ayıplı olduğu iddiasını kabul etmediklerini ve bu nedenle misli ile değişim yapılmayacağını bildirmişlerdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, ayıplı araç satışı iddiasına dayalı ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde satış bedelinin faiziyle birlikte tahsili istemlidir....
İlk derece mahkemesince; araçta gizli ayıp bulunduğu, tüketicinin kullanımından sonra araçta çeşitli defalar arızaların meydana gelmesi nedeni ile garanti kapsamında araçta onarımların yapıldığı, her ne kadar davacı tüketici tarafından seçimlik haklardan misli ile değişim talep edilmiş ise de, yapılan servis işlemlerinden sonra araçtaki gizli ayıbın giderildiği, yani ıslık sesinin giderildiği, bu durumun mekanik bir uygulama olduğu, parça üretiminde, malzeme ve üretim hatası olmadığı, araçta değer kaybına yol açmayacağı ancak boya hasarı dolayısıyla 3.000 TL'lik bir değer kaybının olduğu, söz konusu hasarın aracın nitelikli parçalarından kaynaklanmadığından misli ile değişimin orantısızlığa neden olacağı, bu itibarla tüketicinin misli ile değişim seçimlik hakkını kullanmasının iyi niyet kurallarına aykırı ve satıcı aleyhine orantısızlığa sebep olacağı gerekçesiyle; aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ve bedel iadesi talebinin reddine, bedel indirimi talebi ile yapılan masrafın kabulü...
DELİLLER VE GEREKÇE : Otomotiv Uzmanı ... ve Elektrik Mühendisi ...'...
A.Ş, davacının davasını araçta ayıp bulunduğu iddiasıyla açtığını, ancak malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlü olduğunu,davacı tarafın dava konusu aracı satın aldığı 06/03/2008 tarihinden itibaren yasal süre ve şekle uygun olarak şirkete herhangi bir ayıp ihbarında bulunmadığını, ayıp ihbar süresine uyulmamakla seçimlik haklarını ve talep hakkını kaybettiğini, araçta ayıp olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 38.407,45 TL nin 26/01/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafından dava konusu 34 ZS 2066 plakalı aracın davalılara iadesi ile davalılar tarafından dava konusu 34 ZS 2066 plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, manevi tazminat talebinin koşulları bulunmadığından reddine, karar verilmiş , hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı ... oto servis ve Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal misli ile değişim davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... Tic. Ve San. A.Ş ile ... Oto. Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4.623.34 TL. kalan harcın temyiz edenlerden alınmasına, 12.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
uğradığından bahsedilemeyeceği, kaldı ki ayıbın ağır kusur ve hile ile gizlendiği, 6502 sayılı Kanun'un 11 inci maddesi uyarınca, aracın misli ile değişimi yönündeki seçimlik hak davalı satıcıya karşı kullanılabileceğinden, davalının husumete ilişkin itirazının da yerinde olmadığı, aracın hasar kaydının bulunmadığının da dosyaya kazandırılan bilgi ve belgeler ile sabit olduğu, tüm bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tazminat da talep edebilir." hükmünü içerir. 3. Değerlendirme Temyizen incelenen kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle araçta üretimden kaynaklı ayıp bulunmadığı, davacının yaptığı tek taraflı kaza neticesinde ortaya çıkan arızaların dava dışı serviste tam olarak giderilmemesi sebebiyle hizmet ayıbının söz konusu olduğu ve ayıplı hizmet bakımından malın misli ile değişiminin talep edilemeyeceği anlaşılmakla, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle, Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
marka araç satın aldığını, aldıktan kısa bir süre sonra 18/10/2015 tarihinde aracın gösterge panelinde "Motor Uyarı Hasar Riski" şeklinde bir uyarı verdiğini, aracın serviste tamir edilmesine rağmen sorunun giderilemediğini, sözlü olarak hasarın büyük olduğu, motorunun değiştirilmesi gerektiğinin beyan edildiğini, bunu kabul etmediğini, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi istemli ihtar çektiğini ileri sürerek satılanın ayıpsız misli ile değiştirilmesini bu mümkün değil ise sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesini istemiştir. Yerel mahkemece, davanın kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirlmesine, değişime konu aracın geçirdiği kazaya bağlı olarak oluşan 720,00 TL değer azalmasının değişim anında davacıdan alınarak davalıya verilmesine, halen dava dışı serviste olduğu belirlenen .... marka model telefonun servisten davalı tarafça teslim alınmasına, karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur. ......
Somut uyuşmazlıkta, mahkemece hüküm fıkrasında davanın kabulüne karar verildiği ifade edilmiş ardından misli ile değişim ve bunun olmaması halinde ise bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme yönünde karar verilmiştir. Hukuk usulü yasası 111/1. maddesi ile terditli dava açılması yönünde bir düzenleme yapılmış ise de, aynı hüküm 2. fıkrası ve yukarıda yazılı 297/2. maddeleri ile yasa koyucu tarafından terditli bir şekilde hüküm kurulmasına cevaz verilmemiştir. Mahkemenin ulaşmak istediği sonuca infaz aşamasında İİK 24. maddesi uygulaması ile ulaşılabilecek olup; karar bu hali ile infaz kabiliyeti taşımamaktadır. Mahkemece, bu şekilde terditli şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre, davalıların temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....