Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; davalının, dava konusu taşınmaz üzerinde binası bulunduğu tüm aşamalarda ileri sürüldüğüne ve diğer tarafın bu konuda bir itirazı bulunmadığına göre, binanın kararda değerlendirilmemiş olması yerinde değildir....

    Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Yine, bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davalarında, davanın konusu (müddeabih) muhdesat iddiasını kabul etmeyen davalıların paylarına isabet eden muhdesat değeri (zemin bedeli hariç) olup, buna göre, yargılama sonucunda hüküm altına alınan nispi karar ve ilam harcından, aynı şekilde 6100 sayılı HMK'nin 326/2. madddesi uyarınca yargılama giderinden ve davacı yararına takdir edilen vekalet ücretinden davalıların tapudaki hisseleri gözönünde bulundurulmak suretiyle sorumlu tutulmaları gerekir....

      İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili dilekçesinde özetle: "Muhdesat bedelinin usulünce, bilimsel olarak belirlenmediğini, bu konudaki bilirkişi incelemesinin yetersiz ve denetime elverişsiz olduğunu" ifade ederek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir. DELİLLER, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, tapu kadındaki muhdesat şerhinin terkini isteğine ilişkindir....

      Arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını da kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer (TMK mad.718). 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukukunda, muhdesattan, bir arazi üzerinde kalıcı yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Kavak ve söğüt ağaçları, kendiliğinden yetişebilen ya da ekonomik amaçla yetiştirilen ve kesilip satılabilen ağaçlar olması nedeniyle muhdesat niteliğinde kabul edilmemektedir. Muhdesat. şahsi bir hak olup (TMK mad.722, 724 ve 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... vekili ve davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

          "İçtihat Metni" Dava 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu hükümlerine göre kamulaştırma kararı alınmasından sonra, kamulaştırılmasına karar verilen muhdesat sahibi ile pazarlık sonucu anlaşamayan davacı idare tarafından muhdesat sahibi aleyhine açılmış kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliği gözetildiğinde verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay 18. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın görev yönünden anılan Daire Başkanlığına SUNULMASINA, 27.04.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tespiti ve tahsili davasının kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca BOZULMASI hakkında Daireden çıkan kararı kapsayan 26/03/2018 gün ve 2017/28933 Esas - 2018/5460 Karar sayılı ilama karşı davalı idare vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava ve birleştirilen dava kamulaştırmasız el atılan muhdesat bedelinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin davada mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak davaların kısmen kabulüne dair mahkeme kararı davalı idare vekilinin temyizi üzerine bozulmuş, bu karara karşı davalı idare vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur....

              Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

              Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. 1.Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; 22.12.1995 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi eşya hukukunda muhdesattan, bir arazi üzerindeki kalıcı yapı ve tesisler ile bağ bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Duraksamadan belirtmek gerekir ki; mevcut bir muhdesata sonradan yapılan imalatlar yeni bir muhdesat meydana getirme sayılamayacağı gibi, bu amaçla yapılan giderler de mevcut muhdesata değer kazandıran faydalı ve zorunlu giderlerdendir....

                Öztürk, dava konusu taşınmaz üzerindeki evin ve ağaçların kendisine ait olduğunu belirterek muhdesat iddiasında bulunmuş ve muhdesat aidiyetinin tespiti davası açmıştır. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/74 Esas - 2011/47 Karar sayılı ilamı ile, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yarım bodrumlu iki katlı ev ve ağaçların davalı ... Öztürk’e ait olduğuna karar verilmiştir. Muhdesat aidiyetinin tespiti davasına konu dosya içerisinde yer alan 28.02.2011 tarihli ziraat bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde 64 adat ağaç olduğu tespit edilmiş, mahkemece bu ağaçların davalıya ait olduğuna karar verilmiştir. Temyize konu dava dosyasında yer alan 03.02.2009 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ise taşınmaz üzerinde 148 adet ağaç olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece, tamamı davalıya ait olduğu tespit edilmeyen 148 ağaç bedeli dikkate alınarak re’sen muhdesat oranı kurulmuş ve satış bedelinin bu orana göre paydaşlara dağıtılmasına karar verilmiştir. Mahkemece, ......

                  UYAP Entegrasyonu