Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.08.2022 Tarihli ve 2022/209 Esas, 2022/263 Karar Sayılı Kararı Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil istenen taşınmazın Ankara ili, ... ilçesi ... Mahallesi kapsamında kalan ... Caddesi No:50 adresinde 170 ada 10 parselde bulunan taşınmaz olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Ankara 8....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflarca kararlaştırılan sulhün tasdikine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kayden davalıların malik olduğu 955 ada 54 parseldeki 8 no'lu ve 1243 ada 24 parseldeki 8 no'lu bağımsız bölümler ile 1068 ada 9 parsel sayılı taşınmazın İstanbul ili, Fatih ilçesi sınırları içinde ve aynı yer tapusunda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, miras bırakan tarafından çekişmeli taşınmazların davalılara intikali işleminin kendisinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. İddianın içeriğine göre; davadaki istek miras bırakanın ölüme bağlı olarak gerçekleştirdiği tasarrufun iptali ile ilgili olmayıp, hukuksal dayanağını Borçlar Kanununun 18. maddesi ve 01.04.1974 tarih 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararından alan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğidir....
Asıl dava, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil, terditli bedel; birleştirilen dava ise, muris muvazaası hukuki sebebine dayalı miras payı oranında bedel isteğine ilişkin olup, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda, davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Dosya içeriğine göre asıl davada dava konusu edilen 8 no.lu bağımsız bölümün dava tarihindeki keşfen saptanan toplam değeri 230.000,00 TL olup, taşınmazda davalı ... 1/4, davalı ... 3/4 paydaş olduğundan her bir davalının taşınmazdaki payına karşılık gelen değerden asıl davada davacı ...'in miras payına sırasıyla 28.750,00 TL ve 86.250,00 TL isabet etmektedir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında iptal-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ...’in tapuda kayıt maliki olmaması nedeniyle davacı tarafın adı geçen davalı aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı ... yönünden açılan davada ise muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı yapılan istinaf başvurusu Samsın Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070.00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır....
-KARAR- Dava tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup mahkemece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların saklı pay sahibi mirasçılar tarafından açılabileceği, olmayanlar tarafından açılamayacağı, kaldı ki yazılı delil de ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere maddi vakıayı bildirmek taraflara hukuki nitelemeyi yapıp olayı çözümlemek hakime aittir. İddianın içeriğinden ve ileriye sürülüş biçiminden muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı anlaşılmaktadır....
Dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileriye sürülüş biçiminden, eldeki davanın taraf muvazaası ( şahsi haktan kaynaklanan inançlı işleme dayalı ) hukuksal nedenine dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Öte yandan, 6100 sayılı HMK'nın 303. maddesi uyarınca kesin hükümden söz edilebilmesi için her iki davanın taraflarının, konusunun ve hukuki sebebinin aynı olması gerekir. Somut olayda, eldeki davanın "taraf muvazaası" hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı; kesin hüküm teşkil ettiği kabul edilen ...... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25.01.2011 tarih ve 2010/536 E 2011/27 K sayılı davada ise " muris muvazaası " hukuksal nedenine dayanıldığı, böylece her iki davanın hukuki sebeplerinin farklı olduğu gözetildiğinde, kesin hükümden söz edilemiyeceği açıktır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, kesin hükümden bahisle davanın reddedilmesi isabetsizdir....
Taraflar arasındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesinin 01.11.2023 tarihli ek kararıyla, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacıların ihtiyari dava arkadaşı olduğu, dava değerinin mirasçıların her birinin payına isabet eden dava tarihindeki değer olacağı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiştir....
Öncelikle davacı tarafın ilk talebi olan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının asıl dayanağı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır. Bu içtihadı birleştirme kararı ancak, “Bir kimsenin kendi üzerine tapuda kayıtlı olan taşınmazını satım veya ölünceye kadar bakma akdi ile devretmesi durumunda” uygulanabilecektir. Satım veya ölünceye kadar bakma akdi ile bir kimsenin tapuda kayıtlı taşınmazını devretmesi hali dışında muris muvazaası hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılamaz. Tabiidir ki muvazaanın varlığı ve bu davanın açılabilmesi için asıl niyetin bağış olması gerekmektedir. Eğer görünürdeki işlem zaten bağış ise, bu sözleşme tenkise tabi sağlararası bir hukuki muamele niteliğinde olduğundan mirasçılar tarafından şartları var ise, tenkis ettirilebilir....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali tescil; mümkün olmazsa bedel ve terditli tenkis istemine ilişkindir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI, İPTAL VE TESCİL Yanlar arasında görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava ve birleştirilerek görülen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, her iki davanın kabulü gerektiği yönündeki Daire bozma ilamına uyularak davaların kabulüne karar verilmiştir. Gerçekten de, Daire bozma ilamına uyulmak ve muvazaa olgusu benimsenmek suretiyle asıl davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur....