Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın yörede 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğu, bu nedenle yörede 1958 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında o tarihte yürürlükte bulunan 5602 Sayılı Yasa hükümleri gereğince tescil harici bırakıldığı ve orman sınırları içinde kalmaya devam ettiği, bu nadanla taşınmazın Anayasanın 170 ve 3402 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/09/2010 günü oybirliği ile karar verildi....

    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinde önce yapılan ve 06.01.1982 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması vardır. Taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1974 yılında yapılmış ve 27.05.1978 - 27.06.1978 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 07/04/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

      nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 22/03/2004 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Genel arazi kadastrosu 1956 yılında yapılmış, davalı taşınmaz arazi kadastrosunda tesbit dışı bırakılmıştır....

        TALEPLE BAĞLILIKTEMLİKEN TESCİL DAVASIÜST HAKKI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 650 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 725 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 726 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 743 ] 1086 S....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya ile hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 24.07.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1744 sayılı Kanuna göre 05.01.1975 yılında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 18.05.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır....

            Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. Maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1944 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 15/04/1976 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1953 yılında kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 20/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

              TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 639 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü; Kadastro sırasında 150 ada 14 parsel sayılı 12716,20 m2, 151 ada 2 parsel sayılı 24816,37 m2, 152 ada 10 parsel sayılı 27482,74 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup 45 yıldır açık orman deposu olarak kullanıldığından söz edilerek davalı hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Genel Müdürlüğü bağışa kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır....

                TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 713 ] 743 S. TÜRK KANUNU MEDENİSİ (MÜLGA) [ Madde 639 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 14 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü; Kadastro sırasında 150 ada 14 parsel sayılı 12716,20 m2, 151 ada 2 parsel sayılı 24816,37 m2, 152 ada 10 parsel sayılı 27482,74 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup 45 yıldır açık orman deposu olarak kullanıldığından söz edilerek davalı hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Genel Müdürlüğü bağışa kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmıştır....

                  Mahkemece davanın REDDİNE, Hazinenin tescil isteminin Medeni Yasanın 713/2 maddesi gereğince kabulüyle taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 18/1 maddesi gereğince Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi ile Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, arazi kadastrosunda tapulama harici bırakılmış taşınmazın, imar ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, Medeni Yasanın 713 maddesi gereğince tapuya tesciline ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Köyünde (Beldesinde) 3116 Sayılı Yasaya göre 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır....

                    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 15.4.2005 tarih 2004/673 Esas 2005/728 Kararı ile atanan kayyım davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonunda TMK’nun 713/1 ve 2.maddesindeki kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde kabule karar verilmiştir. Dava TMK.nun 713/2. maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup kural olarak, tapu iptali ve tescil davalarında, dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise, saptanacak mirasçılarına yöneltilerek açılır. TMK.nun 713/2. maddesi uyarınca açılan tapu iptali ve tescil davalarında, taraf teşkilinin yargılama sırasında yerine getirilmesi de mümkündür. Çünkü bu tür davalar kamu düzeni ağırlıklı davalar olup, bir bakıma re’sen araştırma ve inceleme ilkesine tabi bulunmaktadırlar....

                      UYAP Entegrasyonu