TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2018 NUMARASI : 2017/505 ESAS, 2018/740 KARAR DAVA KONUSU : Ayıpsız Misli ile Değişim veya Bedel İades, KARAR : Taraflar arasındaki ayıpsız misli ile değişim veya bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karara karşı davacı vekili vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha Savaşçı tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin " N11.COM" internet alışveriş mağazasından "LG 60UH605V DVB Ultra HD" marka/model televizyon satın aldığını, ürün teslim edildikten sonra satın alınan...
Dava, davalılardan satın alınan otomobilin üretim kaynaklı ayıplı olduğu iddiası ile misli ile değişim talebine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ Dava; davacı tarafça satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı bedel iadesi ya da aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/06/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
etmesine ve bagaj kapağının açık ikazı vermesine sebebiyet verdiğini, araçta üretim kaynaklı bir kusurun olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının bagaj ayarsızlığı, mekanik problemin iddiasının doğru olduğunun varsayılması halinde dahi sorunun basiat bir işlem ile giderilmesinin mümkün olduğunu, bu müdahalelerin aracın orjinalliğine ve ekonomik değerinin azalmasına sebebiyet vermeyecek nitelikte olduğunu, bu ve benzeri basit şikayet nedeni ile misli ile değiştirilmesine veya bedel iadesine karar verilecek olması halinde otomotiv şirketleri için hakkaniyete aykırı ve katlanılmaz bir ekonomik durumun söz konusu olacağını, davacının ayıp nedeni ile misliyle değiştirme veya sözleşmeden dönme seçimlik hakkını kullanmasının objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, davacının misliyle değişim veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesini talep etme hakkı bulunmadığını, davacının yetkisi serviste kötüniyetli davranıldığına ilişkin davacı taraf iddiasının yasal dayanaktan yoksun...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava ayıplı malın misli ile değiştirilmesi, mümkün olmazsa ayıp oranında bedel indirimi yada bedel iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu edilen aracın davalılara iadesi ile ücretsiz olarak yenisi ile değiştirilmesine şeklinde hüküm kurulmuştur. Aracın “yenisi” ile değiştirilmesi ibaresi infazda tereddüt yaratacak bir ifadedir. Ne var ki; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip kararın düzeltilerek onanması HMUK'nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir....
Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun Kapsamında bulunan uyuşmazlıklar yönünden ayıp sebebiyle sözleşmeden dönme ve bedel iadesi taleplerine konu uyuşmazlıklarda, ayıp sebebiyle iadesine karar verilecek bedel miktarı alıcı tarafından ödenen bedel olduğu vurgulanmıştır. (Bkz.Yargıtay 13. HD'nin 12/03/2014 gün ve 2013/30505 E.-2014/6963 K. vb). Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesi aracın değerinin günün fiyatlarına uyarlanarak karar verilmesini yada misli ile değişim taleplerinin bulunduğuna yönelik istinaf itirazı ileri sürürek kararın kaldırılmasını talep etmiş ise de, 6100 sayılı HMK'nun 357/1. Maddesinde mevcut yasal düzenleme gereğince, Bölge Adliye Mahkemesince resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz, istinaf aşamasında ıslah talebinde de bulunulamaz....
Mahkemece, dava konusu aracın ayıplı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir. Mahkemece yargılama sırasında alınan 30.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda aracın boya kalınlığının genel üretim toleransları içinde ancak seri üretim kalınlık değerlerinin üstünde olduğu, boya tabakasındaki genel kalınlık dağılımının homojen olmadığı, kalın bölgelerin sonradan boyandığı, ancak sonradan boyama işleminin üretim tesisi içindemi yoksa dışında mı yapıldığının tespit edilemediği bildirilmiştir. Karara esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir....
Davacı vekili 12.05.2016 tarihli duruşmada; "Bizim aracın boyanmış olması nedeniyle ve rapora göre yeniden boyanması sebebiyle maddi zararımızın yanında müvekkilin özellikle hasarsız araç alıp binmek konusundaki boşa düşen ümitlerinden manevi zararlarımız da vardır, bu nedenle biz önceki karar gibi misli ile değişim talebimizde ısrar ediyoruz, talebimiz kabul görmez ise bilirkişi raporu doğrultusunda davamızı ücretsiz onarım ve değer kaybı olan 3000 TL üzerinden kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, bu yönde davamızı ıslah ediyoruz ayrıca aracın alındığı tarihten itibaren en yüksek faiz oranı ile birlikte faiz talebimiz de vardır." şeklinde beyanda bulunmuştur. 3. Davacı vekili 01.04.2022 tarihli ıslah dilekçesi ile; talebini 831,74 TL artırarak, arttırılan değer ile birlikte 3.831,74 TL’nin faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin hakkın saklı bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1....
Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Dava konusu eşya mobilya olup her zaman göz önünde bulunan ve estetik amaçlı olarak kullanılması hedeflenen bir mal olması nedeni ile tüketicinin ayıplı eşyanın görüntüsüne katlanmasının beklenemeyeceği ve davacının kanundan kaynaklı seçimlik haklarını ve bedel iadesi istemini satıcıya karşı kullanabileceği kanaatine varılmış olup, tespit edilen olgulara göre ilk derece mahkemesince verilen kararda yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, mevcut delillere göre verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla davalı tarafın istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1- b(1) maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davalı tarafın istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu53/1- b(1) maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 350,08.-TL....
Mahkemece yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında araçta meydana gelen hasarın üretimden kaynaklı ve servis hizmeti kusurundan doğmuş olduğunun mütalaa edilmesi üzerine davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/2 maddesi gereğince, tüketicinin seçimlik haklarının olayımızda önem arzettiği açıktır. Kanun gereğince tüketici, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi, bedel iadesi, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Verilen kararın hak ve menfaatler dengesini aşırı ölçüde bozması halinde; Mahkemece, ayıp oranında bedel indirimi veya ücretsiz onarım isteme hakkının da değerlendirilmesi gerekecektir....