Öte yandan; aşağıda adlarına, esas ve karar numaralarına yer verilen Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi dışında kalan diğer Bölge Adliye Mahkemelerinde, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemli davalar ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tazminat istemli davaların aynı mahiyette davalar olduğu kabulüyle davadaki tek talebin muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat istemi olduğu dava dosyalarında istinaf incelemelerinin ilgili iş bölümü kararları uyarınca "01.04.1974 tarih, 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına konu edilen ve uygulamada muris muvazaası olarak adlandırılan hukuksal nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemli davalar ile tenkis davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar," bakımından görevli Dairelerce yapıldığı UYAP bilişim sistemi üzerinden yapılan incelemeden anlaşılmıştır. Şöyle ki; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1....
Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Muris muvazaasına konusu taşınmazın üçüncü şahıslara devri halinde davacı tarafın üçüncü şahsa karşı tapu iptal tescil davası açma hakkı bulunduğu gibi muvazaalı satışın tarafı olduğunu iddia ettiği taşınmazı devreden şahsa karşı miras payı oranında tazminat talep etme hakkı da vardır. İş bu davada davacı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali tescil talep etmemiş, pay oranında tazminat isteminde bulunmuştur. Dava dilekçesi içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin muris muvazaası hukuksal nedeninden kaynaklandığı açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Asıl ve birleştirilen davada davacılar, mirasbırakan ...’nin maliki olduğu 543 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını aslında dava dışı kızı ...ye hibe etiğini ancak bunu gizlemek amacıyla davalı damadı ...’ya verdiği vekaletname ile taşınmazın diğer davalı ...’e satış suretiyle temlik edildiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, vekalet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, ıslahla olmadığı takdirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Muris Muvazaası Nedeniyle Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mirasçılık sıfat ve paylarında ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası nedeniyle tazminat istemine istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.02.2010 (Pzt.)...
Somut olayda, davacı tarafın isteğinin itirazın iptali ve tazminata ilişkin olduğu, talep konusunun para alacağı olduğu ve bu alacağın dayanağı olarak da muris muvazaası nedenine dayanıldığı gözetilerek, talep konusu alacağın hukuki nedeni olan muris muvazaası incelenerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, talebin taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve ilamsız icra takibine konu olamacağı belirtilerek, davanın reddilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi değiştirildiği halde HMK’nin 353/b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmeksizin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, talep konusu alacağın hukuki nedeni olan muris muvazaası incelenerek işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ile davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
Zaten muvazaa ile muvazaanın özel bir şekli olan muris muvazaası arasında ispat bakımından da farklılık bulunduğu açıktır. Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği sapma göstermeyen yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiştir. Başka bir anlatımla muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hâle gelmez. Tapu iptali yerine muris muvazaası nedeni ile tazminat istenilmesi de sonuca etkili değildir. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı da kuşkusuzdur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/02/2022 tarih ve 2020/14 Esas sayılı dosyasının yapılan istinaf incelenmesinde : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin murisi olan Osman Acar 21.02.2003 tarihinde Denizli 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/717 E ve 2013/306 K. sayılı davası ile kardeşleri T11 Saadet Başar ve T10 ve mirasçılarına Denizli ili Merkez Deliktaş Mahallesi 4996 ada 3 parsel numaralı 2760 metrekare taşınmaz İçin muris muvazaası nedeni ile tapu iptali ve tescili davası açtıklarını, işbu davanın Saadet Başer yönünden takip edilmediği için açılmamış sayılmasına, T11 yönünden malik olmadığından davanın husumet yönünden reddine, T10 aleyhinde ise davanın kabulüne karar verildiğini, Davalı T11 yönünden de T10 ile birlikte muris muvazaası sübut bulmuş olup açılmış dava muris muvazaası nedeni ile tapu iptali ve tescili niteliğinde olduğundan dava husumet yönünden reddedildiği ancak muris muvazaası nedeni ile tazminat da açma hakkı müvekkillerince saklı...
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yetkisizlik karanının hukuka aykırı olduğunu, davalı tarafından kendisinin davacı olarak açtığı davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğunu, ayrılan dosyadaki davanın tazminat davası olduğunu, tazminat davasında davalıların ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğunu, her iki davanın muris muvazaası olması nedeniyle birlikte görülmesi gerektiğini belirterek yetkisizlik kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası nedeniyle tazminat ve muris tarafından davalıya verilen bileziklerin değerinin tespiti ile zararın davalıdan tahsiline ilişkindir....
Diğer taraftan,, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istenebileceği gibi, tazminat istenebileceğinde de kuşku yoktur. Davacılar, somut olayda tazminat isteğini tercih etmişlerdir. Öyleyse ise mahkemece yapılacak iş, miras bırakanın davalıya yapmış olduğu temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olup olmadığının araştırılması, bir başka ifade ile miras bırakanın 01.04.1974 tarihli ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı çerçevesinde iradesinin tartışmaya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve muvazaa ile illetli olduğunun saptanması halinde zamanaşımı hükümlerine tabi olmayacağı gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı HMK'nın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'...