"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın hükmen reddi ... ile ... aralarındaki mirasın hükmen reddi davasının kabulüne dair ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.12.2012 gün ve 98/624 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili ve davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; vekil edenlerinin babası miras bırakan ...'un 19.06.2008 tarihinde vefat ettiğini, miras bırakanın menkul ve gayrimenkul hiçbir malvarlığının bulunmadığını, terekesinin borca batık olduğunu, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davanın süresinde açılmadığını ayrıca mirasçıların miras bırakanın borçlarından miras hisseleri oranında sorumlu olduklarını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Şayet bu borç bir ticari ya da adi şirketten kaynaklanmış ise murisin bu şirketteki hissesi, şirketin malvarlığının tespiti, bu nedenle şirkete ait ticari defter ve bilançoların da tetkiki ve şirketin malvarlığının da tespiti gerekecektir. Mahkemece tüm deliller toplandıktan sonra miras bırakanın terekesinin borca batık olup olmadığı yönünden gerekirse bilirkişiden rapor alınması ve terekenin borca batık olduğunun tespiti halinde, TMK'nın 605/2.maddesi uyarınca, mirası hükmen reddetmiş sayıldığının tespiti yönünde hüküm kurulması gerekir....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi değildir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Mahkemece yapılan tüm araştırmaların mirasbırakanın ölüm tarihi esas alınarak yapılması gerekir. Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2)....
pasifinde borç tespit edilemediği, terekenin borca batık olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir....
Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 10/07/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24/02/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Davacılar vekili, müvekkillerinin mirasbırakan Zeynel Gelen'in 25.08.2013 tarihinde vefat ettiğini belirterek terekenin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkeme, terekenin mirasçılar tarafından sahiplenildiğinden bahisle davanın reddine karar vermiştir....
(TMK m. 605/2, 610/2) Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2017/191 ESAS, 2020/215 KARAR DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Adana Vergi Dairesi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi T14 08/02/2016 tarihinde vefat ettiğini, terekesinde herhangi bir mal varlığı olmadığını, mirasçı müvekkillerinin müteveffanın borcundan haberdar olmadıklarından murisin terekesi hakkında mirası red yoluna gitmediklerini, murisin terekesinin borca batık olduğunun icra dosyaları ile öğrendiklerini belirterek, terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine ilişkin karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, TMK'nın 605/2. maddesinde yer alan mirasın hükmen reddi (terekenin borca batık olduğunun tespiti) isteğine ilişkindir. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının da bir önemi bulunmamaktadır....