ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/10/2021 NUMARASI : 2021/363 ESAS - 2021/860 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı beyanlar hanesindeki şerhin kaldırılmasına ilişkindir. Davacı Sivas İli, Gürün ilçesi, Reşadiye Köyü, 122 ada 3 parsel sayılı taşınmazı İsmail Koç'tan satın aldığını, taşınmaz üzerindeki muhdesatın davalıya ait olduğunu şifahen öğrendiğini, 30.05.2008 yılına ait kadastro tutanağında, resmi belgede sahtecilik yapıldığının tespit edildiğini, kadastro tutanağında Aza Şevket Koç'un imzaladığının görüleceğini, Şevket Koç'un hile ile kandırılarak zorla imza attırıldığı, resmi belgede sahtecilik yapılarak, yok hükmünde olan kadastro tutanağındaki beyanlar ve geçerli olmayan imzalar dikkate alınarak muhdesat şehinin kaldırılarak, muhdesatın aidiyetinin tespitine karar verilmesi talep edilmiştir....
Mahkemece taraf delilleri toplanarak, tespit öncesi ahşap evin davacıya verilmesi hususunda taraflar arasında anlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, eğer taraflar arasında tespit öncesi ahşap eve ilişkin anlaşma yapılmışsa davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti istemine ilişkin olacağı ve ortaklığın giderilmesi davasının reddi sebebiyle eldeki davanın hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle reddinin doğru olmayacağı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetli olmamış ve bu hususlar Dairemizin bu sefer yaptığı inceleme ile anlaşılmış olup, onama kararımızın kaldırılmasına karar verilmiştir....
Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684/1.maddesi hükmüne göre, bir şeye malik olan kimse, o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur. 718.maddeye göre de, arazi üzerindeki mülkiyet, kullanılmasında yarar olduğu ölçüde, üstündeki hava ve altındaki arz katmanlarını kapsar. Bu mülkiyet kapsamına, yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere kalıcı yapılar, bitkiler ve kaynaklar da girer. Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Diğer yandan, aynı kanunun “Beyanlar” başlıklı 1012/2, 3. maddesine göre ise, taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır. Tapu Sicili Tüzüğü'nün 60. maddesine göre de, kütüğün beyanlar sütununa, mevzuatın yazılmasını öngördüğü hususlar tarih ve yevmiye numarası belirtilerek yazılır....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. .//.. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil ile muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 23.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 02.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti K A R A R 1-Dava konusu ....ada ....sayılı parselin kesinleşme bilgisini taşıyan kadastro tutanağının onaylı ve okunaklı örneğinin, 2- ..... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/22 Değişik İşler sayılı dosyasının bulunduğu yerden getirtilerek dosya arasına konulması, 3-Tarafların ortak miras bırakanı Rüstem Danış’ın veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, veraset belgesi alındığında dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye GÖNDERİLMESİNE, 16.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Köy içi Mevkii 118 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti için altı ahır, üstü ev olan müştemilat ile üzerindeki ağaçlar ve taş bahçe duvarı, müvekkillerinin murisi tarafından yaptırılmış olup davalının bu muhdesat üzerinde hiçbir hakkı olmadığını, fazlaya ilişkin her türlü maddi ve manevi tazminat ile dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, Kayseri İli Akkışla İlçesi Ganişeyh Mah. Köy içi mevkiinde kain 118 ada 3 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat davacıların murisi Cafer EROĞLU tarafından yaptırıldığından, muhdesatın aidiyetinin Cafer EROĞLU'nun mirasçıları olan davacılar lehine tespit edilmesine, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Öğretide ve Yargıtay’ın devamlılık gösteren uygulamalarında; taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti talebinin niteliğine gelince, taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez ve kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir....
Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda toplanmış ve toplanacak deliller çerçevesinde (dava konusu muhdesatları kimin yaptığı, kadastro tespit tarihinde olup olmadığı hususları da irdelenerek) oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir....