Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi hasımsız olarak açtığımız mirasın gerçek reddine dair davamızı hatalı inceleme ile mirasın hükmen reddi davası olarak nitelendirerek davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar vermiştir. İlk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya aykırıdır ve ortadan kaldırılması gerekmektedir. Şöyle ki; İlk derece mahkemesine açılan davanın mirasın gerçek reddi davası olduğu açıktır. Zira açılan dava hasımsız olarak açılmıştır. Yine dava dilekçemizde murisin mirasının borca batık olduğunun belirtilmesi mirasın gerçek reddi için müvekkilin haklı gerekçesini izah etmek maksadıyla değinilen bir husustur. Nitekim Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 2016/15989 E. , 2019/6742 K. Sayılı kararı şu şekildedir....

Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, davacılar herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddebilirler. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....

Uyuşmazlık, TMK'nın 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin iş bu davada yerel mahkemenin görevinin; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde TMK. 609. maddede gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Türk Medeni Kanununda, ret beyanının, "Mirasın açıldığı yer" sulh mahkemesine yapılacağına dair bir hüküm yoktur. (TMK. m. 609/1-2) Kanunun 609. maddesinin dördüncü fıkrasında, "Süresi içinde yapılmış ret beyanından" söz edildiğine göre; buradaki düzenleme, ret beyanının yapılacağı yer mahkemesini değil, bu beyanın tescil edileceği özel sicili tutmakla yetkili sulh mahkemesini belirtmektedir. Sicilin, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulması doğaldır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın reddine ilişkin davada Gebze 1. Sulh Hukuk ve Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- İstem, mirasın gerçek reddine (TMK 605/1 md.) ilişkindir. Gebze 1. Sulh Hukuk Mahkemesince; müteveffanın mernis adresinin Dörtyol olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Dörtyol Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mirasın gerçek reddi konusunda kesin yetkinin söz konusu olmadığını belirterek yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 609. maddesinde “Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder....

      Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirascılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606). Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak 3 aylık süre içerisinde açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        Mirasın kayıtsız ve şartsız reddine ilişkin beyan sulh hukuk mahkemesine ulaştıktan sonra bu beyandan tek taraflı olarak dönülemez. Mirasın gerçek reddi beyanı mahkemeye ulaştıktan sonra ret beyanından, ancak mirasçıların tamamının muvafakatiyle veya açılacak olan reddin iptali davasının kabulü halinde dönülebilir. Somut olayda, davacı temyiz dilekçesinde mirasın reddi iradesinden döndüğünü beyan ettiği anlaşıldığında, mahkemece 25.04.2015 tarihinde vefat eden muris ...'ın davacıdan başka mirasçılarının da bulunduğu göz önünde bulundurularak, diğer mirasçılarının, davacının mirasın gerçek reddi beyanından dönmesi konusunda muvafakatlerinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz taleplerinin kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 24.09.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Dairemizin 17.12.2015 gün ve 2015/13823 Esas ve 2015/11716 Karar sayılı ilamıyla vekilin mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamesinin temin edilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından davacı ...’a ilişkin 01853 yevmiye numaralı ve 11.02.2016 tarihli mirasın reddi yetkisini içeren vekaletname sunulmuştur. TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davacı ...’nin mirasın reddi yetkisini içerir vekaletnamesine dosyada rastlanmadığından Dairemizce 14.11.2016 tarihinde mahalline iade kararı verilmiş, ancak gönderilen vekaletnamenin davacı ...’ye ilişkin değil, ...’a ait olduğu anlaşılmıştır....

            No: 11 İç kapı no: 1 .../... ” olduğu, mirasın reddinin tescilinde kesin yetkili mahkemenin murisin son ikametgah adresi olması gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 1.Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın reddi isteminin sulh hukk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabileceğinin belirtildiğini, bu durumda TMK'nın 576 ve HMK'nın 11.maddelerinin burada uygulanamayacağını, kesin yetki bulunmadığını, kesin yetkinin bulunmaması halinde mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilememesi ve mirasın gerek reddi yönündeki taleplerin murisin son yerleşim yeri dışındaki bir sulh hukuk mahkemesinde de yapılabileceği gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın reddi isteminin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabileceğinin belirtildiğini, bu durumda TMK'nın 576 ve HMK'nın 11.maddelerinin burada uygulanamayacağını, kesin yetki bulunmadığını, kesin yetkinin bulunmaması halinde mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilememesi ve mirasın gerek reddi yönündeki taleplerin murisin son yerleşim yeri dışındaki bir sulh hukuk mahkemesinde de yapılabileceği gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir....

                Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın reddi isteminin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabileceğinin belirtildiğini, bu durumda TMK'nun 576 ve HMK'nın 11.maddelerinin burada uygulanamayacağını, kesin yetki bulunmadığını, kesin yetkinin bulunmaması halinde mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilememesi ve mirasın gerek reddi yönündeki taleplerin murisin son yerleşim yeri dışındaki bir sulh hukuk mahkemesinde de yapılabileceği gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir....

                  UYAP Entegrasyonu