Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, hile ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların 1/7 payı mirasbırakan ...'ya aitken davalılardan oğlu ... tarafından kandırılarak tüm payların ...'e devrinin sağlandığını, ...'in de ... parseli diğer davalı kızları ... ve ...'ye temlik ettiğini, mirasbırakanın mal satmaya ihtiyacının olmadığını, mirasçılardan mal kaçırıldığını ileri sürerek, tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; "...mahkemece muris muvazaası iddiası yönünden toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması değildir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine ilişkin verilen karar bu kez Dairece; "......
Davadaki öncelikli istek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle bedele ilişkindir. HMK'nun 111.maddesi uyarınca öncelikli isteğin incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Uyuşmazlığın çözümüne geçmeden evvel “muris muvazaası” kavramının hukuki niteliği üzerinde durulmasında yarar vardır. 01.04.1974 gün ½ sayılı İçtihadı Birleştirme kararında saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu'nun 18 (Türk Borçlar Kanunu'nun 19) maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilecekleri ilkesi benimsenmiştir. Bu noktada muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davada sözleşmenin şekil ve içerik yönünden geçersizliği ileri sürülmekte olup, öncelikle murisin gerçek irade ve amacı belirleneceğinden, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğinin konusu da taşınmazdır....
Müvekkilin tanıklarının dinlenmesi ile murisle, davalının yapmış olduğu işlemin muris muvazaası mı yoksa davalının murisin haberi olmadan tapuları üzerine alması mı sonucu mirasçısı olarak muris adına açtığı alacak davası mı olduğuna karar verilerek yeniden hüküm kurulması gerekmektedir." şeklindeki istinaf sebepleriyle Göynük Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/145 Esas - 2021/57 Karar sayılı kararının istinaf incelemesi sonucu bozulmasına ve davalarının kabulüne, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; "muris muvazaası" hukuksal sebebine dayalı miras payı oranında açılan "tapu iptali ve tescili" istemine ilişkindir. Dava dosyasının istinaf kanun yolu incelemesini yapan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi olarak tarafımızca dava dosyasında 6100 s. HMK' nun 355. maddesinde; "(1) İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Öte yandan; hükmüne uyulan bozma ilamında mahkeme kararı açıkca "...muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda dava değerinin davayı açan mirasçıların payına isabet eden değer olduğu; harç ve vekalet ücretinin bu değer üzerinden hüküm altına alınması gerektiği gözetilmeden, taşınmazın tümünün değeri üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığına..." işaret edildiği halde anılan husus gözardı edilerek taşınmazın keşfen belirlenen toplam değeri üzerinden davacılar yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi yerinde olmadığı gibi davalılardan Selami ile Süreyya hakkındaki dava husumet yokluğundan reddedildiği halde davalılar yararına vekalet ücreti tayin ve takdir edilmemesi de isabetsizdir. Davalıların değinilen yöneler itibariyle temyiz itirazları yerindedir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle muris muvazaası iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davasında davalıya yapılan temlikin muvazaalı olduğu iddiasının davacılar tarafından kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine. Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince, Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir....
-KARAR- Dava, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası, Bölge Adliye Mahkemesince taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ise de; davacıların 27/05/2019 tarihli istinaf dilekçelerinde ve 29/06/2021 tarihli temyiz dilekçelerinde yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak dava açtıklarını belirtmiş olmaları nedeniyle eldeki davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
-KARAR- Dava, İlk Derece Mahkemesince muris muvazaası, Bölge Adliye Mahkemesince taraf muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiş ise de; davacıların 27/05/2019 tarihli istinaf dilekçelerinde ve 29/06/2021 tarihli temyiz dilekçelerinde yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak dava açtıklarını belirtmiş olmaları nedeniyle eldeki davanın muris muvazaası hukuki nedenine dayalı olarak açılmış pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından ve yolsuz tescil niteliğinde olduğundan, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği sapma göstermeyen yargısal içtihatlar ve aynı yöndeki öğreti görüşü ile benimsenmiştir. Başka bir anlatımla, muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hâle gelmez. Muris muvazaasının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği kuralının istisnası mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi hâlidir. Ölümün kadastro tespitinden önce gerçekleşmesi halinde mirasçılar tarafından açılacak davanın kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kanun’un 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI PAY ORANINDA İPTAL-TESCİL Taraflar arasında görülen muris muvazaası pay oranda iptal-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; davacı, muris halasının çekişme konusu taşınmazlarını mirastan mal kaçırmak amacıyla davalıya devrettiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının saklı pay mirasçısı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davanın “muris muvazaası” hukuksal nedenine dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Yerel mahkemenin nitelendirmesine göre uyuşmazlık; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....