WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda davacının keşide ettiği 04.10.2006 gün ve 11534 yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihi ve tanınan süreye göre temerrüt 14.10.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumda kabul edilen alacak için saptanan bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda uygulanması mümkün olmayan dönem sonundan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekmekte ise de düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’ nun 438/VII maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

    Somut olayda davacının keşide ettiği 04.10.2006 gün ve 11534 yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihi ve tanınan süreye göre temerrüt 14.10.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumda kabul edilen alacak için saptanan bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda uygulanması mümkün olmayan dönem sonundan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekmekte ise de düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’ nun 438/VII maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

        Somut olayda davacının keşide ettiği 04.10.2006 gün ve 11534 yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihi ve tanınan süreye göre temerrüt 14.10.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumda kabul edilen alacak için saptanan bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda uygulanması mümkün olmayan dönem sonundan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekmekte ise de düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’ nun 438/VII maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

          Somut olayda davacının keşide ettiği 04.10.2006 gün ve 11534 yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihi ve tanınan süreye göre temerrüt 14.10.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumda kabul edilen alacak için saptanan bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda uygulanması mümkün olmayan dönem sonundan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekmekte ise de düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’ nun 438/VII maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan geç teslim nedeniyle gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir....

              Somut olayda davacının keşide ettiği 12.04.2006 gün ve 4508 yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğ tarihi ve tanınan süreye göre temerrüt 25.04.2006 tarihinde gerçekleşmiştir. Bu durumda kabul edilen alacak için saptanan bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda uygulanması mümkün olmayan dönem sonundan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu sebeple bozulması gerekmekte ise de düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’ nun 438/VII maddesi gereğince kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                Somut olayda davacının keşide ettiği 10.01.2007 tarihli 1077 yevmiye nolu ihtarnamenin tebliğ tarihi ve tanınan süreye göre temerrüt 06.02.2007’de gerçekleşmiştir. Bu durumda kabul edilen alacak için saptanan bu tarihten itibaren faiz uygulanması gerekirken, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarda uygulanması mümkün bulunmayan dönem sonundan itibaren faiz yürütülmesi doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, düşülen bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....

                  Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle yerel mahkemece görevsizlik kararı yerine esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir....

                    Aksi bir yorumun kabulü, üst düzey teknoloji ile gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi 4077 sayılı yasa kapsamında kalmasını ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemelerinde bakılmasını gerektirir ki, bunun yasanın amacına aykırı olduğu açıktır. Buna göre istisna sözleşmesinden doğan ilişkileri de 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 26.2.2003 gün ve 2003/15-127 E., 2003/102 K. sayılı kararında bu husus belirtilmiştir. Somut olayda taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması nedeniyle yerel mahkemece görevsizlik kararı yerine esas hakkında karar verilmesi yerinde görülmemiş kararın bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu