Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada muhdesatın arzdan ayrı olarak beyanlar hanesine yazılması istenebilir. Bir başka anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez....

    Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir....

      Muhdesatın aidiyetinin tespiti istemli davaların muhtesatın üzerinde bulunduğu taşınmaz tapuda kimin adına kayıtlıysa ona karşı açılması gerekir. Somut olay incelendiğinde; davacı muhdesatın aidiyetinin tespiti, temliken tescil ve ikinci kademede tazminat isteminde bulunmuştur. Tapu kaydı incelendiğinde bir kısım tapu kayıt maliklerinin davada taraf olarak gösterilmedikleri anlaşılmıştır. Taraf teşkili tam olarak sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik taraf teşkiliyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; davacının 2. kademedeki istemi olan tazminata ilişkin usulüne uygun ıslah talebi bulunmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 26. maddesine aykırı olacak şekilde davacının talebinden fazlasına hükmedilmiş olması da doğru görülmemiştir....

        Mahkemece, davacı tanıklarınca dava konusu evi davacının yaptırdığı, davalı tanıklarınca ise ortak muris ...’nın yaptırdığı beyan edildiğinden, tarafsız olarak dinlenen mahalli bilirkişi beyanlarına üstünlük tanındığı belirtilerek, dava konusu muhdesatın ... tarafından yapıldığı kabul edilmiş ve davanın reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/II. maddesine dayanan muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 138 ada 3 parselin senetsizden 13.11.2007 tarihinde tarafların ortak murisi ... adına tespitinin yapıldığı ve tespitin 31.01.2008 tarihinde kesinleştiği, tapu kaydının ... adına oluştuğu; taraf, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre aidiyeti istenen muhdesatın kadastro tespitinden önce yapıldığı sabittir....

          Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre dava konusu yapının davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

            Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına adiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. .//.. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre ağaç niteliğindeki muhdesatların davacı tarafından dikildiği-yetiştirildiği ve beton sulama havuzunun davacı tarafından yapıldığı sabit olmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine 06/02/2013 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09/01/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

                Davacılar vekili tarafından davalılar aleyhine 17/06/2014 gününde verilen dilekçe ile, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine şerhinin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18/01/2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle; süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu kaydının beyanlar hanesine şerhinin istenmesine ilişkindir. Davacı vekili, ortaklığın giderilmesine konu dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın 2/3’ünün murisleri ve 1/3’ünün de davalı ... adına kayıtlı olduğunu, tarla vasfında olan taşınmazdaki ağaçların ve evin murislerince meydana getirildiğini ileri sürerek muhdesatın aidiyeti ve beyanlar hanesine şerhine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur....

                  Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir. Taşınmaz üzerine daha önce mevcut bir muhdesata yeni bölümler ilave edilmesi, muhdesatın tamamlanması veya mevcut muhdesatın bakım ve onarımının yaptırılması bağımsız bir muhdesat meydana getirme niteliğinde olmayıp mevcut muhdesatın daha kullanılır hale gelmesini, bir başka deyişle muhtesattan sağlanacak faydanın artmasını sağlayan işlerdir. Bu işler için harcanan giderler de muhdesatın değerini artıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....

                  Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu