Mahkemece yapılan yargılama sonucu; açılan davanın kabulü ile; 4721 sayılı yasanın 605/2 maddesi uyarınca tereke pasifinin aktifinden fazla olması nedeniyle Deniz Yılmaz Ataş'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile davacı T1 tarafından mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tespitine karar verilmiştir. Davalı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının mirası kabul iradesinin olmadığının ve terekenin borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı katılma yolu ile istinaf dilekçesinde kabul kararının onanmasını ancak yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, mirasın hükmen reddi talebine ilişkindir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteğine ilişkindir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, ... müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....
tahsil amacıyla işlemlere girmemesi yönünde öncelikli ve ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettikleri, bu nedenle murisin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddedilmiş sayılmasına, yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2019/14 ESAS - 2020/62 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil T1 eşi, müvekkil T2 babası olan muris T10 22/09/2011 tarihinde vefat ettiğini, müvekkillerinin hiç bir şekilde murisin terekesinden istifade etmediklerini, TMK.nun 605/2 maddesi gereğince murisin terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı hazine vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığını, murisin vefat tarihinde terekenin borca batık olduğunun tespiti davalarında ispat yükü davacının olduğunu, dolayısıyla resen yapılacak araştırmaların masrafı davacı tarafından karşılanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 04.06.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddedildiğinin tespiti talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili, 04.06.2012 tarihli dilekçeyle, müvekkillerinin murisi...'in 10.06.2010 tarihinde vefat ettiğini, murisin davalı kooperatife olan borcunun 109.831.36-TL olduğunu, bu borç için Nazilli 2. İcra Müdürlüğünce icra takibi yapıldığını, murisin terekesinin borca batık olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, terekenin borca batık olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Kanunun açık düzenlemesine göre mirasın hükmen reddedilebilmesi için murisin terekesinde hiçbir malvarlığının bulunmaması yani terekenin borca batık durumda olması gerekir. Dava terekenin borca batık olduğunun tespitine ve mirasın hükmen reddine ilişkindir. Red süresi bitmeden, mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine mal eden mirasçılar mirası reddedemez (TMK m. 610/2 ). Bu nedenle, mirasçılardan biri mirasa sahip çıkıp, yukarıdaki tasarruflarda bulunduktan sonra terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddini talep edemez. Davacı murislerden biri dahi mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunmuş ise davanın reddi gereklidir....
Ölüm tarihi itibariyle, mirasbırakanın tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... AŞ. ve ... vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK'nın 605/2 maddesi gereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Davacılar vekili, 04.09.2014 tarihinde ölen muris ...'in terekesinin borca batık olduğunu ileri sürerek mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın hükmen reddi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.09.2016 gün ve 2015/6688 Esas - 2016/7598 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 19.06.2002 tarihinde vefat eden muris ...'ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın yasal süre içerisinde açılmadığını, terekenin borca batık olmadığını, murise ait tam hisseli gayrımenkullerin bulunduğunu, davacıların terekeyi kabul anlamına gelecek davranışlarda bulunup bulunmadığının ve dava şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....