Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; davacılar her ne kadar dava dilekçesinde terekenin borca batık olduğu iddiasını belirterek mirasın reddini talep etmiş iseler de; murisin ölümünden itibaren 3 aylık yasal süre içinde davalarını açmış olmaları ve tereke alacaklılarına husumet yöneltmemiş olmaları nedeniyle, davayı kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirmek daha uygun olacaktır. Mirasın gerçek reddi, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava olup, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Turhal Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Turhal Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın mirasın hükmen reddi istemine ilşkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 10. Sulh Hukuk Mahkemesi ile ... 14. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce; ret isteminin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/1 maddesinde düzenlenen "gerçek red" istemine yönelik olduğu, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ...Sulh Hukuk Mahkemesi ile...Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesi, davanın mirasın hükmen reddi istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından 03/12/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahil vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddine ilişkin istem hakkında ne gibi işlem yapılacağı Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilmiş olup; mahkemece de bu yolda işlem yapılmıştır....

            Davacı vekili TMK'nın 605. maddesi gereğince mirasın reddini talep etmiş ise de TMK'nın Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca vekilin vekaletnamesinde mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletnamenin olması gerekir. Ayrıca, davacının isteği açıkça mirasın reddine ilişkin olduğu ve mirasçılık belgesi verilmesine yönelik bir talep bulunmadığı halde mahkemece talep dışına çıkılarak HMK'nın 26. maddesi hükmüne aykırı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.01.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"Mirasın hükmen Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın hasımlı olarak açılan mirasın hükmen reddi davası olup görevli ve yetkili mahkemenin, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. ise, davanın mirasın gerçek reddi olduğu sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; açılan dava her ne kadar mirasın gerçek reddi davası olarak tanımlanıp açılmış ise de, davacıların dava dilekçesinde mirası kayıtsız şartsız reddetmediklerini, mirasın gerçek reddi davasının şartlarının oluşmadığını, davanın TMK 605/2 maddeye dayalı olarak açılmış terekenin borca batık olduğunun tespiti (mirasın hükmen reddi) davası olduğunu ve Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu gerekçe olarak belirtip görevsizlik kararı vermiştir....

                Temyiz Sebepleri Talep eden vekili temyiz dilekçesinde mirası red beyanının mahkemeye ulaşmakla bozucu yenilik doğurucu sonuç doğurduğunu, mirasın gerçek reddi davasının duruşmalı yapılmasına ilişkin bir zorunluluğun bulunmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Türk Medeni Kanunu'nun 605/1 inci maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur....

                  B) Davacı T6 istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu, babaları muris T7 ölümünden sonra 3 aylık süre içerisinde babaları muris T7 mirasını kayıtsız şartsız reddini yerel mahkemeden talep ettiklerini, bilindiği üzere kanunda mirasın gerçek reddi ile mirasın hükmen reddinin düzenlendiğini, mirasın gerçek reddi davası miras bırakanın ölümünden itibaren 3 aylık hak düşürücü süre içinde ve hasım belirtmeksizin açılacağını, söz konusu iş bu dava kanunun mirasın gerçek reddi için aradığı tüm şartları taşıdığını, bu nedenle açılan iş bu davanın mirasın gerçek reddi davası olduğunu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Mirasın Gerçek Reddi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacılar, muris T.C....

                  UYAP Entegrasyonu