"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ,... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 03.06.2014 gün ve 670/257 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, 2,5 dönüm miktarındaki tapulama harici dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 45-50 yaşlarında 30 adet zeytin ağacı, 11 adet 5 yaşlarında zeytin ağacı, 15 yaşlarında 40 adet kayısı ağacı, 10 yaşlarında 40 adet üzüm bağının müvekkili tarafından dikilip yetiştirildiğini ve söz konusu muhdesatların müvekkile ait olduğuna karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı T6 vekili, davacının ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasında bulunmadığını, bilirkişi raporunda hatalı değerlendirmeler bulunduğunu, yapılan işlerin bir kısmının muhdesat niteliğinde bulunmayıp faydalı imalat olduğunu, bir kısmının ise davacı tarafından yapılmasının mümkün bulunmadığın belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı T4 vekili, yerel mahkemenin eksik araştırma ile karar verdiğini, bilirkişi raporunda hatalı değerlendirmeler bulunduğunu, yapılan işlerin bir kısmının muhdesat niteliğinde bulunmayıp faydalı imalat olduğunu, bir kısmının ise davacı tarafından yapılmasının mümkün bulunmadığın belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Dava, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....
Her ne kadar mahkemece dava, davacı vekilinin ıslah mahiyetinde olmayan 03/03/2021 tarihli dosyaya sunduğu "davanın esas olarak muhdesat aidiyetinin tespiti" olduğuna dair dilekçesi ve 16/06/2021 tarihli duruşmada "dava konusunun muhdesat aidiyetinin tespiti olarak anlaşılması gerektiğine" dair beyanına MUHDESAT TESPİTİ olarak kabul edilmiş ve buna göre yargılama yapılarak gerekçeli kararda bu konu üzerinden tesis edilmiş ise de; Esasen davacı vekilinin sunmuş olduğu 03/03/2021 tarihli davanın konusunun açıklanmasına yönelik dilekçesinin harçlandırılmamış ve usule uygun ıslah dilekçesi mahiyetli olarak taraflara tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür....
Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.). Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Ortaklığın giderilmesi davasında muhdesat iddiasının diğer paydaşlar tarafından açıkça kabul edilmesi halinde ayrı bir dava açılmasına gerek yoktur. Ancak tüm paydaşların açık kabulü bulunmadığı takdirde muhdesat iddiasını açıkça kabul etmeyen paydaşlara karşı Asliye Hukuk Mahkemesi'nde muhdesatın tespiti davası açılması mümkün olup, muhdesat iddiasında bulunan paydaşın böyle bir dava açmasında hukuki yararı vardır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/1852 esas sayılı dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, davacının muhdesat iddiası asılsız olduğunu, kullanım amacıyla yapılmış ise müvekkilinin bilgisi, izni ve rızası olmadan bir inşaat imalatı yapıldığını, davacı tarafın muhdesat iddiasını kabul etmediklerini, bu nedenle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava, Muhdesat Aidiyetinin Tespiti davasıdır. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhtesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Dava dosyası incelendiğinde; taraflar arasında derdest olan Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1852 E....
Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Kadastro tespiti sırasında beyanlar sütununa kaydedilen muhdesat üzerinde hak iddia eden kişiler, kadastro mahkemesinde ya da 10 yıllık hak düşürücü sürede genel mahkemelerde açacakları dava ile kaydın düzeltilmesini talep edebilirler. Somut olayda; davacı dava konusu taşınmazların mirasbırakanına ait olduğunu, bu nedenle de kadastro tespiti sırasında tespitin mirasçılar adına yapıldığını, ancak fındık ağaçlarında da miras hakları bulunmasına rağmen bunların tamamının davalı adına yazıldığını ileri sürerek 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde kaydın düzeltilmesini talep etmiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; ... parsel numaralı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatlar konusunda mahkemece "B harfi ile gösterilen ev Hüseyin’e, A harfi ile gösterilen ev Veyis’e ait olduğunun tespiti ile bedellerinin hissedarlara ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Bu şekilde kurulan hüküm infazda karışıklığa neden olacağından yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda arazi ile muhdesat değerleri arasında oran kurularak, satış sonunda elde edilecek bedelinde bu oranlar göz önünde tutularak dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen reddine, kısmen kabulüne dair .... .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 04.....2015 gün ve 2014/61 Esas, 2015/485 Karar sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince ... Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı ... gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun .../j maddesi uyarınca ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesat bedelinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, muhdesat bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Davaya konu yapıya 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-h maddesi uyarınca resmi birim fiyatları esas alınıp, yıpranma payı da düşülerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVATÜRÜ: Muhdesat tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat tespiti davasının kabulüne dair ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.10.2012 gün ve 188/297 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu Dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul, Kanun ve bozma gereklerine uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 388,90 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2.001,95 TL'nin temyiz eden davalı ...'...