WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan tescil harici yerlerin kadastrosu sırasında ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 809 ada 1 parsel sayılı 3.795,90 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz zeytinli tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesine “taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının ...'e ait olduğu” şerhi yazılmıştır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın davalı tarafın kullanımında olmadığı iddiasına dayanarak, muhdesat şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, “çekişmeli taşınmazın, "tapunun beyanlar hanesine taşınmazın üzerindeki muhdesatların ve kullanımının ... oğlu, ...'...

    Ne var ki; Mahkemece hüküm kurulurken, dava konusu taşınmazın fiili kullanıcısının davacı olduğuna dair beyanlar hanesine şerh verilmesi gerekirken, taşınmaz üzerinde muhdesat da bulunmadığı halde, taşınmazın muhdesat sahibinin davacı olduğuna dair şerh verilmesi isabetsiz ise de; bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 1. fıkrasında yer alan "muhdesat sahibinin" sözlerinin hükümden çıkarılarak yerine, "fiili kullanıcısının" sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, 15.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Konuyla ilgili olarak 2859 sayılı Kanunun 4. maddesinde, yenilemenin yalnız teknik çalışmaları kapsayacağı, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyet ve mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı açıklanmış, bu Kanunun 6. maddesi uyarınca çıkartılan ve 21.03.1995 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren yönetmeliğin muhdesat başlıklı 15. maddesinde ise, tapulama veya kadastro sırasında tespit edilen ve tapu kütüğünde gösterilen muhdesatla ilgili el değiştirmelerin dikkate alınmayacağı, ancak tapulama veya kadastro çalışmalarından sonra meydana gelmiş muhdesat tespit edilerek yenileme tutanağı ve paftasında gösterileceği düzenlenmiştir....

        Ancak, taşınmaz üzerinde kadastro tespitinden önce davalı tarafından yapılan muhdesat bulunduğu, ayrıca yine beyanlar hanesinde “3303 sayılı Yasa'nın 3.maddesi gereğince idarenin ve ruhsat sahiplerinin maden arama ve işleme faaliyetlerine müdahale edilmez ve bundan doğacak zararlardan mülkiyet hakkına dayanılarak bir hak ve tazminat iddiasında bulunamaz” şerhi bulunduğu ve bu şerh aleyhine açılan bir dava da bulunmadığı halde hüküm kurulurken mahkemece muhdesat hususunda hüküm kurulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taşınmaz üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise; bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği hükme bağlanmıştır....

          Bir taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise, bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebinin belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesinin yasal dayanağı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19.maddesiyle Türk Medeni Kanununun ilgili maddeleri ve ayrıca özel bazı yasalar ile tapu sicil tüzüğüdür. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 33. maddesi hükmünce bu kanunun 14, 15, 17, 18, 20 ve 21. maddelerinin kadastro çalışma alanı dışında bulunan yerlerdeki taşımaz mallar hakkındaki davalarda da, uygulanacağı kabul edilmiş, diğer bir anlatımla, Kadastro Kanununun 19. maddesi genel hükümler arasında sayılmamıştır. Dolayısıyla Kadastro Kanununun uygulanmasını gerektirmeyen bir alanda yasanın 19. maddesine dayanılarak muhdesat belirlenmesi yapılamaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında .... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1513 ada 2 parsel sayılı 3.034,21 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmaz ile üzerindeki 3 katlı kargir ev, depo ve ahırın 30 yıldan beri ...’nun fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Orman İdaresi, taşınmaz üzerindeki bulunan bir bölümünün orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayanarak muhdesat şerhinin düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....

              Hukuk Mahkemesinin Kadastro Mahkemesi Sıfatıyla verdiği 16.03.2004 gün 2003/701-2004/118 sayılı kararıyla taşınmazın orman niteliğinde bulunduğunun belirlendiği, ormanlar üzerinde zilyetlik ve muhdesat şerhlerinin verilemeyeceği -2- 2009/14393-19799 gözetilerek hüküm kurulduğuna göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/12/2009 günü oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı Vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından hakkında Gürün ilçesi Reşadiye Köyü 122 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin kendisine ait olduğunu kendisinin evrakta sahtekarlık yaparak ve insanları kandırarak muhdesat kaydını kendi adına yaptırdığı iddiası ile muhdesat şerhinin kaldırılması amaçlı dava açtığını, öncelikle muhdesat şerhinin kaldırılması ya da muhdesatın tespiti davası açılmasının ön şartı ortaklığın giderilmesi davası açılması ya da dava konusu yer üzerinde kamulaştırma işleminin yapılması gerektiği, davanın öncelikle dava şartı olmadığından reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ : İlk Derece Mahkemesi tarafından; davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 18 parsel sayılı 643,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğu belirtilmek suretiyle zeytinli tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. 2.Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazda herhangi bir kullanım olmadığı halde davalıların murisi ... adına muhdesat ve kullanım şerhinin verildiğini öne sürerek beyanlar hanesindeki bu şerhin terkinini istemiştir. II. CEVAP Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2017 tarihli ve 2016/49 Esas, 2017/177 Karar sayılı kararı ile "davanın reddine, 128 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2013 tarihli Komisyon kararı gibi Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesine bu parsel üzerinde bulunan bir adet zeytin ağacı ve bir adet hayvan damı Mehmet oğlu ...'ın mirasçılarına aittir şerhinin yazılmasına" karar verilmiştir....

                  Köyü çalışma alanında bulunan 128 ada 18 parsel sayılı 643,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğu belirtilmek suretiyle zeytinli tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. 2.Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazda herhangi bir kullanım olmadığı halde davalıların murisi ... adına muhdesat ve kullanım şerhinin verildiğini öne sürerek beyanlar hanesindeki bu şerhin terkinini istemiştir. II. CEVAP Davalı taraf davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk Derece Mahkemesinin 22.11.2017 tarihli ve 2016/49 Esas, 2017/177 Karar sayılı kararı ile "davanın reddine, 128 ada 18 parsel sayılı taşınmazın 20.03.2013 tarihli Komisyon kararı gibi Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesine bu parsel üzerinde bulunan bir adet zeytin ağacı ve bir adet hayvan damı ... oğlu ...'ın mirasçılarına aittir şerhinin yazılmasına" karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu