Eldeki davada, davacı kurum lehine tapu kütüğüne tescil edilerek kurulmuş bir irtifak hakkı bulunmadığı gibi, davacı ile 169 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki arasında sözleşmeyle tesis edilmiş bir irtifak hakkı da mevcut değildir. Hal böyle olunca, davacının irtifak hakkının varlığına dayanarak mülkiyet hakkı sahibine karşı açtığı davanın dinlenme olanağı yoktur. Davanın reddi gerekirken orta yerde yöntemine uygun bir irtifak hakkı varmış gibi yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mülkiyet hakkına sınırlama getiren ve üçüncü bir kişinin taşınmazdan irtifakın konusuna göre yararlanma olanağı getiren mecra irtfakı istemine ilişkin davalarda önem arzeden hususlara kısaca değinmek gerekir. Öncelikle, irtifak hakkı taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine irtifak hakkı kurulması istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur.Ancak, yararına mecra irtifakı kurulacak taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise, dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Öte yandan, istemin özelliği gereği en uygun yerin aranması ilkesinin geçerli olması ve bu davaların bir irtifak hakkı olmakla birlikte özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle ; Davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; asıl dava elatmanın önlenmesi, yıkım, karşı dava irtifak hakkı tesisi talebine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,28.3.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : YIKIM VE TAZMİNAT -KARAR- Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi, irtifak hakkı tesisi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 3.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; eldeki dava paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi, muarazanın giderilmesi ve geçit hakkı davasıdır. Mülkiyet hakkı sahibinin yani davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazını haklı ve geçerli bir sebebe dayanmaksızın işgal eden kişiye karşı her zaman el atmanın önlenmesi ve buna bağlı olarak ecrimisil isteğinde bulunması mümkündür. TMK'nın 683/1. maddesinde, mülkiyet hakkı sahibinin hak ve yetkileri düzenlenmiş olup, "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." Aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, mülkiyet hakkının malikine sağladığı dava çeşitlerinden ikisi düzenlenmiş olup, "Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, mülkiyeti hazineye ait olan ... ili, ... ilçesi, ... Mah. 1521 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde Hazine tarafından 49 yıl süre ile davalılardan ... lehine tesis kurulması amacıyla irtifak hakkı tesis edildiğini, sonrasında davalı vakıf ile arasında düzenlenen protokol gereği irtifak hakkı tesisine dayanak amacın gerçekleştirilmesi için taşınmazların 10 yıl süre ile üniversiteye devrinin kararlaştırıldığını ve ... Bakanlığı'nın olurunun alındığını, 1997 yılından bu yana amacına uygun şekilde işletilen taşınmazlarla ilgili olarak 2010 yılında ......
İntifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür. Kuşkusuz intifa hakkı sahibinin eşya üzeride oluşan saldırının kaldırılmasını istemesi olanaklarıdır. Bu isteği ise intifa hakkı sahibinin hakkı üzerinde muaraza çıkartan yana dava açılarak yöneltmesi gerekir. Başka bir deyişle, davadaki hasım intifa hakkı sahibinin o eşyadan tam yararlanma hakkını engelleyen kişidir. Somut olaya gelince; davacı şirket ile dava dışı B... Ticaret arasında bayilik sözleşmesi bulunmaktadır. İntifa hakkı sahibi davacı şirket bu hakkın kendisine sağladığı kullanımı bayilik sözleşmesi ile B... Ticarete devretmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerindeki petrol istasyonunun işletmesi dava dışı B… … Ticarete aittir....
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, davacı idarenin, Elektrik Akım Tesisleri Yönetmeliği'ne göre tehlike arz ettiğinden bahisle irtifak hakkına müdahalenin önlenmesi ve binanın can ve mal emniyetini tehlikeye düşüren kısımlarının yıkılmasını talep edebilmesi için, davacının öncelikle lehine irtifak kamulaştırması yapılarak irtifak hakkı tesisi ve bu hakkın davacı adına tapu kütüğüne tescili gerekmekte olup, bundan sonrasında, irtifak hakkına dayalı olarak müdahalenin önlenmesi talep edilebilecektir. Dava konusu enerji nakil hattı için Türkiye Elektrik Kurumu Yönetim Kurulu'nun 06/10/1977 tarih ve 59- 15 sayılı kararı ile irtifak hakkı tesisi ve mülkiyet kamulaştırması yapılmasında kamu yararı bulunduğuna karar verilmişse de, kamu yararı kararına rağmen davacı idare tarafından dava konusu taşınmaz ile ilgili bir kamulaştırma işlemi yapılmamıştır....
Bilindiği üzere irtifak hakkı, eşyayı kullanma ya da ondan yararlanma veya gerek kullanma ve gerekse yararlanma yetkisini sağlayan sınırlı ayni haktır. İrtifak hakkının içeriğini oluşturan yetkiler, kural olarak sınırlıdır. Böyle olduğu için de hak sahibine, hakkın konusu eşya üzerinde kullanma ve yararlanma yönünden sınırlı bir egemenlik sağlar. Bu ayni hak, herkese karşı ileri sürülebilir. Türk Medeni Kanununda irtifak hakkının hak olarak korunması için özel bir hüküm yoksa da, bu konuda mülkiyete ilişkin kurallar örnek olarak uygulanır. Böyle olunca da, irtifak hakkı sahibi, Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinden yararlanarak, müdahalenin önlenmesi davası açabilir. Davacının, lehine irtifak hakkı tesis edilen taşınmazdan, davalının müdahalesinin men’ini ve inşa edilen binanın yıkımını istemesi, ayni nitelikteki irtifak hakkının kendisine verdiği bir hakkı kullanmaktan ibarettir....
San. ve Tic. A.Ş.'nin temyiz itirazlarına gelince; Davadaki istem, tesis olunan intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesine ilişkindir. İntifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür. Kuşkusuz intifa hakkı sahibinin eşya üzerinde oluşan saldırının kaldırılmasını istemesi olanaklıdır. Bu isteği intifa hakkı sahibinin hakkı üzerinde muaraza çıkartan yana dava açarak yöneltmesi gerekir. Başka bir deyişle, davadaki hasım intifa hakkı sahibinin o eşyadan tam yararlanma hakkını engelleyen kişidir. Somut olaya gelince; davacı şirket ile davalı ... Tic. ve San. Ltd. Şti. arasında bayilik sözleşmesi bulunmaktadır. İntifa hakkı sahibi davacı şirket bu hakkın kendisine sağladığı kullanımı bayilik sözleşmesi olan ... Tic. ve San. Ltd. Şti.ne devretmiştir. ... Tic. ve San. Ltd. Şti. Aynı zamanda davalı ... San. ve Tic....