Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi heyet raporuna göre, taşınmazın arsa vasfında vasfında kabul edilerek Tarsus ilçesi Gaziler mah. 2789 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 01.02.2012 tarihli satışının emsal alındığı, emsalin değerlendirme tarihindeki satış değerinin 1.023,50 TL/m² olduğu, yapılan değerlendirme neticesinde dava konusu parselin, emsal taşınmazın 0,76 oranında değerde bulunduğu, arsa birim değerinin 778,00- TL/m², muhdesatlar dahil ortalama birim değerinin 2.332,34 TL/m², irtifak kamulaştırma bedelinin ise 158.160,86 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır....

Dava, muhdesat tespitine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilâmında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK'un 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir. 2.Davalılar vekilinin vekalet ücreti ve harca yönelik karar düzeltme itirazlarına gelince; Mahkemece, her ne kadar dava değeri, muhdesatların tamamı ve dava dilekçesinde belirtilmeyen kuyunun değeri dahil edilerek hesaplanmış ve bu değer üzerinden harç tamamlatılmış ve davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, muhdesat tespiti davalarında dava konusu değer, tespiti talep edilen muhdesatlardaki davalıların payıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti ve Beyanlar Hanesinin Düzeltilmesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.09.2014 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesine konu taşınmaz ve taşınmaz üzerindeki muhdesat ve muhdesat şerhinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Ortaklığın giderilmesi davasına konu olan taşınmaza bağlı muhdesat tespiti davası niteliği mevcut değildir. Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.)...

      Değerinin: ... TL (... hissesi), ... Mah. ... Ada ... Parsel Değerinin : ... TL (... hissesi ve ... A.Ş. ye ait muhdesat), ... Mah. ... Ada ... Parsel Değerinin:...TL (... hissesi ve ... A.Ş. ye ait muhdesat), ... Mah. ... Ada ... Parsel ... No'lu B.B Değerinin: ...TL (... A.Ş. Hissesi), ... Mah. ... Parsel Üzerinde Bulunan ... No'lu B.B. Değerinin: ... TL (... A.Ş. Hissesi), ... Mah. ... Parsel Değerinin: ... TL (... A.Ş. Hissesi), ... Mah. ... Parsel Değerinin: ... TL (... A.Ş. Hissesi) olduğunu belirtmişlerdir. Bilirkişiler tarafından tanzim edilen ... tarihli ek raporda sonuç olarak; ... ili, ... ilçesi, ... Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı arsa nitelikli ... m2’lik taşınmazın tamamının ... adına tescilli olduğu ve taşınmazın değerinin mudesatlar ile birlikte dava tarihi itibariyle ~ ... TL olabileceği, ... ili, ... ilçesi, ......

        Bu sebeple mahkemenin az yukarıda muhdesat tespiti davalarına yönelik mülkiyet ve hukuki yarar konusundaki açıklama çerçevesinde davacı tarafın muhdesat tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi talebi hakkında red kararı vermesi gerekirken, yazılı şekilde muhdesat tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi konusunda karar vermemiş olması doğru değildir....

          Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortakların) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede muhdesat aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalı temyiz dilekçesinde dava konusu 180 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 3 katlı 5 daireyi kendisinin yaptırdığını, davalı eşinin de hakkı bulunduğunu beyan ederek muhdesat iddiasında bulunmuştur....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/22 sayılı dosyası ile muhtesat tespiti davası açıldığı, bu dava sonucunda mahkemece ek bilirkişi raporu alındığı, Ancak alınan bilirkişi raporları hatalı düzenlendiği, muhdesat tespiti davasında müvekkil tarafından taşınmaza yapılan bahçe duvarı, demir kapı, elektronik izleme cihazları gibi iyileştirme ve masrafların hesaplaması yapılmasına rağmen huzurdaki davada bunların yapılmadığını, yapılan tespitler de muhdesat tespiti davasındaki tespitlerle çeliştiğini, dolayısıyla satış sonunda müvekkili lehine muhdesat bedelinin değişmiş olacağını, taşınmazdaki ağaçların değeri 2014 yılı itibari ile hesaplandığı, dava tarihi 2014 yılı olmasına rağmen keşif tarihinin 2019 yılı olduğu, dolayısıyla keşif tarihi itibari ile ağaç değeri hesaplanması gerektiğini, bu yönden müvekkilinin hak kaybı olduğunu, muhtesat olarak yapılan bahçe duvarının bedeli tüm hisselere paylaştırıldığı, oysaki söz konusu bahçe duvarı müvekkili tarafından yapıldığını, demir bahçe kapısının...

            Davacı tarafın el atmanın önlenmesi istemi yönünden; her nekadar dava konusu taşınmazın tapu kaydında muhdesat belirtmesi bulunması nedeniyle muhdesat bedelleri ödenmeden muhdesat belirtmesi olan alana elatmanın önlenmesi kararı verilemeyeceği düşünülerek karar verilmesi gerekiyorsa da bu husus temyiz konusu yapılmadığından bozmaya konu edilmemiştir. Davacılar vekilinin kal isteminin reddine dair sunulan temyiz itirazları yönünden; muhdesatı oluşturanın hakkı şahsi hakka yönelik olup muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız mülkiyet hakkı ya da sınırlı ayni hak sağlamaz. Muhdesatın tapu kütüğünün beyanlar hanesine yazılması 3402 sayılı Kanunun 19/2. maddesi gereğincedir. Muhdesat kütüğün beyanlar hanesine yazılarak muhdesatın arazi ile bütünleşmesine engel olunmaktadır. Buna karşın muhdesat bulunduğu taşınmaza bir değer katmaktadır....

              Somut olaya gelince; davalı ..., ... ve ... dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın babaları tarafından yaptırıldığını belirterek muhdesat iddiasında bulunmuşlardır. Bu durumda mahkemece, davalıların muhdesat iddiası hakkında diyecekleri sorulmak üzere davacıya süre verilmeli, davacının bu iddiayı kabul etmemesi halinde, davalılara muhdesat aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere süre tanınmalı, verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucu beklenmeli, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi karar verilmelidir. Mahkemece, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 01/10/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerindeki iki ayrı binadan yola cepheli olan binanın davalıya, arka cephede bulunan binanın davacıya ait olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Ne var ki; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda muhdesat oranı hatalı olarak saptanmıştır. Bilirkişi tarafından dava konusu taşınmazdaki davacıya ve davalıya ait muhdesat değerinin, muhdesat ve arz bedeli toplamına oranlanması gerekirken muhdesat bedeli ile arz bedelinin oranlanması doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu