Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, 02.01.2013 tarihinde dava konusu otomobili satın almış olduğunu, kısa süre sonra aracın şanzıman ve motorundan anormal sesler gelmeye başladığını, onarım ameliyesine rağmen sağlıklı bir netice alınamadığını, aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, misli ile değişim veya ayıplı aracın davalılara iadesi ile bu araç için ödenmiş olan bedelin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini dilemiştir. Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

    Ayrıca; Sözkonusu 6098 sayılı TBK'nun 219 vd. maddelerinde düzenlenen davacı tarafından satın alınan traktörün gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı TBK'nun 227 maddesindeki misli ile değişim ve traktörün kullanılamamasına dayalı tazminat talebine ilişkin davanın değere bağlı dava olduğu hususu ve malın ayıpsız misli ile değişimi ile maddi tazminat talebi açısından kabul kararı verilmesi, davalı Tümosan açısından husumet yokluğundan usulden red kararı verilmesi hususu dikkate alınarak; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'ye göre hüküm altına alınan ve kabul edilen anlaşmazlık konusu değeri üzerinden davacı taraf lehine nispi vekalet ücretine, husumet yokluğundan red kararı verilen davalı lehine maktu vekalet ücretine, yargılama giderinin davalı-satıcı taraf üzerinde üzerinde bırakılmasına, kabul kararı verilmesi dikkate alınarak kabul edilen değer üzerinden nispi harcın davalı-satıcıdan alınarak(daha önce yatırılan varsa mahsubu ile) hazineye gelir kaydedilmesine dair hüküm kurulmuştur...

    Taraflar arasındaki ayıplı ürünün misli ile değiştirilmesi veya bedel iadesi ile tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av....ile davalılardan ... vek.Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalı Gelecek....'...

      Şti aleyhine 23/06/2010 gününde verilen dilekçe ile ayıpsız misli ile değişim istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/10/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 02/03/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        sonuçlarında ve ödeme aşamalarında yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerlerin bir Yeni Kuruşa tamamlanacağı ve yarım yeni kuruşun altındaki değerlerin dikkate alınmayacağı, yine aynı Kanun'un 3'üncü maddesi uyarınca Türk Lirasına veya liraya yapılan atıfların 2'nci maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirasına yapılmış sayılacağı, 04.04.2007 tarihili ve 2007/11963 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki karar ile Türkiye Cumhuriyeti para birimindeki “Yeni” ibarelerinin 01.01.2009 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılacağı hükmü ve dönüştürmedeki ilkeler gözetilmeksizin tazminat miktarının eski para biriminden tayin ve tespiti suretiyle icrada karışıklığa yol açılması, 2-) Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer...

          her ne kadar---- olan dava tarihinde zamanaşımına uğramamışsa da gizli ayıbın ortaya çıkış yani yangın tarihi olan ------- nazara alındığında ıslah tarihi olan ---- itibariyle 2 yıllık süre çoktan aşılmış olduğundan ıslah edilen bedelin zamanaşımına uğradığı anlaşılmış, bu kapsamda davacının aracın misli ile değiştirilmesi talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulü ile; ----- tazminatın ----- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            K A R A R Davacı; davalı bayiden 57.170,99 TL bedelle satın aldığı aracın arka çamurluğunda boya kabarması ve atması olduğunu fark etmesi üzerine mahkeme aracılığı ile yaptırdığı tespit neticesinde aracın satılmadan evvel bir darbe sonucu sol arka çamurluk kısmının tamir edildiği ve boyandığının anlaşıldığını, bu hali ile aracın gizli ayıplı olduğunu ileri sürerek, öncelikle ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, mümkün olmadığı takdirde ayıplı mal için ... olduğu 57.170.99 TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine, 3.472,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline , davacının fazlaya ilişkin isteminin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ...San. Ve Tic.A.Ş ve ... Bankası tarafın dan temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı...San. Ve Tic.A.Ş'nin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı ayıplı aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Davalılar davanın reddini dilemişlerdir....

                Aracın davacı tarafından 27/04/2012 tarihinde satın alındığı da göz önünde bulundurulduğunda araçtan yararlanmayı sürekli engelleyecek ayıbın bulunmadığı, davacının halihazırda aracı kullanmaya devam ettiği, yukarıdaki Yargıtay ilamlında da vurgulandığı üzere karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerekmiş ve davacının terditli taleplerinden olan ayıp bedelinde indirim talebi doğrultusunda ayıp bedeli olan 20.000,00TL'nin kabulüne karar vermek gerektiği..." belirtilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddine, davacının ayıp oranında bedelden İndirim talebinin kabulü ile uyuşmazlık konusu araçta tespit edilen ayıp bedeli 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine’ karar verilmiş, verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                  Aracın davacı tarafından 27/04/2012 tarihinde satın alındığı da göz önünde bulundurulduğunda araçtan yararlanmayı sürekli engelleyecek ayıbın bulunmadığı, davacının halihazırda aracı kullanmaya devam ettiği, yukarıdaki Yargıtay ilamlında da vurgulandığı üzere karşılıklı menfaatler dengesi ile hukukun temel prensibi olan hakkaniyet kuralları değerlendirilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddi gerekmiş ve davacının terditli taleplerinden olan ayıp bedelinde indirim talebi doğrultusunda ayıp bedeli olan 20.000,00TL'nin kabulüne karar vermek gerektiği..." belirtilerek davacının ayıpsız misli ile değişim talebinin reddine, davacının ayıp oranında bedelden İndirim talebinin kabulü ile uyuşmazlık konusu araçta tespit edilen ayıp bedeli 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine’ karar verilmiş, verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu