Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan zemini Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti ile bedelinin ödenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10.maddesine dayanan zemini Hazineye ait taşınmaz üzerindeki muhdesat bedelinin tespiti ile bedelinin ödenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    lara aittir" şeklinde muhdesat belirtmesi bulunmaktadır. Söz konusu belirtme kadastro tespiti sırasında ... adına yapılmış, ölümü ile de mirasçılarına intikal etmiştir. Karşı davacı, paydaşlarından ...'dan payını alırken evi de satın aldığını savunmuştur. Ancak, resmi senette evin satıldığına dair kayıt bulunmamaktadır. Davacı evi satın aldığına dair herhangi bir belge de sunamamıştır. Yukarıda da açıklandığı gibi beyanlar sütununda gösterilen muhdesat olarak kayıt malikinden başkasına aidiyeti belirtilen ev zemin mülkiyetinden bağımsızdır. Bu kaydın terkini hak sahiplerinin onayı ile mümkündür. Ayrıca zemin mülkiyeti sahibi mülkiyet hakkının kullanımını engellediği iddiasıyla ancak muhdesat bedelini ödeyerek terkini isteyebilir. Mahkemece tüm bu açıklamalardan farklı olarak muhdesatın zemin mülkiyetine tabi olduğu kabul edilmiştir. Bu kabul tapu kaydındaki belirtmenin amacı ile çelişmektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/06/2018 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesatın aidiyetinin tespiti, 15/10/2018 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılar arasında rızai taksime dayalı tapu iptali ve tescil ya da ödenen bedelin iadesi, terditli olarak temliken tescil, terditli olarak muhdesat aidiyetinin tespiti talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada muhdesat aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne dair verilen 22/10/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 23.06.2015 gün ve 209/230 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili... parsel üzerindeki muhdesatın vekil edeni tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek müvekkili adına tespitini istemiştir. Usulüne uygun tebligata rağmen davalılar yargılama oturumlarına katılmamışlardır. Mahkemece, muhdesatın babası tarafından meydana getirildiği açıklanarak davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir....

          Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince, dava konusu 299 parsel üzerinde yer alan deponun davalı ...’a ait olduğu anlaşılmakla yukarıda belirtilen ilkelere göre muhdesat oranı kurulmak suretiyle paylaştırma yapılması gerekirken mahkemece muhdesat oranı kurulmaksızın depo bedelinin davalı ...’a verilmesine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            Davalı ... ve ... vekili yargılama sırasında taşınmazlardaki yapı ve ağaçlarla ilgili muhdesat iddiasında bulunduğuna göre mahkemece muhdesatın aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere davalılar vekiline uygun bir süre verilerek süresi içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde muhdesat konusunda uyuşmazlık yokmuş gibi bir karar verilmesi gerekirken değinilen biçimde süre verilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

                Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Öte yandan; paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....

                  Dava, ortaklığın giderilmesi davasına konu taşınmaz üzerindeki yapının davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti (muhtesatın tespiti) istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, bir davanın görülebilmesi için öncelikle davada taraf teşkilinin sağlanması gereklidir. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat tespiti davalarında, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tüm tapu maliklerinin ya da mirasçılarının davada taraf olmaları gerekmektedir....

                    a muhdesat konusunda dava açması için süre verilmiş, verilen süre içerisinde davalı ... Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.09.2013 tarihli 2012/620 E. ve 2013/464 K. sayılı ilamı ile muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmış, açılan dava davanın kabulü ile sonuçlanmış ve henüz kanun yolu aşamasında olup kesinleşmemiştir. Davalı ... muhdesat iddiasında bulunarak bu yönde dava açtığına göre Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/620 E. ve 2013/464 K. sayılı Kararın neticelenip hükmün kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken yargılamaya devam olunarak muhdesat oranı kurulmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu