WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * reddin iptali davasında görevin alacağın tutarına göre belirleneceğinin tabii bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.06.2008...

    Öncelikle, davacı tarafça açıldığı ileri sürülen, mirasın reddinin iptali davasının akıbeti araştırılmalı, ilgili davanın sonucu bu davayı etkileyeceğinden sonucu beklenmelidir. Davacı tarafça açıldığı belirtilen mirasın reddinin iptali davasının kabul ile sonuçlanması durumunda, davalının tek mirasçısı olan kızı ...'a karşı yargılamaya devam edilerek uyuşmazlık çözülmelidir. Mirasın reddi davasının red ile sonuçlanması durumunda ise, Türk Medeni Kanunu'nun 612. maddesi gereğince terekenin resen tasfiye edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, davacıya yetki verilmesi suretiyle sulh hukuk mahkemesine başvurması sağlanarak, davanın sulh hukuk mahkemesince terekeye atanacak tasfiye memuru huzurunda görülmesi gerekirken, davalının tek mirasçısının mirası reddetmesi gerekçesi ile davalı sıfatı yokluğu nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....

      MİRASIN REDDİMİRASIN REDDİNİN İPTALİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 617 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi kendilerine yeterli güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK md. 617). Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir (TMK md. 617/2). Açıklanan yasal hüküm gereğince, mirasçının alacaklılarının reddin iptalini isteme hakkı mevcuttur. O halde, taraflara delillerini sunmaları için mehil verilmesi, göstermeleri halinde delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken "mirasın reddinin şahsi bir hak olduğundan" söz edilerek isteğin reddi doğru görülmemiştir....

        Mirasın reddine dair işlem ile terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal para vs. değerler karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçeceğinden borçlunun mirasın reddine ilişkin tasarrufu diğer iptal koşullarının oluşması halinde İİK'nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardandır. Dolayısıyla davacının talebi mirasın reddine ilişkin tasarrufun iptaline yönelik olduğundan, dava önkoşulları yönünden dosyanın incelenmesi varlığı halinde dava konusu mirasın reddine ilişkin tasarrufun İİK’nun 277, 278, 279 maddeler gereğince iptale tabi olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın TMK'nun 617 maddesininde düzenlenen mirasın reddinin iptali davası olarak nitelendirilmesi ve süre yönünden reddi isabetli görülmemiştir....

          Mirasın reddinin iptali davasının koşulları; davanın mirasın reddedildiği günden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde açılması, borçlu mirasçının alacaklıları zararlandırma kastı ile hareket ettiğinin alacaklı tarafından kanıtlanması, borçlunun alacaklıya teminat göstermemesi borçlunun mevcut mallarının borçlarına ödemeye yetmemesi ve borcunu ödemekten imtina etmesidir. (Yargıtay 14 Hukuk 2016/2841E-2018/8019K) Mirasın reddinin iptali davasının koşullarından biride borçlu mirasçının, mirası kötüniyetle reddetmesidir. Kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir (TMK 617). Onun için her şeyden önce davalı durumunda bulunan mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yeterli olup olmadığı hususunun etraflı şekilde araştırılıp tespit edilmesi zorunludur. Zira aczin ne suretle gerçekleşeceği İcra İflas Kanununda gösterilmiştir (İİK 105 ve 143)....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen; 1...cra Müdürlüğünün 2009/1369 esas sayılı takip dosyası, 2-... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/6 esas ve 2006/891 esas sayılı dosyalarının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi.01.03.2010 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Davacı tarafından mirasın reddinin tespiti istenmesine rağmen talep olmadığı halde mirasçılık belgesi verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/4 Tereke sayılı dosyası ile tespit edilen yasal mirasçıların talebi ve onayı ile davalı T6 teslim edildiğini, davalı Sevinç Peker’in babasından kalan mirası reddinin gerçek amacının, davalının 15.02.2019 vade tarihli senedi nedeniyle kendisine karşı başlatılacak icra takibini neticesiz bırakmaya yönelik olduğunu, davalı Sevinç Peker'in, tereke dosyası kapsamında yapılan tüm işlemleri yasal mirasçı sıfatıyla gerçekleştirdiğini, alacaklısının kendisine yönelmesi ihtimali nedeniyle de mirası reddettiğini, Türk Medeni Kanunu 617. Maddesi ile, mirasçının alacaklılarının korunması amacıyla, borçlu mirasçı tarafından alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla yapılan mirasın reddinin iptalinin mümkün olduğunu düzenlemekte olduğunu, mirasın reddi hakkının, dürüstülük kuralına aykırı şekilde kullanıldığını, TMK 617 vd. Maddeleri gereğince reddin iptali sağlanmasını talep ve dava etmiştir....

                Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir....

                  UYAP Entegrasyonu