Somut olayda ise, davacı eldeki davayı aracın ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim ve bedel iadesi talepleri ile açmış olduğu görülmekle 02/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında bu hususa işaret edilerek davacıdan 6502 Sayılı TKHK'nın 11. maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan hangisini kullandığı sorulmuş ve davacı vekilince de misli ile değişim tercihinde bulunulması üzerine yargılamaya bu çerçevede devam edilmiştir....
Davalı Kemal Tepretoğulları....A.Ş vekili istinaf dilekçesinde özetle; misli ile değişim talep koşullarının oluşmadığını, dava konusu araçtan yararlanmayı etkileyen, ücretsiz onarım/değişim ile giderilebilecek nitelikteki arıza nedeniyle sözleşme ilişkisinin tümüyle ortadan kaldırılmasının kabul edilemeyeceğini, halen davacı tarafından kullanılmakta olan aracın sıfır araç gibi değerlendirilerek misli ile değişime karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca bilirkişi tarafından boya kusurunun davacının kusurundan kaynaklandığının belirtilmiş olmasına rağmen bu durumun değerlendirilmediğini, dava konusu araçta kullanımı engelleyen önemli bir ayıbın varlığından söz edilemeyeceğinden, ücretsiz onarım kapsamında değişim ile giderilebilecek bir arıza nedeniyle sözleşme ilişkisinin tümüyle ortadan kaldırılmasının isabetsiz olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı mal satışı iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim ve manevi tazminat istemli olmakla birlikte, ilk derece mahkemesince manevi tazminat istemi yönünden dosyanın tefriki yoluna gidilerek eldeki davanın ayrı bir esasa kaydedildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, manevi tazminat talepli davanın reddine karar verilmiş, 06/10/2020 tarihli kararın davalılar vekilince 25/11/2020 tarihli dilekçe ile istinaf edilmesi üzerine mahkemenin kararının kesin olduğundan bahisle 27/11/2020 tarihli ek karar ile istinaf isteminin reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine ait olup,mahkemece de tüketici mahkemesi sıfatıyla yargılamanın yürütülüp sonuçlandırıldığı anlaşıldığından karar başlığına tüketici mahkemesi sıfatının yazılmaması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür....
Ayrıca davalı ithalatçı şirketin ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun 3 yıllık garanti süresi ile sınırlı olup anılı süre geçtikten sonra davanın ikame edildiği de saptanmış olup; yargılama kapsamında sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Ayrıca davalı ithalatçı şirketin ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun 3 yıllık garanti süresi ile sınırlı olup anılı süre geçtikten sonra davanın ikame edildiği de saptanmış olup; yargılama kapsamında sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Ayrıca davalı ithalatçı şirketin ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun 3 yıllık garanti süresi ile sınırlı olup anılı süre geçtikten sonra davanın ikame edildiği de saptanmış olup; yargılama kapsamında sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Ayrıca davalı ithalatçı şirketin ayıpsız misli ile değişim sorumluluğunun 3 yıllık garanti süresi ile sınırlı olup anılı süre geçtikten sonra davanın ikame edildiği de saptanmış olup; yargılama kapsamında sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
Somut olayda davacının misli ile değişim hakkının doğduğu, davacının talebinin hakkaniyete uygun olduğu, bedel indiriminin davacı tüketici aleyhine dengesizliğe yol açacağı dikkate alındığında davacının misli ile değişim hakkını kullanmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. İstinaf edenin sıfatına ve istinaf sebeplerine göre yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf kanun yoluna başvuran davacı vekili tarafından; Dava konusu araçta devamlı arızanın bulunduğu, misli ile değişim isteminin kabulü gerektiği bildirilmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Öncelikle harç uyuşmazlık konusudur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı misli ile değişim olmazsa ayıp oranında indirim,tazminat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır. Davacı dava dilekçesinde öncelikle dava konusu aracın misli ile değişimi, olmazsa tazminat talebinde bulunmuş ise de dava değeri olarak araç değeri üzerinden nispi harç tamamlatılmadan hüküm kurulmuştur. Harç kamu düzenine ilişkin olup mahkemece dikkate alınması gerektiği gibi, istinaf nedeni olarak ileri sürülmese bile Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gözetilmesi gerekir....
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu aracın ayıplı mal olarak kabul edilmesi gerektiği, yargılama sırasında mevcut ayıbın giderilmiş olmasının davacı alıcının seçimlik haklarını kullanmasını engellemeyeceği, davacı alıcının seçimlik haklarından ayıplı malın misli ile değiştirilmesi talebinin ve araç dönüştürme dizayn masrafları ile trafik cezaları ile otopark ücreti taleplerinin yerinde olduğu, ancak fazlaya ilişkin maddi zarar kalemlerinin kanıtlanamadığı, manevi zarar koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçeleri ile dava konusu aracın davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, değişim sırasında davacıda bulunan aracın davalılara teslimine, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.107,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin ve davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş. vekili ile davalı ... Otomotiv San. ve Tic....