nın mirasçıları oldukları ancak duruşmada verdikleri beyanda mirasın reddine ilişkin herhangi bir taleplerinin olmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, murisin diğer mirasçılarının mirasın reddi talepleri olmadığı halde onlar bakımından da davanın kabulü ile mirasın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın reddi istemine ilişkin olarak açılan davada .... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ile .... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh hukuk mahkemesince, davanın malvarlığı hakkına ilişkin olması nedeniyle asliye hukuk mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 17.04.2014 gün ve 2013/11070 Esas, 2014/7409 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde bir kısım davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mirasın reddi isteğinde bulunan davacı ..., ... ve ...'ın Av. ... ve Av. ...'e verdiği vekaletnamede mirasın reddi yetkisini içeren bir ibare yer almadığından, TMK'nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren vekaletnamenin davayı takip eden Av. ... ve Av. ...den temin edilerek, Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 13.04.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R TMK'nin velayet, vesayet ve miras hükümlerinin uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davacılar vekilinin sunduğu vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisinin bulunmadığı anlaşıldığından davacılardan bu yetkiyi içeren özel vekaletname temin edilerek, Davacı ..., kendisine asaleten dava tarihinde ergin olmayan kızı ...’na velayeten dava açmıştır. 02.02.1997 doğum tarihli ...’nun 02.02.2015 tarihinde ergin olduğu anlaşılmakla gerekçeli karar ...’na tebliğ edilmeli, ...’nun kendisinin davaya muvafakati sorulmalı veya asaleten bir avukata mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname vermesi beklenmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddi hukukuna ilişkin davada Ankara 3. Sulh Hukuk ile 22. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, muris ...'nın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın reddi talebinde bulunmuştur. Türk Medeni Yasasının 605. maddesinde "yasal ve atanmış mirasçı ... mirası reddedebilirler", 609. maddesinde "mirasın reddi, mirasçılar tarafından Sulh Hukuk Mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır", hükümleri yer almaktadır. Somut olayda; mirasın kayıtsız şartsız reddi istendiğine göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26/09/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mirasın reddine ilişkin özel yetkiyi içeren vekaletnamenin de eklenerek gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 10.03.2011 (prş)...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 08/03/2022 tarih, 2022/404 Esas 2022/410 Karar sayılı kararı ile mirası reddettiğini, Türk Medeni Kanununun 608/3. maddesi gereğince, mirası red hakkı mirası reddeden T2'in eşi T1 ile müşterek çocuklan T4'e geçtiğinden bu iki kişi tarafından da mirasın borca batık olması sebebiyle reddine karar alınmak üzere bu davanın açılmasına gerek duyulduğunu bildirerek müteveffa T5 mirasçılarından T2'in, İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2022/404 Esas 2022/410 Karar sayılı kararı ile mirasın gerçek reddine dair karar aldığından TMK.nun 608/3. madde gereğince davacılar olan eşi T1 ve müşterek çocukları T4'in de mirasın borca batık olması sebebiyle gerçek red davası ile mirasın reddine karar verilmesini talep ettiklerini bildirmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2015/13398 Esas sayılı icra dosyası ile terekenin borca batık olduğunun anlaşıldığını, müvekkilinin babasından kalan mirası kayıtsız şartsız olarak reddettiğini belirterek mirasın borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddini veya mirasın borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TMK.nun 605/2. maddesine göre murisin ölüm tarihinde ödemeden aczinin açıkça belli veya resmen tespit edilmesi durumunda mirasın reddedilmiş sayılacağını, burada mirasın red olduğuna dair karine olduğunu, mirasın reddinde mirasçının açıkça mirası reddine ilişkin beyanı aranacağını, mirasçının iki şekilde mirası red hakkından yoksun olacağını, mirasın örtülü olarak kabulü ve 3 ay içinde mirasın reddinin yapılmadığı durumlarında mirasçının mirası redden yoksun olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
B) Davacı T6 istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, babaları muris T7 ölümünden sonra 3 aylık süre içerisinde babaları muris T7 mirasını kayıtsız şartsız reddini yerel mahkemeden talep ettiklerini, bilindiği üzere kanunda mirasın gerçek reddi ile mirasın hükmen reddinin düzenlendiğini, mirasın gerçek reddi davası miras bırakanın ölümünden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde ve hasım belirtmeksizin açılacağını, söz konusu iş bu dava kanunun mirasın gerçek reddi için aradığı tüm şartları taşıdığını, bu nedenle açılan iş bu davanın mirasın gerçek reddi davası olduğunu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Mirasın Gerçek Reddi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacılar, muris T.C....
Davalılar vekili, davalılar tarafından yasal süresi içinde mirasın reddedinin talep edildiğini ve taleplerinin mahkemelerce kabul edilerek mirasın reddine karar verildiğini ve bu kararların kesinleştiğini dolayısıyla davalıların icra takibinda taraf sıfatının kalmadığını belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince, davalılar tarafından başlatılan takibe itiraz edildiği, takibin davacı tarafından 30.11.2016 tarihinde başlatıldığı, takibe davalılar tarafından 09.12.2016 tarihinde itiraz edilerek takibin durdurulduğu, itirazın iptali davasının 19.01.2017 tarihinde açıldığı, davalı ... tarafından açılan mirasın reddi davasında, İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/888 esas, 2017/54 karar ve 02.02.2017 tarihli kararıyla mirasın reddine karar verildiği, diğer mirasçı davalılar ... ve Esmanur Yakar tarafından açılan mirasın reddi davasında, İstanbul Anadolu 20....