Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/443 E. - 2009/40 K. sayılı dosyasında murisin eşi ve çocukları tarafından TMK'nın 609. maddesi uyarınca mirasın reddinin tesciline karar verildiği ve mirasın reddinin TMK'nın 605/1. maddesi gereğince gerçek red olduğu, tüm mirasçılar tarafından reddedilmediğinden ve 605/2. maddesine göre hükmen redde miras varlığının değerine göre mahkemenin görevinin belirleneceği ve borcun miktarının mahkemenin görev sınırının üstünde kaldığı gerekçesi ile asliye hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş ise de, dosya kapsamından ......... Sulh Hukuk Mahkemesinin 29.01.2009 tarih 2008/443 E. - 2009/40 K. sayılı ilâmında murisin eşi ve çocukları, diğer bir anlatımla, tüm mirasçıları tarafından mirasın reddedildiği, bunun TMK'nın 605/1 maddesi gereğince gerçek red olduğu ve TMK'nın 609. maddesi uyarınca mirasın reddinin tesciline karar verildiği anlaşılmıştır....
Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öte yandan Türk Medeni Kanunu’nun 605 ve devamı maddelerinde mirasın gerçek reddi düzenlenerek Yasanın 609. Maddesinde de görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 ve devamı maddeleri uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.02.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddine ilişkin kararın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 618. maddesinde düzenlenen mirasın reddinin iptaline ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin muris Hüseyin Mercan’dan alacaklı olduğunu, murisin vefatıyla mirasçılarının mirası reddediklerini, ancak murise ait şirketteki hisseleri devraldıklarını belirterek mirasın reddinin iptalini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.04.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, 06.08.2009 tarihinde ölen mirasbırakan ...’nun terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Birleştirilen dava davacısı vekili, 06.08.2009 tarihinde ölen mirasbırakan ...’nun terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.11.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmün reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacılar vekili, 15.09.2012 tarihinde vefat eden ... ’ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile mirasın borca batıklık nedeniyle davacılar tarafından reddedilmiş olduğuna karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, TMK'nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Sulh Hukuk ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddi istemine ilişkindir. ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesince, talebin mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının 16/03/2016 tarihli dilekçesiyle davayı tamamen ıslah ederek mirasın gerçek reddini istediği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesinde "gerçek ret", 605/2. maddesinde ise "hükmen ret" düzenlenmiştir. TMK'nın 605/1. maddesi uyarınca miras ancak üç ay içinde reddolunabilir. (TMK m. 606) Bu dava hasımsız açılabilir....
İcra Hukuk Mahkemesi dosyasının getirtilerek incelenmesi mirasın hükmen reddi şikayeti hakkında mahkemece verilen davanın açılmamış sayılmasına kararının kesinleşmediği görülür ise derdestlikten bu yöne ilişkin davanın reddine karar verilmesi aksi halde mirasın reddi davasının bekletici mesele yapılması bu dava sonunda mirasın hükmen reddi kararı verilir ise takibin iptali yönünde hüküm tesisi, anılan dava reddedilir ise borçluların meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken mirasın reddi davasının henüz sonuçlanmadığı işlemlerin usule uygun olduğu gerekçeleri ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11/02/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar, 21.04.2009 tarihinde ölen mirasbırakanları ...’ın terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir....
Ayrıca, TMK’nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep edilebilmesi için Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunması gerekli olup, dosya içerisindeki davacı vekilinin vekaletnamesinde mirasın reddi davası açma yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından öncelikle bu eksikliklerin giderilerek davanın esasına girilmeli, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda bir karar verilmelidir. Mahkemece, murisin ölümü tarihi itibariyle borcu net olarak tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Ayrıca, TMK’nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep edilebilmesi için Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğünün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisi bulunması gerekli olup, dosya içerisindeki davacı vekilinin vekaletnamesinde mirasın reddi davası açma yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından öncelikle bu eksikliklerin giderilerek davanın esasına girilmeli, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri doğrultusunda bir karar verilmelidir. Mahkemece, murisin ölümü tarihi itibariyle borcu net olarak tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş belirtilen nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı E.....