Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yerel mahkemenin nitelendirmesine göre uyuşmazlık; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    -KARAR- Dava, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası, Bölge Adliye Mahkemesince taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ise de; davacıların 27/05/2019 tarihli istinaf dilekçelerinde ve 29/06/2021 tarihli temyiz dilekçelerinde yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak dava açtıklarını belirtmiş olmaları nedeniyle eldeki davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      -KARAR- Dava, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası, Bölge Adliye Mahkemesince taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ise de; davacıların 27/05/2019 tarihli istinaf dilekçelerinde ve 29/06/2021 tarihli temyiz dilekçelerinde yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak dava açtıklarını belirtmiş olmaları nedeniyle eldeki davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği sapma göstermeyen yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiştir. Başka bir anlatımla, muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hâle gelmez. Muris muvazaasının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği kuralının istisnası mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi hâlidir. Ölümün kadastro tespitinden önce gerçekleşmesi halinde mirasçılar tarafından açılacak davanın kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur....

          nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, davalıların işlem tarihinde ehliyetsiz olduğu ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak mirasbırakanları ...'ın 10 parsel sayılı taşınmazını, 25.09.2001 tarihinde davalı oğulları ... ve ...'a satış suretiyle temlik ettiğini, işlem tarihinde davalıların ehliyetsiz olduğu gibi temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile mirasçılar adına tescilini istemişlerdir. Davalılar, devir tarihinde hukuki işlem ehliyetlerinin bulunduğunu, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ehliyetsizlik iddiasına dayalı davaların tereke adına açılması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Öte yandan, muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK'nun 190. maddesi ve TMK'nun 6. maddesi gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2022 NUMARASI : 2019/372 ESAS, 2022/66 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : KONYA 7....

              Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 günlü 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında, mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır. Muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda HMK 190.madde ve TMK.6 madde gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir....

              Muris muvazaası iddiasına dayalı davada davacının muvazaa iddiasını ispatla yükümlü olduğu açıktır. Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 190. Maddesinde düzenlendiği üzere "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."; yine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(TMK) 6. maddesi gereğince; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." Somut olayda, ileri sürülen iddiaları ispata yönelik olarak davacı tarafından somut bir delil gösterilmemiştir. Öte yandan, salt resmi akitteki satış bedelleri ile gerçek değerler arasındaki farkın muvazaanın kanıtı sayılamayacağı, kararlılık gösteren yargı kararları ile benimsenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu