Her ne kadar bu davada da 1 ve 4 parseller dava konusu yapılmışsa da temyize konu bu davada muris muvazaası iddiasına dayanılmıştır. HUMK.nun 237. maddesince kesin hükmün varlığından söz edebilmek için davanın tarafları, konusu ve dayanılan hukuki sebebin aynı olması gerekir. Oysa, ilk açılan davada dayanılan hukuki sebep tenkis iken bu davada muris muvazaası iddiasına dayanılmıştır. O halde, olayda kesin hüküm olgusu yoktur. Davacıların muris muvazaası iddiasıyla açtıkları bu davanın da esestan incelenerek sonuca bağlanması gerekir. Yukarıda söylendiği üzere bu davada muris muvazaası ikinci kademedeki istek olarakta 1 parsel üzerine davacılardan Muharrem İşbilir'in yaptığı yapı nedeniyle temliken davacılardan Muharrem İşbilir adına tescil talep edilmiştir. Değişik bir anlatımla Muharrem İşbilir dışındaki davacıların temliken tescil iddiasıyla ileri sürdükleri bir talepleri bulunmamaktadır....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...’in 477 ada 1 parsel sayılı taşınmazını satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini istemişlerdir. Davalı, taşınmazı bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinafı üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile temlikin gerçek satış olduğu gerekçesiyle hüküm ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların muris muvazaası iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve tescil talebinde bulunduğu, bu nedenle ... 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Muris Muvazaası Hukuksal Nedenine Dayalı Alacak KARAR : İzmir 4....
Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “...muris muvazaası iddiasına dayalı davalar, terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığından herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasızdır. Başka bir anlatımla muvazaalı işlem hiçbir hüküm doğurmaz ve muvazaa nedeninin ortadan kalkması ya da bir zamanın geçmesi ile görünürdeki batıl işlem geçerli hale gelmez....
Yukarıdaki yasal düzenleme karşısında davacının cevaba cevap dileçesiyle, muris muvazaası ve gabin hukuksal nedenlerini ileri sürerek iddiasını genişletmesinde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı, ilk derece mahkemesinin muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil talebinin kabulüne ilişkin kararını muris muvazaası yönüyle temyiz etmiştir. Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
Uyuşmazlık Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ön inceleme duruşmasında vekâlet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilen eldeki dava dosyasında; davanın vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak mı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak mı açıldığı, yoksa istemin aynı anda her iki hukuksal nedene mi dayandırıldığı, somut olayda davanın hukuki nitelendirmesinin hatalı yapılıp yapılmadığı, vekâlet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaasının hukuksal neden olarak bir arada veya terditli olarak ileri sürülüp sürülemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden de bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. D. Gerekçe 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Ehliyetsizlik ve muvazaa (ıslahla-muris muvazaası) hukuksal nedenine dayalı mirasçılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir....
Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK).Muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davalarında murisin kayden malik olduğu bir taşınmazı mirasçılarından mal kaçırmak gayesi ile tapuda muvazaalı işlemle devretmiş olması gerekmektedir. 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir. Muvazaa iddiaları zamanaşımına uğramaz. “...Muvazaa iddiasına dayalı davaların da zamanaşımına ve hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği yargısal uygulamayla benimsenmiştir....
Ancak; mahkemece ehliyetsizlik iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksızın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iddia yönünden yapılan değerlendirme ile yetinilerek sonuca gidilmiş ise de davacı tarafından bu husus temyize konu edilmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Temyiz talebinde bulunan davalı H.. T..’ın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalar sonucunda verilen kararların yenilik doğurucu değil açıklayıcı nitelik taşıdığı; böylece, murisin ölüm tarihi itibariyle hüküm ve sonuçlarını doğuracağı; başka bir ifadeyle, davacının mirasçılıktan kaynaklanan mülkiyet hakkının murisin ölümüyle oluşacağı tartışmasızdır. O halde; somut olayda davacı ...'nin, çekişmeye konu 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümler hakkında açtığı muris muvazaası nedenine dayalı davası sonucunda murisin ölüm tarihi olan 24.03.2007 tarihi itibariyle mülkiyet hakkının doğduğu ve anılan tarihten itibaren ecrimisil isteyebileceği kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca, murisin ölüm tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için ecrimisil hesabı yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, muris muvazaası davasının kesinleştiği tarihten itibaren ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....