Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hukuka aykırı olduğunu, Kanuni süre içinde, ihtiyati tedbibirin uygulanması talep edilmediğinden tedbir kararı kendiliğinden kalkacağını, bu nedenle de, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini, yine, davacı vekili, ihtiyati tedbir kararını tebliğ aldığı tarihten itibaren yasal sürede uygulanmasını talep etmediğinden esasa ilişkin dava açma süresini de geçirmiş olduğunu, davacı, tedbir dosyasındaki vekalet ücreti için Silifke İcra Dairesi 2022/2090 esasına kayıtlı olarak icra takibi yapmış, bu icra dosyasına daha sonra tedbir kararının uygulanması talepli dilekçe gönderdiği, bu ise usulüne uygun yapılmadığını, tedbir kararının, uygulanmasını müstakil olarak talep etmesi gerekeceğini, alacak için yapılan icra takibine, tedbirin uygulanması talepli bir dilekçe göndermek yasaya uygun olmadığını, tedbir kararında ve ara kararda tedbirin, açık ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığı gösterilmediğini, bu yönüyle tedbir kararı HMK 391. maddeye aykırı olduğunu,...

Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, tedbir talepli dava dilekçesinde, davalı kooperatif, 1163 sayılı kanuna tabi ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muarazanın önlenmesi, tazminat( ihtiyati tedbir) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı muarazanın önlenmesi, tazminat (ihtiyati tedbir) davasına dair karar, davacı-k.davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 21.02.2014 tarih ve 2013/1 esas, 2014/1 karar sayılı içtihadı birleştirme kararıyla, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilen kararlara karşı temyiz yolunun kapalı olduğu karara bağlanmış olup, davalının temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 08.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava sonunda elde edilmesi gerekeni peşinen hükme bağlayıcı, asıl uyuşmazlığı esastan çözümler nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davacının talep ettiği, davalının müdahalenin meni ve taşınmazdan tahliyesine ilişkin ihtiyati tedbir istemi uyuşmazlığı esastan çözecek ve dava sonunda elde edilmesi gerekeni peşinen hükme bağlayıcı nitelikte olduğu anlaşılmakla, HMK'nun 389. maddesindeki şartlar oluşmamakla ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekir. Yerel mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın meni davasında verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararı hakkında davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince davalının istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08/06/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, belirtilen gerekçe ile yargılama yapılmak üzere dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilerek karar verildiği; bu kararın davacı tarafça temyiz edilmesi ile bölge adliye mahkemesince kararın kesin nitelikte olduğu gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, davacı vekilince bu sefer ek karara karşı temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla; dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I İstinaf incelemesi sonucunda verilen karar hakkında, 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesi uyarınca temyiz yoluna başvurulamayacağı bölge adliye mahkemesince saptanmıştır....

        ne yönelik davalıların haksız rekabet teşkil eden eyleminin tespiti, meni ve zararın tazmini istemi ile açılan davada ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz istemine ilişkindir.HMK'nın 390/3 maddesi, "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir.HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davanın konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği, konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. Somut olayda da davacı haksız rekabetin tespiti ve meni yanında haksız rekabet nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararın tazmini talep etmektedir....

          tedbir talebinin kabulü gerektiğinden, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararı istinaf etmiştir DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Müdahalenin meni ve ecrimisil talepli davada, taşınmazda hissedar olmayan davalının taşınmazı kullanmaması, ekip biçmemesi ve üzerindeki yapıyı terk etmesi yönündeki tedbir talebi uyuşmazlık konusunu oluşturmaktadır....

            bu konuya muarazanın meni ile enerji verilmesini, davacı T2 yönünden 1388471 numaralı Koski mesken aboneliğinin suyunun kesilmesinin hukuka aykırılığının tespitini, bu konuda muarazanın meni ile su verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Mahkemece, ihtiyati tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir. HMK 390. maddesinin gerekçesinde geçici hukuki korumalarda ispat hususu üzerinde durulmuş, "yaklaşık ispat" kavramından bahsedilerek kabul edilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Davacı tarafça tescilli Faydalı Model Belgesi ile Patent Belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz edildiğinden bahisle, tecavüzün tespiti, meni ve refi ile tazminat talepli dava açıldığı, tedbiren davalı tarafın fiillerinin önlenmesi, ürün ve münhasıran üretimde kullanılan makine ve araçlara el konulması, zararları yönünden teminat alınmasına ilişkin tedbir talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6769 Sayılı SMK 159/1 maddesinde; "Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbir kararı verilmesini mahkemeden talep edebilir" hükmü düzenlenmiştir....

              UYAP Entegrasyonu