"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak davacının tapu kaydındaki payına karşılık gelen ecrimisil alacağının tahsili istemine ilişkindir taraflar arasında kira ilişkisi yoktur. Dava mülkiyet hakkına dayanılarak açılmıştır. Bu durumda temyiz inceleme görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın anılan daire başkanlığına gönderilmesine, 24.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasında herhangi bir kira ilişkisi yoktur. Bu durumda hükmün temyiz inceleme görevi ... .... ... Dairesine ait bulunduğundan ancak bu daire tarafından görevsizlik kararı verildiğinden, görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın ... Başkanlar Kuruluna sunulmak üzere ... Yüksek ... Başkanlığına gönderilmesine, .../04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat aidiyeti davası açılamayacağı, iyileştirici nitelikteki giderlerden payına düşenden fazlası yapılmış ise fazlasını ancak koşullarının varlığı halinde Borçlar Kanunu hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme kurallarına göre açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile istenebileceği kuşkusuzdur. Somut olayda; tarafların da kabulünde olduğu üzere taşınmazın ikinci katına davalı tarafından yapılan masraflar, iyileştirme gideri niteliğinde olup müstakilen bağımsız bölüm şeklinde yeni bir muhdesat oluşturma niteliğinde değildir. Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 10.09.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
tespiti davası açmada hukuki yarar olduğu, iş bu davada hukuki yarar olmadığı gerekçesiyle davayı reddettiğini, Abonmanlık numarası ile tesisatın birbirinden ayrılamayacağını, müvekkilin hissedar olduğu tarlada yıllarca sulama yaptığı göz önüne alındığında böyle bir dava açmasının hukuki yararın varlığının düşünülmesi gerektiğini, alacak davası, tazminat davası ve müdahalenin men-i davası ve sebepsiz zenginleşme davasının açılamayacağını, müvekkilinin tesisatı eskisi gibi kullanmak istediğini, aksine kardeşinin haksız olarak kullanmaya başladığını, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesinin buna olanak sağladığını, muhdesatın aidiyeti davası açılamaz ise de Mahkemenin tespit ettiği yönde devam ettirilmesi gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Aidiyetinin tespiti istenen ve Mahkemece kabulüne karar verilen demir kapının taşınmazın bütünleyici parçası niteliğinde olmayıp (mütemmim cüz) her zaman için sökülüp götürülebilen ve taşınmazdan ayrılması mümkün olan eşya (teferruat) niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Az yukarıda açıklandığı üzere, öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan yerleşik görüşlere göre, bu nitelikteki eşyalar yönünden muhdesat tespiti davası açılamayacağı, ancak koşullarının varlığı halinde, TBK'nin 77 ve devam eden maddeleri hükmüne ve sebepsiz zenginleşme kurallarına göre, açılacak eda nitelikli bir alacak davası ile talep edilebileceğinin mümkün olduğu, eda davası açma hakkının bulunduğu hallerde de bu davaya öncü olacak bir tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gözönünde bulundurularak, tespiti istenen demir kapı yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 2014/14176 Esas - 2015/23312 Karar) Kabule göre de, kural olarak taşınmaz üzerindeki muhdesatın tespiti davalarında husumetin muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur. Muhdesatın tespiti davalarında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul ederek uyuşmazlık çıkarmayanlar dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu kayıt maliklerinin veya mirasçılarının davada taraf olmaları zorunludur. Yukarıda açıklandığı üzere dava açılırken taraf teşkili sağlanmamış ise de; davanın mahiyeti gereği ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasını açıkça kabul edenler dışında kalan tapu kayıt malikleri arasında "zorunlu dava arkadaşlığı"nın (6100 s....
Bu konu, Yüksek Hukuk Genel Kurulunun 28.03.2001 gün, E 19-20, K 310 kararıyla gündeme gelmiş ve bono hamilinin B.K.nun 61 vd.maddeleri uyarınca nedensiz zenginleşme hükümlerine göre keşideciye müracaat edebileceği kabul edilmekte ve özellikle doktrinde TTK'nun 690 maddesinde, 644 maddeye göndermede bulunulmamış olmasının makul bir izahının yapılamayacağının vurgulandığı belirtilerek, dava konusunu bonolarla ilgili olarak, vadeyi takip eden üç yıldan sonra sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ve bir yıl içinde borçluya başvurması gerektiği belirtilerek aynı yöndeki doktrin ile uygulamadaki baskın görüş desteklenmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 06.12.1969 gün ve 1966/T-1131-860 sayılı ilamı da aynı yöndedir.) Hal böyle olunca, mahkemenin bonolarda üç yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonraki bir yıl içinde sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak alacak davası açabileceğine ilişkin yerel mahkemenin direnme hükmü doğrudur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında Siirt 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/1151 Esas sayılı dosyasında ... ile davalı ve arkadaşları arasında müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davasına ilişkin yargılamaya devam edildiği, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası veya taşınmazın kamulaştırılmasına ilişkin bir işlem bulunmadığı, müdahalenin önlenmesi, ecrimisil davalarında yargılamanın devam ettiği, davacının muhdesatın kendisi tarafından oluşturulduğunun tespitini istemekte güncel ve hukuki bir yararının bu aşamada bulunmadığı, müdahalenin önlenmesi, ecrimisil davası neticesinde taşınmazın davalılara ait olduğunun ortaya çıkması durumunda da davacının inşa ettiğini iddia ettiği muhdesat bedelini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep etmesinde yasal bir engelin bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....