Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın evin mülkiyetinin tespiti davasının kabulüne, ... köyü 3018 nolu taşınmaz üzerinde bulunan Fen Bilirkişileri...hazırladığı l8.06.2014 havale tarihli raporunda A harfi ile gösterilen evin davacı ... ve Zadide kızı, 08.01.1974 doğumlu ... tarafından yapıldığının tespitine ve tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmiştir. Hüküm, dahili davalı ... Bankası A.Ş. vekili tarafından muhdesatın tespiti ve muhdesatın beyanlar hanesine tesciline yönelik karar yönünden temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde muhdesatın tespiti ve muhdesatın tapunun beyanlar hanesine tescil isteğine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar....

    in evin mülkiyetinin tespiti davasının kabulüne, İzmir ili Seferihisar İlçesi Orhanlı köyü 3018 nolu taşınmaz üzerinde bulunan Fen Bilirkişileri ... ile...'ın hazırladığı l8.06.2014 havale tarihli raporunda B harfi ile gösterilen evin davacı Hanım ve Sait oğlu, 04.02.1962 ... doğumlu ... tarafından yapıldığının tespitine ve tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmiştir. Hüküm, dahili davalı ...Bankası A.Ş. vekili tarafından muhdesatın tespiti ve muhdesatın beyanlar hanesine tesciline yönelik karar yönünden temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde muhdesatın tespiti ve muhdesatın tapunun beyanlar hanesine tescil isteğine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar....

      ın evin mülkiyetinin tespiti davasının kabulüne, ...köyü 3018 nolu taşınmaz üzerinde bulunan Fen Bilirkişileri ... ile ...'ın hazırladığı l8.06.2014 havale tarihli raporunda C l harfi ile gösterilen 52 m2 lik kısmın ve Orhanlı köyü 858 nolu parselde C 2 olarak gösterilen 13 m2 lik kısmın davacı ... ve ... oğlu 05.1.2.1980 Erciş doğumlu ... tarafından yapıldığının tespitine ve tapunun beyanlar hanesine tesciline karar verilmiştir. Hüküm, dahili davalı ... Bankası A.Ş. vekili tarafından muhdesatın tespiti ve muhdesatın beyanlar hanesine tesciline yönelik karar yönünden temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde muhdesatın tespiti ve muhdesatın tapunun beyanlar hanesine tescil isteğine ilişkindir. Bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur (4721 s.lı TMK mad. 684/1). Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesi uyarınca zemini Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun .... maddesi uyarınca zemini Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır....

          Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu yapının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

            Ancak; Kamulaştırılarak bedeli ödenen muhdesatın davacı idareye ait olduğunun tespiti ile tapu kaydında bulunan muhdesatın davalıya ait olduğuna ilişkin şerhin kaldırılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının .... bendinde geçen (dava konusu yerin üzerinde yer alan muhdesatın davacı tarafından kamulaştırılmasına İZİN VERİLMESİNE) cümlesinin çıkartılmasına, yerine (Kamulaştırılan muhdesatın davacı idareye ait olduğunun TESPİTİNE ve tapu kaydında bulunan muhdesatın davalıya ait olduğuna ilişkin ŞERHİN KALDIRILMASINA) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davacı idareden peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalıdan peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatın tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; Mahkemece, tespiti istenen unsurların kalıcı yapı niteliğini haiz olup olmadığı hususunda bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın, taleplerin tamamı muhdesat kabul edilerek davanın kabulüne ve muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. 3. Kabule göre de, Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan keşif yapılması doğru olmamıştır....

                Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetine karar verilmesi doğru değildir....

                  Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Bununla birlikte, bilinmektedir ki; muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Somut olayda, dava konusu taşınmazların tamamı muris Hakkı Bilgiç adına 08.01.1985 tarihinde tescil edilmiştir. Dosya içerisinde Hakkı Bilgiç’in veraset ilamı bulunmamaktadır....

                    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. 2-Tespit davası, kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 maddesi) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür....

                      UYAP Entegrasyonu