WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çoğun içinde azın da var olduğu kuralı gözönüne alındığında, az yukarıda sözü edilen davada verilen ve kesinleşen hükmün 2977 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın niteliğindeki zeytin ağaçlarının davacı tarafa ait olmadığı, davacının anılan muhtesat niteliğindeki zeytin ağaçları üzerinde hukuken korunması gerekli bir hakkının bulunmadığı yönünde kesin hüküm oluşturduğu kuşkusuzdur. Saptanan bu olgular karşısında açık bir deyişle kesin hüküm karşısında davacının 2977 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesat niteliğindeki zeytin ağaçlarının aidiyetinin tespitini isteyemeyeceği gibi, muhtesatlar nedeniyle de davacının alacak davası açma hakkının bulunduğundan da söz edilmesine hukuken olanak yoktur. Kural olarak, kesin hüküm kamu düzenine ilişkin istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerekli olumsuz dava koşullarındandır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhtesatın aidiyetinin tespiti ile bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idareler vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhtesatın aidiyetinin tespiti ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ...... Genel Müdürlüğü ve Hazine vekillerince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

      Diğer yandan muhdesatın tespiti davaları, paylı mülkiyet ya da elbirliği mülkiyet hükmüne tabi taşınmazlarda, tapu paydaşları arasında hukuki yararın bulunması durumunda görülen bir davadır. Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir. Aidiyet tespiti davasında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için davaya konu edilen muhtesatın kim tarafından, kime ait olmak üzere, bir başka deyişle kimin adına ve hesabına yaptırıldığının duraksamasız belirlenmesi zorunludur. Yine; davaya konu edilen muhdesatın yeni bir yapı vs. meydana getirme niteliğinde olması gerekir....

      Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme,TBK.md.77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir).Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın(üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....

        Öyleyse, ortaklığın giderilmesi davasında satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş ise- satış henüz yapılmamış olsa bile- muhtesat tespiti davasının artık dinlenmesinde hukuki yarar kalmayacaktır. Zira, artık hak iddia edenin genel hükümlere dayalı (sebepsiz zeginleşme, TBK. md. 77 vd.) bir eda davası açma imkanı devreye girecektir).Ayrıca, paydaş veya miras ortağı olmayanın(üçüncü kişilerin) ortaklığın giderilmesi davasında taraf sıfatı olmayacağından; muhtesat tespiti davası açma hakkının da bulunmadığının da kabulü gerekir....

          Yukarıda açıklandığı üzere, 4342 sayılı mera kanununun 21/2 madde uyarınca 30 günlük süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Mera komisyon kararı 18.11.2004 tarihinde kesinleşmiş, dava 26.09.2008 tarihinde 5 yıllık süre içinde açılmıştır. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamamış, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhtesat aidiyetinin tespiti ... ile Burçin Dövüncü ve müşterekleri, dahili davalı Hazine aralarındaki Muhtesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair...1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.10.2012 gün ve 142/361 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi reddine karar verilen kısım yönünden davacı vekili ve dahili davalı Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların...ili Merkez ilçesi,...Mahallesi 227 ada 7 ve 14 parsel sayılı taşınmazlarda müşterek malik olduklarını, taşınmazların üzerinde bulunan binayı davacının inşa ettirdiğini ve binanın maliki olduğunu, davalı ...'...

              Malik olmayan davacının, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talepte bulunması mümkün iken, muhdesatın tespiti davasını açmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir. Aidiyet tespiti davasında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için davaya konu edilen muhtesatın kim tarafından, kime ait olmak üzere, bir başka deyişle kimin adına ve hesabına yaptırıldığının duraksamasız belirlenmesi zorunludur. Yine; davaya konu edilen muhdesatın yeni bir yapı vs. meydana getirme niteliğinde olması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİTTEN ÖNCEKİ HUKUKİ SEBEBE DAYALI ŞERH İPTALİ İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava 6831 Sayılı Kanunun 2/B..maddesi kapsamında kalan taşınmazdaki zilyetlik şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. e ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2017/116 ESAS, 2021/171 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Sinop 2....

                UYAP Entegrasyonu