Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Hukuki yarar dava koşulu olup muhtesat aidiyeti davalarının dinlenebilmesi için davacı tarafın dava açmakta hukuki yararın bulunması zorunludur. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası, kamulaştırma işlemi v.s. dava bulunmadığı takdirde bu dava görülemez. Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine aidiyet olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir. Davadaki değer ise davacı payı çıkartıldıktan sonra geri kalan ve uyuşmazlık bulunan davalı payına düşen muhtesat değeridir....

Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Diğer yandan muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir....

ün taraf olarak yer almadığı, İstanbul Anadolu 14.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/186E- 2020/438K sayılı dosyasında 1489 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhtesatların aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada, davanın kabulü ile üzerindeki muhtesatların davacı ...'e ait olduğunun tespitine karar verildiği, ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu itibarla, İstanbul Anadolu 14.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/186E- 2020/438K sayılı dosyasının kesinleşmesi beklenerek sonucuna göre işin esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden, yazılı gerekçelerle davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 17/05/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Sulh Hukuk Mahkemesinde 2018/1852 esas sayılı dosya ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, Mersin 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 08/10/2019 tarihli duruşmasında muhtesat aidiyetinin tespiti için kendilerine dava açmaları yönünde süre verdiğini, bu nedenle Mersin ili, Akdeniz ilçesi , Müfide İlhan Mahallesi, 4110 ada 1 nolu parselde bulunan deponun üst katında bulunan dairenin müvekkili T1 tarafından yapıldığının tespiti istemi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalılardan T5 davacının ablası olduğunu, murisleri Hidayet Kandırmaz 'ın vefatı ile müvekkili yasal mirasçılık haklarının temini bakımından Mersin 1....

    Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir. Aidiyet tespiti davasında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için davaya konu edilen muhtesatın kim tarafından, kime ait olmak üzere, bir başka deyişle kimin adına ve hesabına yaptırıldığının duraksamasız belirlenmesi zorunludur. Yine; davaya konu edilen muhdesatın yeni bir yapı vs. meydana getirme niteliğinde olması gerekir. Başka bir ifade ile muhtesat yapılırken emek ve parasal yönden katkıda bulunulması, kendi kullanımına yönelik tadilat iyileştirme vs. yapılması aidiyetin tespitinde önemli olmayıp, muhtesatın kime ait olmak üzere, kimin adına ve hesabına yaptırıldığının belirlenmesi zorunludur....

    Hal böyle olunca, muhtesat aidiyetinin tespiti isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu isteğin de reddedilmesi doğru değildir. Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan p......n harcın temyiz edene geri verilmesine, 13/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İlk derece mahkemesi tarafından yeniden yapılan yargılama sonucunda; Mahkemece yapılan yargılama neticesinde toplanan deliller ile birlikte dosyanın bütün olarak değerlendirilmesi sonucu; huzurdaki dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde muhtesat aidiyetinin tespiti talebine ilişkindir....

      Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, ... parselde bulunan taşınmazdaki 85 zeytin, 98 şeftali, 2 nektarin, 18 kiraz, 1 vişne, 9 erik, 10 armut, 2 kayısı, 3 incir, 40 asma, 3 ayva, 6 gül fidanı ile aynı taşınmaz üzerinde bulunan 15 m² yığma briket kulübenin muhtesat aidiyetinin davacı ... adına tespitine, aynı taşınmazdaki bilirkişi ziraat bilirkişisi ... raporunda yaşı 19-21 olarak belirtilen 11 adet zeytin ile 14-16 yaşlarında olan 1 dut yönünden davanın reddine, kuyu bakımı, taşınabilir çardak, çit tel örgü talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine,davacının orantı kurma ve değer tespiti taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalılar; davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise; 17/10/2008 tarihli bilirkişi raporunda bildirilen 5 ve 6 numaralı yapıların kadastro tespiti sırasında da var olduğunu, bu nedenle karar düzeltme yoluna başvurdukları muhdesat aidiyetinin tespiti davasının halen incelemede olduğunu, ayrıca ortaklığın giderilmesi davasından feragat eden davacının onayı ile satışın gerçekleştirildiğini, elde edilen satış bedelinin de taraflara hakları oranında paylaştırıldığını, bu aşamada gerek muhdesat bedeline gerekse satış bedeline itiraz etmeyen davacının da tüm haklarını aldığını savunarak, davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; dava konusu taşınmaza ilişkin ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetki ile açılan muhdesatın aidiyetinin tespiti davasında bir kısım muhtesatların davacıya ait olduğunun tespit edildiği, ortaklığın giderilmesi davasından sonra taşınmazın tapuda taraflar adlarına intikalinin yaptırıldığı, davacının taşınmazdaki hissesini kardeşi ...'...

          MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 567 ] 2942 S. KAMULAŞTIRMA KANUNU [ Madde 19 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tepitine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de dosyada toplanan deliller hüküm vermeye yeterli olmadığı gibi hükmün gerekçesi de yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Aidiyet tespiti davaları kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat yönünden derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı takdirde bu dava görülemez....

            UYAP Entegrasyonu