Ancak; 1)Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3)Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep...
Ancak; 1) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep...
Ancak; 1) Fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 17.06.2016 tarihli krokili raporda C harfi ile gösterilen ve yolun bozulduğu alan olarak nitelendirilen kısma ilişkin olarak; davalı idare tarafından sahiplenme kastı ile, kalıcı nitelikte el atılıp atılmadığı; el atma sonrasında kullanılmaz hale gelip gelmediği hususları araştırılarak, davacı idare tarafından bu nitelikte bir el atma olduğunun anlaşılması halinde, bu kısmın da bedeline hükmedilmesi, el atmanın bu nitelikte olmadığının tespiti halinde ise geçici olarak el atmanın süresi tespit edilerek, el atmanın devam ettiği süre boyunca ecrimisile hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Taşınmazın bir dekarında alınabilecek brüt gelirinden indirilmesi gereken üretim masraflarının, Türkiye ortalaması dikkate alındığında brüt gelirin 1/3 'ü oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi, 3) Tarım arazisi niteliğinde kabul edilen dava konusu taşınmazda münavebeye esas alınan bağın ecrimisil talep...
Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....
Dosyada bulunan delil ve belgelere göre dava konusu taşınmaza 09.10.1956'dan sonra, 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığı anlaşılmıştır. 1-16.05.1956 gün ve 1956/1-6 sayılı ......
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/10/2011 NUMARASI : 2010/35-2011/483 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini, birleştirilen dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak terkini, birleştirilen dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, eski hale iade, zarar gören muhdesat bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, el atmanın önlenmesi, eski hale iade, zarar gören muhdesat bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre, davalı idarece... Müdürlüğünden gerekli izinler alınmak suretiyle dava konusu taşınmaza yol yapılmak suretiyle el atıldığı, taşınmazın orman sınırı dışına çıkartılarak el atma tarihinden sonra kesinleşen kadastro tespiti ve ......
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı şirketin, dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı aleyhine ....09.2010 tarihinde dava açtığı, davanın bedel tespiti istemi yönünden derdest olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda; Kamulaştırma Kanununun 25. maddesi uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının açıldığı mahkemece yapılan tebligatla kamulaştırma işleminin başlamış olmasına ve davaya konu taşınmazın bedelinin de davanın açıldığı tarih itibariyle belirlenecek olmasına göre, bu tarihten sonraki dönem için taşınmaza haksız el atıldığı iddiasıyla ecrimisil talebinde bulunulamayacağı açıktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile atmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın husumetten reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın husumetten reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazın İçişleri Bakanlığına tahsis edildiği anlaşıldığından el atmanın önlenmesi istemi yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Mahallesi 70238/1-2 ve 70270/1 parsel sayılı taşınmazlarda şuyulandırıldığı, UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada ise imar uygulaması sonucu oluşan yeni tapu kayıtlarında davacıların hissedar oldukları anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece yeni oluşan imar parsellerinin tapu kayıtları, ölçekli krokileri ve imar durumları getirtildikten sonra yeniden keşif yapılarak, imar uygulaması sonucu oluşan parsellere fiilen el atılıp atılmadığı belirlenip, el atmanın varlığının tespiti halinde veya yeni parsellerin fiilen el atılmamakla birlikte kamu hizmetine tahsis edilen parseller olduğu belirlenirse işin esası hakkında, el atmanın tespit edilememesi durumunda konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....