WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulüne, davalı tarafından davacı adına abonelik tesis edilmesine ve muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davacı şirket adına elektrik aboneliği tesisi talebinin davalı kurumca reddi suretiyle çıkarılan muarazanın men’i istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Yasa’nın 4822 Sayılı Kanunla değişik 3/e maddesinde “Tüketici bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlamıştır. Somut olayda uyuşmazlık işyeri ile ilgili elektrik aboneliğinden kaynaklanmakta olup, davacının, yukarıda tanımı yapılan tüketici kapsamında kabul edilmeyeceği ve davanın genel mahkemelerin görevi dahilinde olduğu gözetilmeden Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla davaya bakılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

    Eldeki uyuşmazlıkta; taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi gereğince davacıdan yapılan kayıp kaçak bedeli kesintilerini gösterir belge ve dokümlerin davacı tarafa verilmesi isteminin yanında, dava tarihi itibariyle davalı kurum tarafından ileriye dönük olarak bu bedellerin alınmamasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının dava tarihi itibariyle kendisinden bir daha kayıp kaçak kesintisi yapılmaması konusunda taraflar arasında yaratılmış bir muaraza(çekişme) bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

      Eldeki uyuşmazlıkta; taraflar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi gereğince davacıdan yapılan kayıp kaçak bedeli kesintilerini gösterir belge ve dokümlerin davacı tarafa verilmesi isteminin yanında, dava tarihi itibariyle davalı kurum tarafından ileriye dönük olarak bu bedellerin alınmamasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının talepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının dava tarihi itibariyle kendisinden bir daha kayıp kaçak kesintisi yapılmaması konusunda taraflar arasında yaratılmış bir muaraza(çekişme) bulunduğu açıktır. Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 tarih, 2004/13-417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın men'i(çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Bu tür davalarda hem muarazanın(çekişmenin) varlığının tespiti ve hem de onun önlenmesi(men'i) talep edilir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, abonelik sözleşmesinden kaynaklı fatura alacaklarının tahsiline yönelik icra takibene yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 806,68-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle tahsili talebiyle takip aşlatıldığı, ödeme emrinin 22.12.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı şirket yetkili tarafından --- tarihli Dilekçe ile borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı şirkete müzekkere yazılarak abonelik sözleşmesi, fatura ve ödemelere ilişkin kayıtlar istenmiş, dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır....

          -TL'ye indirildiği, ... tarihinden öncesine ait tüketimin eski abone adına tahakkukuna karar verildiği, tahakkuk ettirilen tutarın da davacı tarafça ödenmiş olduğu, ... tarihinde de davacı adına yeni abonelik tesisi yapıldığı anlaşılmıştır. Dava, davacı tarafından kiralanan iş yerinde önceki kiracıdan kalan tüketim borçları ve davacı tarafça kiralandığı tarihten sonraki döneme ilişkin davalı tarafça yapılan kaçak - usulsüz kullanım tutanağı ve cezası nedeniyle elektriğin kesilmesi ve tahakkuk ettirilen tutara ilişkin muarazanın giderilerek davacı adına abonelik tesis edilmesi ve sadece kendi kullanımına ilişkin dönemden sorumlu tutulması davasıdır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Taraflar arasındaki abonelik tesisi (muarazanın men'i) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin kiraladığı akaryakıt satış istasyonu için davalı kuruma yeni abonelik tesisi için başvurduğunu, ancak bu talebin reddedildiğini, hatta geçmişten kalan elektrik borcu nedeni ile işletmede kullanılan elektriğinin kesildiğini iddia ederek müvekkili adına abonelik tesisi işleminin sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, davacının elektrik aboneliği talebinin reddinin söz konusu olmayıp, talebin inceleme aşamasında olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin davalı alacaklı ile borç ilişkisinin abonelik ilişkisinden kaynaklı olduğundan dolayı ilamsız takip yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, bugüne kadar elektrik borcu haricinde başkaca bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple başlatılan icra takibinin de aynı şekilde abonelik sözleşmesinden kaynaklandığını, firma tarafından müvekkil aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibi elektrik aboneliğinden kaynaklı olduğunu, bu doğrultuda müvekkil şirkete sadece MTS yolu ile icra takibi yapılması gerektiğini, ilamsız icra takibi yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, dava dilekçesinde usulsüz tebligata yönelik şikayette bulunulduğunu, yerel mahkeme tarafından bu hususta hiçbir değerlendirme yapılmadığını ileri sürerek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

              HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen abonelik tesisi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ....'ın istinaf başvurusunun kabulü, davalı ...'ın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile davanın kabulüne dair yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davacı ve davalılardan ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ....’tan abonelik tesisi talebinde bulunduğunu ancak olumlu cevap alamadığını ileri sürerek; yeni abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında davasını davalı ...’a yöneltmiştir....

                Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin iken, daha sonra davacı tarafından, dava konusu talebin 17 no'lu dairenin davacı adına tahsisi suretiyle muarazanın önlenmesi istemi olduğu açıklanmıştır. Mahkemece verilen karar yeterli incelemeye dayanmamaktadır. Dava konusu yerin davacıya tahsis edilmiş bir yer olması halinde muarazanın önlenmesine karar verilmesi gerekir ise de, bu yerin davacıya tahsis edilip edilmediği anlaşılamamaktadır....

                  Dosyadaki bilgi ve belgelere göre ; taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı,davacının abonelik sözleşmesi yapılması taleplerinin davalı tarafça önceki kiracının borcundan dolayı yapılmadığı iddia edilmektedir. İstanbul 18.Asliye Ticaret Mahkemesinin taleplerim doğrultusunda bu davanın sonuçlanıncaya dek "tedbiren elektrik enerjisinin kesilmesinin önlenmesine" yönelik ara karar verilmiştir. Mahkemece istinafa konu ara karar ile ; davacının faturalanın ödemesinin durdurulması, faturanın takibe konulmaması ve faturanın ödenmemesine istinaden müvekkili şirketin elektrik enerjisinin kesilmemesi yönündeki tedbir talebi abonelik mevcut olmaması sebebiyle reddedilmiştir. İİK'nun Menfi tesbit ve istirdat davaları başlıklı 72.maddesinde: "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir....

                  UYAP Entegrasyonu