WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davaya konu evin davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, evin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. c) Diğer yandan, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterebilmesi mümkün değildir....

    mahkeme kararlarına göre oluşturulacak tapu kütüklerinin beyanlar hanesine göre; bu taşınmazların 31.12.2011 tarihinden önce kullanıcısı ve/veya üzerindeki muhdesatın sahibi olarak gösterilecek kişilerden bu taşınmazları satın almak için süresi içerisinde idareye başvuran ve idarece tespit edilen satış bedelini itiraz ve dava konusu etmeksizin kabul edenler de hak sahibi sayılır.” hükmünü, anılan Kanun'un 11. maddesinin 14. fıkrası ise “Kadastro Müdürlüklerince 2/B alanları hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra düzenlenecek güncelleme listelerinde ve kadastro tutanaklarında; bu alanların fiili kullanım durumları, varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu, bu yerlerin ve üzerlerindeki muhdesatın 31.12.2011 tarihinden önce olmak üzere ne zamandan beri kim veya kimler tarafından kullanıldığı gösterilir ve bunlar tescil edildikleri veya kesinleştikleri tarihten itibaren en geç bir ay içinde idareye gönderilir.” hükmünü taşımaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ve bir kısım davalılar vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı, dava konusu 126 ada 15 parsel sayılı taşınmazın murisi Ramazan Özer adına tapuda kayıtlı olduğunu, .... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/21 Esas sayılı dava dosyası ile ortaklığın giderilmesi davası açıldığını dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan işyeri ve 1. normal katın babasından intikal ettiğini son 2 katın kendisi tarafından yaptırıldığını belirterek 126 ada 15 parsel sayılı taşınmazda son 2 katın mülkiyetinin aidiyetinin tespitine, tespitin tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu nedenle, muhdesatın mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğunun tespiti yerine muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. c)Diğer yandan, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60.maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır. Söz konusu yasal düzenlemelere göre, her beyanın tapu kütüğünün beyanlar sütununda gösterebilmesi mümkün değildir....

          Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; Dava 130 ada 10 ve 12 parseller üzerindeki muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından kamulaştırma işlemlerinin yapıldığı iddia edilmiş ise de; kamulaştırmaya ait belgeler getirtilerek mahallinde uygulanmamıştır....

            Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine dayalı, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti istemine ilişkindir. Tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyan” imkanı veren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19/II. maddesi "sahibi lehine muhdesatın tespitine ve bunun kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına" imkan sağlamaktadır. Anılan hüküm uyarınca “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir”. Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. 3402 sayılı Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır....

              Davacı vekili, dava konusu 191 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların üzerine davalı tarafından ev yapılmak istendiğini ancak yapı ile ilgilenemeyeceğini belirterek davalının dava konusu taşınmaza ev yapılmasına yardımcı olması karşılığında müvekkiline birinci katı vermeyi teklif ettiğini, taşınmazın inşaatının müvekkil tarafından yapıldığını davalının dava konusu taşınmazlara misafir olarak geldiğini belirterek muhdesatın müvekkiline ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesini ve davalı adına kayıtlı olan tapunun iptali ile davacı adına tescilini, bunun mümkün olmaması halinde binanın değerinin ödenmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir....

                Dosyanın içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanlarına göre, davanın açılmasında taraflar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunması nedeniyle güncel hukuki yararın bulunduğu ve dava konusu .... ili .... ilçesi .... beldesinde kain 118 ada 53 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 bodrum ve zemin + çatı arası alanda oluşan 3 katlı kiremit katlı bina ile dava konusu .... ili .... ilçesi .... beldesinde kain 300 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki bodrum ve zemin kattan oluşan 2 katlı yayla evi vasfındaki yapının davacı tarafından meydana getirildiği de kanıtlandığına göre, davacının tapunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine ilişkin bir talebi de olmadığı halde mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti ile yetinilmesi gerekirken tapunun beyanlar sütununa tesciline de karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. SONUÇ: Davalı ...'...

                  Somut olay, tapunun beyanlar sütununa tescile imkanı veren yasal düzenlemelerden hiçbirine uymamaktadır. Ne var ki, çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür tespit davalarında güncel hukuki yararın mevcut olması (HMK.m.106/2) ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin ise reddine karar verilmesi gerekir. Dosyanın içeriğine, toplanan delillere ve tanık beyanları incelendiğinde; muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın kamulaştırma işlemine tabi tutulması nedeniyle tespit davası açmakta güncel hukuki yararının bulunduğu ve hükme konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği/dikildiği de kanıtlandığına göre; mahkemece Ziraat Bilirkişisi M.. K..'...

                    ün zilyetliğindedir." ibaresinin iptaline, kadastro tutanağının beyanlar hanesine "taşınmazın tamamı 1969 yılından beri eşit paylar ile ..., ..., ..., ... zilyetliğindedir" açıklamasının yazılmasına, 115 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağında belirtilen yüzölçümü ve niteliği ile Hazine adına tesciline, dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu