İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dosyada davacının muhtesat tespiti ve temliken tescil (tapu iptali ve tescil) olmak üzere iki ayrı talebinin bulunduğu gerekçesiyle, muhtesat tespiti talebi yönünden 2.802,39 TL'yi; tapu iptali ve tescil talebi yönünden, 2.625,66 TL'yi yatırması için davacı vekiline iki haftalık kesin süre verildiği, muhtesat tespiti talebi için hesaplanan peşin harcın süresinde ikmal edilmesi, tapu iptali ve tescil talebi için hesaplanan peşin harcın ise, ikmal edilmediğinin anlaşılması üzerine, karar duruşmasında, muhtesat tespiti talebinin eldeki dosyada tutularak, diğer taleplerin dosyadan tefrik edildiği; aynı duruşmada, davacının muhtesat tespiti talebinde bulunduğu 161 ada 1 parsel sayılı taşınmazda paydaş olmadığı, bu nedenle muhtesat tespiti davasında hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle; davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme,TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir). Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın (üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir.Bu konuda Kamulaştırma Kanunu’nun 19. maddesi uyarınca başkasının arazisine “haksız inşaat (TMK.md.722 vd.) yapanın istisnaen bu muhtesatın tespiti için dava açabileceğinin açıkça düzenlenmiş olduğunu da belirtmek gereklidir. Nezdinde yukarda açıklanan nitelikte bir muhtesat tespiti davası açılmış olan asliye hukuk mahkemesi; yukarda açıklanan şekilde güncel hukuki yararın bulunup bulunmadığını bir dava şartı olarak inceleyecektir....
Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise-satış henüz yapılmamış olsa bile-muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir. Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın (üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir. Bu konuda Kamulaştırma Kanunu’nun 19.maddesi uyarınca başkasının arazisine “haksız inşaat (TMK.md.722 vd.) yapanın istisnaen bu muhtesatın tespiti için dava açabileceğinin açıkça düzenlenmiş olduğunu da belirtmek gerekir....
Dosyamız davacısının, ortaklığın giderilmesi davasının tarafı olması ve dava konusu taşınmazda pay sahibi olması nedeniyle, eldeki muhtesat tespiti davasının tarafları arasında görülmekte olan bir ortaklığın giderilmesi davası bulunması ve anılan dosyada tüm davalılar tarafından muhtesat iddiasının açıkça kabul edilmemesi nedeniyle, davacının muhtesat tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunduğu açıktır....
Diğer yandan, bazı durumlarda tespiti istenen muhtesat taşınmazın olası satışında sürüm değerine hiçbir arttırıcı etki de yaratmayabilir. Üzerinde yıkılması gerekli harap bir yapı(muhtesat) bulunan taşınmazın sürüm değerinin, sadece arsa değerinden ibaret olduğunun bilirkişice bildirilmesi durumu buna örnek olup; kanımca böyle bir olasılıkta, açılan tespit davasının mahkemece reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece; davacının iddia ettiği muhtesat ve zenginleştirme unsurlarının davacı tarafından meydana getirildiği benimsenerek, bunların 2000, 2006 ve 2011 yılları itibariyle değerlerinin tespitine karar vermiş; hükmü bir kısım davalılar temyiz etmiştir. Değerli çoğunluk; paylaşma davasına konu taşınmaza yapılan iyileştirme/ zenginleştirme giderlerinin muhtesat tespiti davasına konu edilemeyeceği, bunların ancak genel hükümlere göre açılabilecek bir eda (alacak) davası ile istenebileceği düşüncesindedir....
Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK. md. 77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir).Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın(üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....
Öyleyse,ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira ,artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme,TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir).Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın (üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....
Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise-satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme. TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir). Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın (üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir. Bu konuda Kamulaştırma Kanunu'nun 19. maddesine 2004 yılında eklenen ” ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının usulden reddine dair ... 2....
Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise -satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir). Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın (üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....