Davacı ..., taşınmazın beyanlar hanesinde bulunan ve müştereken yazılan muhdesat şerhinin zemin ve 1. katının kendisine, 2. katının davalıya ait olduğu şeklinde düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişme konusu 192 ada 1113 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline, karar verilmiş; hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 11.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada kadastro tespitine itiraz, birleşen davalarda elatmanın önlenmesi, kal ve muhdesat şerhinin kaldırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince birleşen davanın reddine, asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı/birleşen davada davacı Hazine vekili, dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 16.02.2023 tarihli ve 2021/12783 Esas, 2023/767 Karar ... ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir....
Gerçekten; 55357 m2 yüzölçümündeki 1361 parselin Kadastro Mahkemesi hükmüyle Hazine adına tescil edildiği, kütüğün beyanlar hanesine «1 ve 2 numaralı binalar müştereken ... ... ve ... ..., 3 numaralı bina ... ...’a, 4 numaralı bina ... ...’ya, 5 numaralı bina ... ...’ya, 6 numaralı bina ... ...’a, 7 numaralı bina ... ...’a aittir» şerhinin yazıldığı görülmektedir. Bu şerhin tapu kütüğünün beyanlar hanesine işlenmesinin dayanağı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesidir. Uygulamada kısaca «muhdesat şerhi» olarak bilinen bu tür işlemlerdeki amaç; genellikle hak sahibi kişinin durumunun üçüncü kişilere duyurulması ve bildirilmesidir. Kuşkusuz muhdesat şerhinin terkini olanaklıdır. Terkin nedenleri ise, hakkın yıkılmak, yanmak, doğal afetler sonucu yok olması veya yapının ekonomik ömrünü tüketmesi gibi sebeplerdir. Ancak, arazi maliki muhdesatın bedelini ödemek suretiyle her zaman muhdesat sahibinin taşınmazına el koymasını da dava edebilir....
Somut olayda, dava konusu 34266 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ilk tesisinden itibaren ve halen davacıların murisi adına kayıtlı olduğu, davalının imar uygulaması öncesinde mülkiyete dayalı ya da şahsi bir hakkı bulunmadığı, davalının kullandığı evin dava konusu taşınmazda kalmasının imar uygulamasından kaynaklanmadığı, taşınmazın tapu kaydında üzerindeki evin davalıya ait olduğuna dair muhdesat şerhinin yer aldığı,taşınmaz üzerinde zemin üzeri iki kattan oluşan yapının yer aldığı, bu yapının davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır....
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece çekişmeli 141 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve davalı tarafından yapıldığı belirlenen tek katlı kargir evin davalı tarafa ait muhdesat olarak gösterilmesine, yine “3303 sayılı Yasa'nın 3. maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işleme faaliyetlerine müdahale edilmez ve bundan doğacak zararlardan mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz” şerhinin de beyanlar hanesine yazılması gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahilin davalarının kısmen kabulüne, çekişmeli parselin davacılar ......
Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere, Eşya Hukukunda "Muhdesat" kavramından bir arazi üzerinde arz malikinden başkasına veya yalnızca bir paydaşa ait yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlaşılmalıdır. Muhdesat sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlanmaz. Bir kişi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/2 maddesi olarak sağlanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davacı Hazinenin muhdesat şerhinin kaldırılmasına yönelik davasının reddine; davacılar ... ve ...’ın davalarının reddine dair kararın davalı-birleşen dosya davacısı Hazine vekili ile davacılar-birleşen dosya davalıları ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 25.3.2021 tarihli ve 2017/5740 Esas, 2021/2718 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir. Yine aynı kişiler vekilleri tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü....
Dava, kesinleşen orman kadastrosu nedeniyle tapu iptali-tescil ile elatmanın önlenmesi ve muhdesat şerhinin terkini istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasaya göre 15.11.1977 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle gösterilen 54.70 m2 bölümünün orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, bu bölümde muhdesat şerhine konu herhangi bir dikili muhdesatın da bulunmadığı anlaşıldığına ve ......
in 14 parsel sayılı taşınmazdaki 1/2 payını 13.05.2011 tarihinde davalı oğlu Nizamettin'e satış suretiyle devrettiğini, akabinde tapu kaydındaki murise ait muhdesat şerhini de terkin ettirdiğini, hem temlikin hem de terkinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil ile muhdesat şerhinin tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, temlikin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacılar Sabri ve Hayrullah bakımından muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, davacı ... yönünden aynı dava konusu taşınmaza yönelik ... 1....
Davacı ..., tapu kaydının beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 186 ada 26 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı fazla yatırılan bakiye nispi temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....