı kararı ile "...davacıların temyiz dilekçelerinde açıkca ehliyetsizlik iddialarının bulunmadığını ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıklarını belirtmek suretiyle davalarını muris muvazaası hukuksal nedenine hasrettikleri anlaşılmaktadır...gerek 1086 sayılı Kanun'un 414. maddesi hükümleri gerekse, 6100 sayılı Kanun'un 324. maddesi hükmü yargılamanın gerektirdiği masrafların ilgili tarafça yatırıp yatırılmaması hususunda benzer hükümler getirmiş, yatırılmaması halinde uygulanacak yaptırımlar da gösterilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi'nce, davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından usul ve esas yönünden istinaf edilmiştir. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olup; davacı taraf miras payı oranında tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuşlardır. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....

        UYAP Entegrasyonu