Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada kadastro tespitine itiraz, birleşen davalarda elatmanın önlenmesi, kal ve muhdesat şerhinin kaldırılması isteklerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 Sayılı Kanun) geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 Sayılı Kanun) 428 inci maddesi, 438 inci maddesinin yedinci fıkrası ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3316 sayılı Orman Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu, 3402 sayılı Kadastro Kanunu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu. 3....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun Geçici 8. maddesine istinaden yapılan kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan, 225 ada 1 parsel sayılı 3.164,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, parsel üzerindeki zeytin ağaçlarının ...'a ait olduğu şerhi verilerek zilyetlikle iktisabı mümkün bulunmayan yerlerden olması nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaz üzerindeki muhdesat şerhinin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Dosyanın incelenmesinden, Sakarya İli, Kocaali İlçesi, Yenimahalle Mahallesi, ... ada ... parsel sayılı, ... m² yüzölçümlü taşınmazın 2010 yılında Kadastro Kanununun ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'ın kullanımında olduğu beyanlar hanesine şerh verilmek suretiyle tarla vasfı ile Hazine adına tespit edildiği, Kocaali (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin 2010/176 esas, 2012/194 karar sayılı kararı ile taşınmazın beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin iptali ile "muris ......

        Şöyle ki; taşınmazların, 1993 yılında yapılan kadastro sırasında 2/B niteliğiyle adına tespit ve tescil edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ancak; davacılar, beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan davalıların değil, kendilerinin zilyed olduğunu ileri sürmektedir. 2924 sayılı Kanunun 11/3. maddesi "...muhdesat ile tasarruf edenlerin isimlerinin kadastro çalışmaları sırasında, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterileceği" konusundadır. Yine aynı madde “kadastro çalışmaları sonucunda belirlenen kişilerin, bu maddenin 4. fıkrasına göre gerçek hak sahibi olup olmadıkları hususu, ayrıca ... tespit edilir.” şeklindedir. Yine 2924 sayılı Kanunun 21. maddesi gereğince çıkartılan yönetmeliğin 45. maddesi "Hak sahipleri tespit komisyonu, beyanlar hanesinde ismi yazılı kişilerin, hak sahipliği tanımı çerçevesinde, hak sahibi olup olmadıklarını tespit eder ve hak sahibi olarak tespit edilenleri, hak sahibi sicil defterine işler" şeklindedir....

          Davacı Hazine, kadastro işlemleri sırasında usulsüzlük yapıldığını, kayalık, falez, çalılık vasfında yerlerin yasaya aykırı şekilde bilirkişi ve muhtarların aile fertlerine ve yakınlarına yazıldığını, davalı taraf adına olan zilliyetlik şerhinin iptaline karar verilmesi istemi ile dava açmıştır.Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli 28205 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının muhdesat bilgileri bölümünde bulunan "Eşit hisselerle ... evlatları ... ve ...'ün kullanımındadır" şerhinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Köyü çalışma alanında bulunan 266 ada 4 parsel sayılı 346,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı, bahçe ve üzerindeki iki katlı kargir binanın 1990 tarihinden beri ...'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın bir bölümünün kendi fiili kullanımında olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 266 ada 4 parsel sayılı taşınmazın muhdesat bilgileri bölümündeki fiil kullanım şerhinin iptaline, taşınmazın tapu kaydındaki gibi ... adına tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine“ bilirkişi ....'ın 16.12.2013 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen bölüm bahçe olarak davacının babası ....'in mirasçılarının fiili kullanımındadır, (B) harfi ile gösterilen bölüm ise bahçe ve iki katlı ev olarak 1990 tarihinden beri davalı ...'...

              Kadastro Mahkemesinin 2002/2 - 15 sayılı dosyası ile ifrazen 273 ve 274 sayılı parsellere ayrıldığını ve 383,48 m2 yüzölçümlü 2/B niteliğiyle Hazine adına tescil edilen 273 sayılı parsel üzerindeki meyve ağaçlarının davacıya ait olduğu yönünde muhdesat şerhi konulduğunu, buna rağmen, 2004 yılında aynı taşınmaza "eylemli orman" şerhi konulduğunu belirterek, "eylemli orman" şerhinin silinmesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece, taşınmazın kadim bahçe olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 273 sayılı parseldeki "eylemli orman" şerhinin silinmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Yörede 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, 13.06.1990 tarihinde kesinleşen 6831 sayılı Orman Kanunun 3302 sayılı Kanunla değişik aplikasyon ve 2/B madde uygulaması, 1963 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu bulunmaktadır....

                a ait olup, 1981 yılından beri aynı kişinin kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının" kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürleri Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına ve kararın dayandığı gerekçeye ve ormanlar üzerinde şagil gösterilmesi mümkün olmadığı gibi, muhdesat ve kısıtlayıcı diğer şerhlerin de verilemeyeceğine, Anayasanın 169/2, 6831 sayılı Kanunun 17 ve 115. maddeleri uyarınca, ancak, kamu yararının sözkonusu olduğu durumlarda irtifak hakkı tesis edilebileceğine göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/12/2014 gününde oy birliği ile karar verildi....

                  Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "üzerindeki iki katlı kargir ev ... oğlu... ait olup 1971 yılından beri adı geçeninin kullanımındadır şerhinin ve 07/04/1984 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye Taş Kömürü Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının '' kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürü Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....

                    ya aittir" şerhinin ve "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taşkömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının" kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Türkiye Taş Kömürü Kurumu vekili tarafından temyiz edilmiştir Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu