"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden tarafından 30.11.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 02.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep eden tarafından kendi adına asaleten ...’ya velayeten verilen dilekçe ile muris ...’nın 28.09.2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakanın mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiğini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
Davalılar ... vekili, mirasın hükmen reddini ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, mirasın hükmen reddine ve bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, haksız fiil nedeni ile rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekilince zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan aracın sebep olduğu kazada müvekkili tarafından ödenen tedavi giderinin araç sürücüsünün mirasçılarından tahsili talep edilmiş, bir kısım mirasçılar tarafından yargılama sırasında mirasın hükmen reddi talep edilmiştir. Mahkemece terekenin borca batık olup olmadığı, murisin aciz içinde olup olmadığı gibi mirasın hükmen reddi şartlarının var olup olmadığı konusunda hiçbir araştırma yapılmaksızın karar verilmesi isabetli görülmemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise mirasın reddinin tescili davalarında kesin bir yetki kuralının söz konusu olmadığı ve talepte bulunan mirasçının ikamet mahkemesinin de yetkili olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı vermiştir. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y.2.HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda, miras bırakanın son yerleşim yeri adresinin,''...'' olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, 14/11/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 30/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Davacılar, ortak murisleri ...’in 22/10/2014 tarihinde öldüğünü, murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmişlerdir....
Bu haliyle talebin mirasın gerçek reddi olduğu görülmektedir. Ancak ilk derece mahkemesi, asli müdahillik talebini kabul ederek, muristen alacaklı olan tarafı da yanlış şekilde davaya dahil etmiştir. Mahkemece asli müdahil olarak davaya katılımı sağlanan T3'ün muris Kenan Yazıcı'dan alacaklı olan taraf olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddi davalarında mirasın kayıtsız şartsız reddi söz konusudur ve dava hasımsız olarak açılır. Dava bu şekilde açılmasına rağmen, dava dilekçesinde de mirasın kayıtsız şartsız reddedilmesi söz konusu iken, mahkemece bu davada verilmesi mümkün olmayan asli müdahillik talebinin kabul edilmesi yerinde olmamıştır. Dolayısı ile davada taraf sıfatı olmayan Süleyman'ın mirasın gerçek reddi davasına katılması mümkün olmadığından, buna ilişkin müdahillik talebinin kabulü kararı hükümsüzdür. Bu itibarla; ortada usulüne uygun bir istinaf dilekçesi de mevcut değildir. Nitekim Yargıtay 14....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davacının, müteveffanın kardeşi olduğunu, müteveffanın alt soyu bulunduğundan, davacının mirasçı olma ihtimali aklına gelmediğinden, mirasın reddi davası açılmadığını, murisin oğlunun mirası reddettiğini, davacının mirasçı olduğunu öğrenir öğrenmez, 3 aylık süre içinde mirasın gerçek reddi için mahkemeye başvurulduğunu, mahkemece hatalı karar verildiğini, davanın mirasın gerçek reddi davası olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava mirasın reddi istemli dava olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "görevli mahkemenin Antalya Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğundan davanın HMK'nun 114/1- c maddesi doğrultusunda usulden reddi ile mahkemenin görevsizliğine" dair verilen 05/12/2022 tarihli karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise, mirasın reddi istenilen müteveffa ...'ün son ikametgahının yapılan kolluk araştırmasından da anlaşıldığı üzere "... Mahallesi, ... Sk. ... Apt No:1/4 .../..." olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y.2.HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda, miras bırakanın son yerleşim yeri adresinin," ... Mahallesi, ... Sk. ... Apt No:1/4 .../... " olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 09.02.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesinde yer alan mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinde "Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hâkimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder. Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir. Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir.” hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin Sulh Hukuk Mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK m. 609 – Y.2.HD'nin 2009/129191 E., 2009/17413 K.). Somut olayda davacı ..., babasının halası ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından davalılar aleyhine 28/10/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne dair verilen 17/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, 18.01.2012 tarihinde ölen mirasbırakan ...’in terekesinin borca batık olduğunu beyanla mirasın hükmen reddini istemiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....