WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi KARAR Mirasın reddi isteğinde bulunan davacılar Küçük ...'ya velayeten ... ve ..., Küçük ... ve ...'na velayeten ... ve ..., ..., ..., ..., ... ve ...'nun Avukat ...'a verdikleri vekaletnamelerde mirasın reddi yetkisini içeren bir ibare yer almadığından TMK'nun velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren vekaletnamelerin davayı takip eden Avukat ...'dan istenmesi, dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 25.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın reddi istemine ilişkin davada, Antalya 2. Sulh Hukuk ve Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi,gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın mirasın hükmen reddi davası olduğu gerekçesi ile görev yönünde hüküm kurulmuştur. Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, davanın üç aylık sürede açılan mirasın reddi davası olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde "gerçek ret", 605/2. maddesinde ise "hükmen ret" düzenlenmiştir. TMK'nın 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabilir. (TMK m. 606) Bu dava hasımsız açılabilir. Görevli mahkeme ise sulh hukuk mahkemesidir. Hükmen ret ise süreye tabî değildir....

      Mahkemece, davanın mirasın hükmen reddi şeklinde değerlendirilmesi gerektiği ve davaya bakmanın asliye hukuk mahkemesi görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı, talebinin mirasın gerçek reddine ilişkin olduğundan bahisle hükmü temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26. maddesinin 1. fıkrası gereğince; "Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir." Usul hukukunda buna taleple bağlılık kuralı denir. Somut olayda, davacı Türk Medeni Kanununun 606. maddesi gereğince mirasın gerçek reddini talep etmiş olup, dava dilekçesinde murisin aşırı derecede borçlarının olduğundan sözetmesi davacının mirasın hükmen reddini amaçladığı şeklinde yorumlanamaz. Dava, mirasın gerçek reddine ilişkin olup görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Talep yanlış değerlendirilerek mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi doğru değildir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Sulh Hukuk ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; mirasın reddi davalarına bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının talebinin malvarlığı haklarına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 16/03/2016 tarihli dilekçesiyle davayı tamamen ıslah ederek mirasın gerçek reddini istediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesinde "gerçek ret", 605/2. maddesinde ise "hükmen ret" düzenlenmiştir....

          Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, talep eden vekili dilekçesinde açıkça talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca açılan muris ...’ün mirasının kayıtsız şartsız reddinin tespit ve tescili olduğunu belirtmiş ve alacaklılar hasım gösterilmemiştir. Talep eden vekili tarafından temyiz dilekçesinde de talebin, mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu beyan edilmiştir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, talep edenler herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddederler. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....

            Somut olayda; Dairemizin bozma ilamında; mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi, aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması, bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak mahkemece davanın derdestlik nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilâm doğrultusunda, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin kararın kesinleşmesi beklenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              Sulh Hukuk Mahkemesince; "... her ne kadar davacı taraf, davasını mirasın gerçek reddi şeklinde açmış ise de, mahkememizde açılan davanın; murisin ölümünden sonra üç aylık süre içerisinde açılan mirasın gerçek reddi davası olmayıp, murisin vefatından yaklaşık 7 ay sonra açılan ve terekenin borca batıklığı nedeni ile talep edilen mirasın hükmen reddi davası olduğu anlaşılmakla, bu durumda istemin TMK 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi olduğu gözetilerek mahkemece dava dilekçesinin HMK m. 114/1- c ve 115/2 uyarınca görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine" dair, görevsizlik kararı verilmiştir. Gebze 2....

              Sicilin, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulması doğaldır. Çünkü, üçüncü kişilerin, özellikle alacaklıların reddin mevcut olup olmadığını öğrenmek için ilk başvuracakları yer, mirasın açıldığı yerdeki sulh mahkemesince tutulan özel kütüktür. Özel sicil, mirasın açıldığı yer sulh mahkemesince tutulduğuna göre, red beyanı da aynı mahkemeye yapılmalıdır şeklindeki bir çıkarım, yasal düzenlemeye uygun değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu da, “Mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyanın tespit ve tescilini” çekişmesiz yargı işi kabul etmiş (m.382/2-c/7) ve kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, çekişmesiz yargı işleri için talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesini yetkili kılmıştır. (m.384) Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, bu Kanuna göre de, ret isteğinin tespit ve tescilinde, istekte bulunanın oturduğu yer mahkemesi yetkilidir....

                Mirasın hükmen reddi, yasal ve atanmış mirasçılar tarafından istenebilir. Mirasın hükmen reddinde mirasın velayeten reddedilebilmesi için küçüğe kayyım atanması gerekir. Vesayet söz konusu ise mirasın reddi için vesayet makamının izninden sonra, denetim makamının da izni gereklidir. Mirasın reddi için açılan dava hasımsız olarak incelenemez. Dava, alacaklılar hasım gösterilerek açılmalıdır. Mirasın hükmen reddi için açılan dava hasımsız olarak açılmışsa bu sebeple dava reddedilmez, dava alacaklılara yöneltilerek işin esasına girerek incelenir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir....

                  bu gayrimenkulleri satmak suretiyle elden çıkardıklarını, terekeden çıkarılan gayrimenkullerin değerinin oldukça yüksek olup bunların terekede yer alması halinde tereke borca batık olmayacağından mirasın reddi koşullarının oluşmayacağını açıklayarak davalıların miras bırakandan kalan mirasın reddinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu