WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki elektrik abonman sözleşmesi gereği kullanılan elektrikten kaynaklanan borcun ödenmemesi sebebiyle, davalı şirketin elektriği kestiği bu suretle davacı köyün içme suyunu üreten pompanın elektiriğinin kesildiği elektirik borcunun farklı şekilde tahsilinin mümkün olduğu iddiası ile açılan elektriğe ve içme suyuna müdahalenin ve murazaanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay 3, Hukuk Dairesi'nin bozma ilamı mevcuttur. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA : Davacı, murazaanın menine, idari işlemin iptali ile işe başlatmama işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle Sulama Birliğince alınan devir kararı davalıyı bağlayıcı değildir. Davacı ile davalı arasında iş sözleşmesi ilişkisi kurulmamıştır. Dava yolu ile Tasfiye Kurulu kararına dayanılarak iş sözleşmesi kurulması amaçlanmıştır....

      Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden H.U.M.K.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden hüküm fıkrasının 1. bendi silinerek yerine; “1- Davanın kısmen kabulüne, davacının 01.06.1995 tarihinden dava tarihi olan 02.10.2006 tarihine kadar 2926 sayılı Yasa'ya tabi Tarım ... sigortalısı sayılması gerektiğinin tesbitine 01.02.1988-01.05.1989 tarihleri arasındaki dönemle ilgili ihtilaf bulunmadığından bu dönemle ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına ,fazla talebin reddine,davalı Kurumca çıkarılan murazaanın bu şekilde önlenmesine,” tarih ve sözcüklerinin yazılmasına hüküm fıkrasına "kısmen ret nedeniyle 450.00 YTL. avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalı Kuruma verilmesine" rakam ve sözcüklerinin bir bent olarak eklenmesine ve hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 04.10.2007 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Öte yandan; davacı, davalı idare tarafından ecrimisil talebinde bulunularak hukuki çekişme (murazaa) çıkarıldığını ileri sürmek suretiyle murazaanın giderilmesi ve elatmanın önlenmesi talebinde bulunmuş olup dava dilekçesi ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre anılan iddia ve isteğe ilişkin davanın idari yargı kapsamına girmediği açıktır. Başka bir ifade ile İYUK’un 2. maddesi kapsamında idari dava türü değildir. Hal böyle olunca yukarıda değinilen ilkeler gözetilmek suretiyle kadastral parselin ihyasına yönelik davanın, imar parsellerinin sicil kayıtlarının dayanağı olan idari işlemin geçerliliğini koruması nedeniyle reddine karar verilmesi, muarazanın giderilmesi isteği bakımından ise, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir....

          Dava tapu kaydında düzeltim ve murazaanın giderilmesi istemine ilişkindir. İhbar olunan ..... Tapu Müdürlüğünün temyiz istemi yönünden yapılan incelemede, dava kendisine ihbar olunan gerçek ve tüzel kişi, davada taraf sıfatını kazanamaz. Bir davada hüküm, davanın tarafları arasında kurulur. Bu nedenle hükmü temyiz etme hakkı sadece davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak kendisine dava ihbar olunan davaya katılmadıkça (müdahil olmadıkça) mahkemece verilen kararı temyiz etme hakkı yoktur. Ancak mahkemece, usul ve yasaya aykırı olarak, taraf sıfatını almayan dava ihbar olunan kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün ancak kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. İşbu davada ise sehven davalı olarak gösterilse dahi ihbar olunan aleyhine bir hüküm kurulmadığından temyiz hakkı bulunmamaktadır. Bu nedenle ihbar olunan vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/09/2019 günü oy birliği ile karar verildi....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, fen bilirkişisinin 23.06.2014 tarihli krokisinde gösterdiği şekilde 1-5 numaralı noktalar arasında kalan tel çitin davalılar tarafından kaldırıldığı belirlenerek murazaanın giderilmesine yönelik karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 307.36.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki murazaanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 05/10/2020 gün ve 2020/3180 Esas, 2020/5775 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....

                Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Davacı, 19.10.2015 günlü başvurunun reddine dair 25.10.2016 tarihli Kurum kararının iptali ile ölen anne ve babasından dolayı eşinden aldığı dul aylığı ile birlikte yetim aylığı almaya hak kazandığının tespitine, aylık bağlanmasına, murazaanın giderilmesine aylıklara hak kazandığı tarihlerden itibaren işleyecek yasal faiziyle Kurumdan tahsili gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabülüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....

                  Dava, komşuluk hukukundan murazaanın giderilmesi istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. maddesine göre ise, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır. HMK'nin 1. maddesi uyarınca mahkemelerin görevi ancak kanunla belirlenir. Asliye hukuk mahkemelerinin görevi HMK'nin 2. maddesinde belirlenmiş olup 2/1 maddesine göre dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir; 2/(2) maddesine göre de bu Kanun ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir....

                    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesi ile özetle; Davaya konu taşınmazların İskilip Sulh Hukuk Mahkemesi 2014/12 sayılı satış dosyasında satıldıklarını, davacının, Hüseyin Kızı Rabia Şimşir'in" "Ahmet ve Meryem kızı Rabia" olduğunun tespiti ile murazaanın bu şekilde giderilmesi'', şeklinde dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, satış memurluğunun, ortaklığın giderilmesi davasındaki hissedarlar yönünden satışı gerçekleştirerek paraları paylaştırdığını, tapuda müvekkilinin murisi, Hüseyin Kızı Rabia olarak geçtiğini, ortaklığın giderilmesi davasının kabul edildiğini, satış işlemlerinin de bu şekilde sonlandırılması gerektiğini, satış memurluğunun dosyasında herhangi bir muaraza bulunmadığını, verilen kararın satış memurluğunda uygulanabilirliğinin bulunmadığını, kabul etmemek kaydıyla, yapılan işlem yolsuz tescil olduğu düşünülse bile, davacının satışı yapılan taşınmazların bedelinin paylaştırılması evresinde, muarazanın giderilmesi davası açılarak uyuşmazlık...

                    UYAP Entegrasyonu