Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

    Davacı tarafından muhdesat iddiasında bulunulan zemin+1. Kattan oluşan iki katlı evin öncesinden mevcut olup davacının sadece mevcut evi ihya ettiği kendisinin de kabulünde olmakla bu yapıyla ilgili davacı tarafından yeni bir muhdesat meydana getirilmemiş olmakla bu yapıya ilişkin davanın reddi doğrudur....

    Çöl vekili dava konusu 134 ada 28 parsel sayılı taşınmaza yönelik muhdesat iddiasında bulunarak davanın reddini savunmuş; davalılar ... ve ... vekili ise dava konusu 134 ada 32 parsel sayılı taşınmaza yönelik muhdesat iddiasında bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ile davalılar... ve... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur....

      Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında 162 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhtesatlar bakımından öncelikle tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul edip etmediklerine dair beyanlarının tespit edilmesi, muhdesat konusunda ihtilaf bulunduğunda muhdesat iddiasında bulunan tapu kayıt maliki ...’e "Muhdesatın aidiyeti" konusunda dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmesi, açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, tüm tarafların muhdesat iddiasını kabul etmesi veya muhdesatın aidiyeti davası açılıp da muhdesatın ...’e aidiyetine karar verilmesi halinde; muhdesata isabet eden kısmın muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedelin ise payları oranında paydaşlara dağıtılması ve dağıtım oranlarının hükümde açıkça gösterilmesi; mahkemece verilen süre içerisinde dava açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

        Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davaya konu edilen ve satışına karar verilen taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın ...'a aidiyetini tespit eden ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin Yargıtayca onanan 2010/168 esas-2011/163 sayılı kararı dikkate alınarak muhdesat oranının muhdesat sahibi paydaşa, arz değerinin ise paydaşlara tapudaki payları oranında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı ... muhdesattan pay verilmesi doğru görülmemiştir....

          Muhdesatın gösterilmesi, muhdesat sahibine şartları mevcut olduğu takdirde MK.nun 648, 650 ve 655. maddeleri uyarınca taban arazinin temlik hakkını ayrıca izale-i şuyu davaları ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 19. maddesi gereğince kamulaştırma halinde muhdesat sahibinin hakkını korumayı sağlar. Başka ifade ile bedele yönelik talep hakkı verir ve muhdesat sahibinin haklarının hak düşürücü süre nedeniyle ortadan kalkması da böylece önlenmiş olur. Uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın beyanlar hanesinde babasına ait olduğu belirtilen evdeki ¼ hissesinin karşılığının bu dava ile talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Yargıtay’ın ilgili dairelerince ve Hukuk Genel Kurulu’nca diğer paydaşlar yönünden muhdesat bedeli sebepsiz iktisap olarak nitelendirilmiş olmakla BK.nun 61.maddesi hükümlerine göre bedelinin istenebileceği kabul edilmektedir. Gerçekten taşınmazın satımı ile muhdesat bedeli, davalının mal varlığına girerek onu zenginleştirmektedir....

            Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; davalı ... vekili, 150 ada 20 parsel sayılı taşınmazda bulunan keson kuyu ve ağaçlar yönünden muhdesat iddiasında bulunmuştur....

                Dava konusu taşınmazda bir kısım bağımsız bölüm malikleri muhdesat iddiasında bulunmaktadır. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; yukarıda açıklanan ilkeler ışığında muhdesat sahibi olduğu belirlenen paydaşlara düşen muhdesat oranı yüzde olarak belirlenmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine, 28.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                  Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

                    UYAP Entegrasyonu