Her ne kadar davacı taraf muris muvazaası ve hile hukuki nedenine dayanmış ise de yukarıda da görüldüğü gibi taşınmazın tesis kadastrosu ile çapa bağlanması davalı Ahmet Hamdi Dur adına oluşmuş, muris Ali Dur adına tapu kaydı kadastro ile oluşmamış, dolayısıyla muris tarafından yapılan bir devir de olmadığından davacı tarafın hile ve muris muvazaasına dayalı iddiasının dinlenebilirliğinin olmadığı görülmekle açılan davanın yerel mahkeme gerekçesinde de değinildiği üzere kadastro öncesi hukuki nedenlere dayandığı anlaşılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi, “Bu tutanaklarda belirtilenhaklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.”...
Halbuki dava muris muvazaası davası olduğuna göre, murisin iradesini tespite yarayan her türlü delil ve belgenin değerlendirilmesi muris muvazaasına ilişkin davaların dayanağı olan 1.4.1974 tarihli içtihadı birleştirme kararının da bir gereğidir. Davacılar söz konusu belge ile açıkça taşınmazın muris tarafından davalıya bedeli mukabili verildiğini bildiklerini. Davalı hakkında dava açmayacaklarını kabul ettiklerine göre somut olayda birleşen dava açısından muris muvazaasından bahsetmek mümkün olmayacaktır. Diğer yandan irade fesadı halleri dışında bahse konu belge ortada dururken davcılar tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava açmak yine hakkın suistimali olacak, iyi niyetle bağdaştırmak mümkün olmayacaktır. Halbuki hukuk düzenleri kötü niyeti daima mahkum etmiştir. Hal böyle olunca birleşen davada davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabul yönünde verilen kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılmak mümkün olmamıştır....
muvazaası bulunmadığı hususunun mahkeme ilamı ile sabit olduğu, ek davanın önceki davanın devamı mahiyetinde olması sebebiyle bu dava yönünden muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden tekrar araştırma yapılmasına gerek bulunmadığı kanaatine varılmakla ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıda yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın reddine" karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil- tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
olmadığını, kaldı ki müvekkilinin erkek kardeşi olan davalı T5'nın da bu taşınmazı alacak maddi imkanının olmadığını, daha önce aynı taşınmaz için taraf muvazaası davası açılmış olmasının, muris muvazaası davası açılmasını engellenemeyeceğini, kesin hüküm oluşturamayacağını, ancak her iki amaçla da yapılmış taraf muvazaası davaları, muris muvazaası davası için delil oluşturacağından, daha önce açılmış olan taraf muvazaası davasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini, muris muvazaası davası miras bırakanın ölümünden sonra açılabileceği ve bu davalarda zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin mevcut olmadığı, muvazaayı öğrenen tarafın hiçbir süre kısıtlaması olmaksızın davasını ikama edeceği Yargıtay kararlan ile sabit olduğunu, Yargıtay 1 Hukuk Dairesinin 2003/1351E. 2003/3465K....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2018/7 ESAS, 2020/227 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Düzce 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık muris muvazaası nedeniyle tazminat ve tenkis istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 8.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2014 NUMARASI : 2012/669-2014/114 Uyuşmazlık ve hüküm; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 1.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İlamlı icra takibinde borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak ilamın muris muvazaası nedeni ile tapu iptal ve tescil davasına ilişkin olduğu, ilamın henüz kesinleşmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, takibe konu ilamda bir kısım taşınmazların tapu kaydının iptali ile tesciline karar verildiği, 103 ada 3 parsel için ise tazminata karar verildiği, dava dilekçesinde de bu taşınmaz yönünden tapu iptal ve tescil istenmeden doğrudan tazminat talep edildiği, alacaklı taraf yalnızca hükmedilen bu tazminat yönünden icra takibi başlattığı, söz konusu tazminat kararı taşınmazın...
Hukuk Dairesi'nin 2021/7133 Esas, 2022/1385 Karar sayılı ilamı ile BOZULMAKLA yapılan duruşmalı inceleme sonunda: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; muris Fatma Güngör'ün 05.09.2002 tarihinde muris T7 ise 01.11.2015 tarihinde vefatı ile geride mirasçı olarak müvekkili ile davalının babası olan Muharrem'in kaldığını, Muharrem'in ise 2012 yılında vefat ettiğini, 350 sayılı parselin 1/3 payının 21.10.1986 tarihinde torunu olan davalıya satış gösterilerek devredildiğini bu devrin zorla ve ikrahla yaptırıldığını, aynı tarihte muris T7 de 349 sayılı parseli satış göstererek tapuda devrettiğini, oysa ki bu tarihte davalının henüz 14 yaşında olduğunu, 150 sayılı parselin de 10.09.1996 tarihinde davalıya muris Ali Tarafından satış gösterilerek devredildiğini, 302 sayılı parselin ise 10.09.1996 tarihinde muris Ali tarafından oğlu T4 ölünceye kadar bakma akdi ile devredildiğini, onun da aynı taşınmazı 10.09.1996 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya...