Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece davalı idarenin abonelik tesisi talep edilen yerde kaçak su borcunun bulunduğu gerekçesiyle davacının başvurusunu kabul etmediği, kaçak su kullanımının haksız fiil olduğu, bundan haksız fiilin failinin sorumlu olduğu, su tekelini elinde bulunduran davalının abonelerle yaptığı sözleşmenin iltihakı sözleşme niteliğini taşıdığı, davalının borcu bulunmayanlarla abonelik sözleşmesi yapmak zorunda olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının abonelik sözleşmesi yapmayarak çıkarttığı muarazanın men’ine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece, BUSKl tarifeleri yönetmeliğinin 31/3 maddesi gereğince abonelik sözleşmesi devam ederken borç tasfiye edilmeden aboneliğin feshi veya yeni bir abonelik sözleşmesi düzenlenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının dava konusu taşınmazın maliki olduğu hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Abone olan kiracının mecuru tahliye ettiği kiracının ve ondan sonraki kiracıların su parasını ödemediği davalınında kiracılar aleyhinde icra takibi yapıp bir kısım su bedelini tahsil ettiği ancak taşınmazın suyunun kesik olduğu dosya içindeki belgelerden ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Davacı, taşınmazda bulunan kiracılar tarafından kullanılan suyun bedelinin ödenmemesi sebebiyle kendisinin abone yapılmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Davalının su tekelini elinde bulunduran kamu kurumu niteliğinde bulunduğunda duraksama yoktur....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında abonelik sözleşmesi imzalanmış olup müvekkilinin hiçbir sözleşme ihlali ve borcunun bulunmamasına rağmen davalının 10.10.2009 tarihinde müvekkilinin iş yerinin elektriğini kestiğini bildirerek taraflar arasındaki muarazanın meni ile abonelik sözleşmesinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının elektrik aboneliğini muvazaalı olarak devralmış olduğu gibi kullandığı bedelini de ödemediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....

        "İçtihat Metni" Dava, dava dışı şirketin borcundan dolayı, davacıların şahsi aboneliklerindeki elektriğin kesilemeyeceğinin tespiti ile muarazanın meni istemine ilişkin olup, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmaktadır. Taraflar tacirdir. Hal böyle olunca davanın niteliği, tarafların sıfatı, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesi dikkate alındığında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (19).Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (19).Hukuk Dairesi Başkanlığı’na SUNULMASINA, 28.06.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

          ABONELİK TESİSİMUAZARANIN MENİ 3194 S. İMAR KANUNU [ Madde 31 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "muarazanın meni (abonelik tesisi)" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (Ankara Dördüncü Tüketici Mahke-mesi)'nce davanın kabulüne dair verilen 15.12.2006 gün ve 2006/360-1479 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onüçüncü Hukuk Dairesi'nin 25.06.2007 gün ve 2007/4514-8969 sayılı ilamı ile, ("...Davacı, dava konusu dairenin hak sahipliğini devraldığını, önceki kiracının abonelik tesis edilmeden su kullandığını, kendisinin önceki kaçak su ücreti ve cezai işlemlerden sorumlu tutularak, talebine rağmen davalıca abonelik tesisinin yapılmadığını ileri sürerek abonelik işleminin tesisini istemiştir. Davalı, iskan ruhsatının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

            "İçtihat Metni" Dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacak nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve muarazanın meni istemine ilişkindir. Taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunmakta olup, davacı taraf tacir değildir. Bu olgu gözetildiğinde alacak sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Hal böyle olunca davanın niteliği, tarafların sıfatı, temyize konu hükmün kapsam ve gerekçesi dikkate alındığında 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 14.maddesi ve Başkanlar Kurulu kararlarına göre yerel mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesini yapma görevi Yargıtay (13).Hukuk Dairesine ait olduğundan, dosyanın görev yönünden (13).Hukuk Dairesi Başkanlığı’na SUNULMASINA, 27.10.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen muarazanın meni ve abonelik sözleşmesi tesisi davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 4.05 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 13/05/2014 günü oybirliğiyle karar verildi...

                Davacının talebi değerlendirildiğinde; dava değerinin, dava dilekçesinde gösterilen tutarla sınırlı olmadığı, ileriye dönük belirli olmayan, devamlılık arz eden bir isteme ilişkin olduğu ve taraflar arasında abonelik sözleşmesi kapsamında sağlanan elektriğin kesilmesinin hukuka uygun olup olmadığı hususunda yaratılmış bir muaraza(çekişme) bulunduğu, davada da muarazanın(çekişmenin) giderilmesinin de talep edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı muarazanın önlenmesi talebi ile, ileriye yönelik istemde bulunduğuna göre, dava değerinin istinaf sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden, karar istinaf yoluna açıktır. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince istinaf başvurusu hakkında işin esasına girilerek sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde istinaf dilekçesinin miktar itibariyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

                  Davalı, abonelik sözleşmesi gereğince tahakkuk eden borçlarını ekonomik kriz nedeniyle ödeyememeleri üzerine tahakkuk eden gecikme faizlerinin aşırı yükselmesi sonucu 5.4.2005 tarihinde faiz borçlarından indirim yapılması için davacıya başvurduklarını, davacının yönetim kurulunca 7.4.2005 tarihli karar ile borçların haziran 2005 sonuna dek ödenmesi şartıyla faiz oranında indirim yapmayı kabul ederek faiz oranını %5’e düşürmeye karar verildiğini, kararı 16.5.2005 tarihinde tebellüğ ettiklerini, süresi içinde borçlarını indirilmiş faiz oranı ile ödemeye başladıkları halde davacının bu kez 22.4.2005 tarihli karar ile faiz indirimi konusundaki kararını iptal ettiğini, davacının ... taraflı ve haksız olarak yaptığı bu işlemin iptali ve yaratılan muarazanın meni için dava açtıklarını, bildirerek davanın reddini dilemiştir....

                    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilince satın alınarak tapudan adına tescil ettirilen otelle ilgili olarak davalıya abonelik başvurusu yapılmış ise de, aynı taşınmazda önceki malikin birikmiş elektrik borcu bulunduğu gerekçesiyle bu istemin kabul edilmediğini belirterek, bu konudaki muarazanın giderilmesini ve müvekkili adına abonelik tesis edilmesi gerektiğinin saptanmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının bu yerle ilgili önceki aboneye ait elektrik borcu bulunduğunu bilerek oteli satın aldığını ve devrin muvazaalı olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu